TÜRKÇENİN SÖZ VARLIĞINA SUNGURLU’DAN KATKILAR

Sungurlu, Ankara’yı Karadeniz kıyılarına bağlayan karayolu üzerinde yer alır. Çorum ilimizin en büyük ilçesidir. Sarıkaya Köyünde 1959 yılında doğan İsmail Uçakcı, Ankara’da TTK Başkanlığı’nda Kütüphane şefi olarak görev yaparken yazılı kaynakları taramış, binlerce insanı dinlemiş ve ortaya Tarihi, Kültürü ve İnançlarıyla Sungurlu adlı bir betik koymuştur.

Çorum hakkında özet bilgilerden sonra Sungurlu, coğrafi özellikleriyle ele alınmış. Genel tarih içindeki yerine değinilmiş. Yönetim durumu ve beşeri yapı incelenmiş. Tarihi yer ve eski eserler sıralanmış. Halk edebiyatı bölümünde maniler, halk ozanları, türküler, müzikli halay ve oyunlar işlenmiş. Oyunlar, özlü sözler, alkışlar ve kargışlar ayrıntılı ele alınmış. Gelenek ve görenekler bölümü varsıl. Doğum, düğün, ölüm… Üçüncü bölümde halk inançları özenle işlenmiş.

Biz bu pek büyük emek ürünü betiğin Sungurlu ağız-aksanı bölümünü, demeli sözlüğünü taradık ve unutulmağa yüztutmuş sözleri belirlemeğe çalıştık. Sözler, yöre ağzı söylenişi dikkate alınarak (telaffuz) A’dan Z’ye sıralanmıştır.

Yeni kuşakların öğrenemediği, kitle iletişim araçlarının , elektronik aygıtların bombardımanı altında kalarak yerel sözcükleri kullanamadığı 2000’li yıllarda İsmail Uçakcı pek önemli bir görevi yerine getirmiştir. Bu sözcükler incelendiği zaman görülecektir ki, herbir sözcük servet değerindedir ve Bozok Yaylası’nda, Kızılırmak Havzası’nda, Çorum-Çankırı dolaylarında da kullanılmaktadır. Türkbilim (Türkoloji) dil araştırmaları yapanlar, derleme çabasına girişenler, sözlük hazırlayanlar, roman, öykü yazarları, halkbilim alanında yöreleri inceleme ereği güdenler bu yapıtı daha iyi değerlendireceklerdir.

Araştırmacı yazar İsmail Uçakcı’ya Türkçemize verdiği emekler, katkılar nedeniyle minnet ve şükran duyuyoruz.

Ağaca. Beyaz.

Ağartı. Ayran.

Aba. Çoban paltosu, üst giyenek.

Abalı. Bol ve biçimsiz giyinen.

Abbağ . bembeyaz.

Abril. Nisanın ilk beşi günü.

Acar. Gözüpek.

Acer. Taze.

Adamlık – bağ ve bahçede işçinin günlük çalışma süresi ile bulunan ölçü. İki adamlık bağ.

Adamlıklı . insancıl.

Adamsıma. İnsana önem verme.

Admaca. Sapan.

Alağız. Sır saklamayan.

Alafirik. Yarı kuru, yarı yaş, tam olgunlaşmamış.

Ala kesbir – yarım yamalak.

Alazlama – hafif pişirme.

Alazlama . sayrılık adı ve sağaltımı.

Algın. Sayrılıklı. Sayrı.

Alıklı. Yırtık pırtık giysili.

Angırış. Eşeğin ses çıkarması.

Angıştırmak . anımsatmak.

Anaç . doğurgan canlının verimli durumu.

Apıc. Bacak.

Aragcı. Hırsız.

Arık. Zayıf. Cılız.

Aş garışdırma. Yayla çorbası.

Aşlama . ekleme.

Avara  ayı. Kasım.

Avgın. Küçük su yolu.

Avlağa. Avın bulunduğu yer, yöre.

Aygül, aydıngül. Ayçiçeği.

Aznaşma. Ağız dalaşı yapma, bozuşma.

Badal. Basamak.

Baldırbacak. Çıplak, aç, yoksul.

Baldırcan. Patlıcan.

Bandik. Kadın şalvarı.

Başa çökme. Zorla tecavüz, ırza geçme.

Başev. Ekonomik durumu iyi ev, geliratlı aile.

Başı bağlı. Evli.

Başı bozuk. Eşinden ayrılmış.

Baş gayısı . başı dertli, sorunlu.

Başşak . ürünün bağda, bahçede, ekenekte son kalıntısı.

Bayramcalık. Bayramda geline götürülen giyenek.

Bed. Yüz. Yanak.

Beki. Sert, sağlam.

Bekişgin. Sağlam, vurdumduymaz.

Bekitmek. Desteklemek, güçlendirmek, vurmak.

Bellencelik. İlk  öğrenilen, öğrenmelik.

Berdi. Hasır örgü.

Besmeç. Bulgurla yapılan çiğ köfte.

Bıçgın. Yiğit, çevik.

Bıdış. Bıdık.küçük sevimli hayvan.kuzu gibi.

Bibi. Hala.

Binid. Binilecek yer. Durak.

Bişirig. Dama atılan ince çamur.

Biz. Çuvaldız benzeri delgi.

Boğazlağa. Huni. Değirmende buğday konulan ağızlık.

Bondi. Bidon.

Boşay. Aralık ayı.

Boz bulamaç. Karışıklık, belirsizlik.

Bükme. İçine peynir, yumurta ,ıspanak konulan yufka.

Büküm. Üç yufkadan oluşan içi katıklı azık yemeği.

Bulcuma. Bulmuş ya da elde etmiş gibi yapıp kendini avutma.

Bungalma. Sıkılma, daralma.

Burgu. Matkap.

Burgundu. Mide kazınması.

Buruşuk. İş bilmez, zayıf, cılız.

Buyma. Üşümek.

Bürlenmek. Yüzünü örtmek.

Büruğ. Kara çarşaf.

Büzüdük. Büzülmüş durumda olan.

Büzütük. Somurtkan.

Cafayer. En iyi, güzel, değerli maden.

Cahcahlı. Gösterişli.

Canevi. Kalp, yürek.

Cavlak. Kaygan, kel.

Ceddirik. Fittirik.

Cedele. İtiraz.

Cedelleşme. Tartışma. Görüş ayrılığı.

Çemkirme. Sırıtma.

Cendekli. Sert ve süratli.

Cengirdeme. Can sıkıcı sözler söyleme.

Cıbarma. Ateş ya da dış etkenlerle cilt ve sebze üzerinde oluşan zedelenme, kabartı.

Cılga. İnce yol, kestirme keçiyolu.

Cılındırık. İşe yaramayacak duruma gelmiş et, sebze, meyve.

Cımbıldama. Şımarma.

Cızık. Çizik.

Cızım. Bir satır yazı.

Cibidik. Sırılsıklam ıslanma.

Cibil. Huy, ahlak.

Cici. Emmi karısı, yenge.

Cimbilli. Sümbüllü. Asabi. Ağıtkan.

Cimşir. Yaranın elle dokunulmasıyla bozulması.

Cinder. Cinlerle ilişki kuran kişi.

Cirpitli. Çapaklı.

Crpitme. Başından kesme.

Civriz. Buruşuk.

Coruk. İnat, zayıf, cılız.

Cozurtu. Kaynama sesi.

Cört. Zayıf, işe yaramaz.

Cugga. İnsan, hayvan memesi.

Çağa. Uzun sırık.

Çağmel. Kancalı demir.

Çalkama. Sulu yoğurt, ayran.

Çalgı. Süpürge otundan yapılmış ilkel süpürge.

Çala. Ara renk.

Çalık. İnce ve eğri bacaklı.

Çat ağzı. Ortalık yer.

Çat ayaz. Aşırı soğuk.don.

Çekiş. Ağız dalaşı.

Çelpeşik. Karıiı, anlaşılması zor, dolaşık.

Çeltek.yardımcı.

Çemrenmek. Eteği, paçayı sığamak.

Çenge. Köşe.

Çepel. Çamur, pislik.

Çepin. Küçük çapa.

Çeten. Sal. Kağnıya,at arabasına yapılan örme kasa. Söğütten yapılır (dı).

Çetik. Atik, çevik.

Çığsek. Sarı.

Çıtlan. Çalıdan yapılan bahçe çiti.

Çiçek ayı. Nisan.

Çitlek. Çekirdek.

Çiltim. Küçük üzüm salkımı.

Çir. Kayısı kurusu ve hoşafı.

Çitil. Fide, fidan.

Çitime. Yırtık kumaşı, kilimi örme, onarma.

Çitsi. Çalı çırpı.

Çöğdürme. Ufak su dökme, işeme.

Çolpa. Sakar.

Çolpaşık. Karışık, dağınık, anlaşılması zor.

Çomak. Burnu büyük.

Çor. Nezle, grip gibi soğuk algınlığı.

Çorlu. Sayrı kişi.

Çot. Kısa, çelimsiz.

Çöç. Boynuzlu koyun.

Çökek. Çökülen sulu toprak.

Çöllemek. Altını ıslatmak.

Çömermek. Hafifçe yumrulmak, kabarmak.

Çöz. Yağlı bağırsak.

Çufan. Çamaşır yıkamada kullanılan bir ot.

Çür. Yüzük oyununda son sayı.

Dağa ermenlik. Öğütülmek üzere değirmene hazırlanmış buğday.

Dabaz. Kaşıntı, uyuz sayrılığı.

Dah dah delisi. El içinde rezil duruma düşme.

Dahdiri. Kışlık kadın donu, pijama.

Dal. Omuz.

Dalab- eşeklerin çiftleşme zamanı.

Deber. Dengesiz. Her şeyi kırıp döken.

Dengelek. Sabit olmayan.

Depki. Tarlayı kazan belin ayakla basılan tahta kısmı. Depcek.

Depik. Tepme.

Deşirikli. Düzenli, tertipli.

Deşirme.toplama.

Dıgız. İşlenemeyecek kadar ıslak toprak. Konuşulamayacak kadar tok sözlü kişi.

Dığdiş. Zayıf. Çelimsiz.

Dımık. Ağzın içten tavanı.

Dıngırtı. Dalga geçme.

Dırıtma. Sırıtma.

Dırmıntı. Tahılın arta kalmış, tırmığa kalan bölümü.

Dıscıbılak . çırılçıplak.

Dısdıvrak. Derli toplu.dışlık. rahat. Huzur.

Domarmak. Tohuun toprak yüzüne çıkması. Kabarmak.

Dombalak. Takla.

Domurmak. Budamak. Kısa kesmek.

Doncak. Donsuz.dorutgan. somurtkan.

Dulda. Kuytu yer.

Duldalık. Yağıştan, güneşten korunaklı yer.

Duluk. Yanağın saçlı kesimi, favori.

Dürü. Düğün, gelin bohçası.

Düzdürmek. Dizdirmek.

Ede. Ağbi, ağabey.

Eğdinme. Pişmanlık, perişanlık.

Eğdişme. Tartışma.

Eke. Anaç, verimli,yaşlı.

Ekenek. Tarla

Elbir. İşbirliği yapma. Haberci, aracı.

Fak. Tuzak.

Fiddirik. Oynak.

Foldur fos. Bol geniş.

Gabagcı. Fikirsiz, boş adam.

Gadana. Burnu büyük.

Galdır gaşak. Dağınıklık.

Gambık. Tahta parçası.

Gambaz. İspiyoncu.

Garsanba. Dağınıklık.telaş, sıkışıklık.

Guşgun. Kar, fırtına.

Harinse. Cinsel yönden şımarma.

Hırpıt. Dökük, saçık.

Hömerme. Karşı koyma. Sırtarma.

Huçgun. Aşırı beklentiden oluşan istek, yutkunma.

Ilıngaç. Beşikli salıncak.

Irgalamak. Sallamak.

İlişdirik. Sucuk.

İvil ivil. Yavaş yavaş.

Kemçik. İnce ve çirkin yüzlü.

Kemçirmek. Sırıtmak.

Kepezli. Saçları bakımsız kadın.

Kepir. Çorak, verimsiz  yerey.

Keşşik. Eşek sürüsü.

Kişkileme. Saldırtma.

Kolemez. Çiğ süt ve yoğurt karışımı yiyecek.

Koru kökü. Tüm akraba. Soyu sopu koruma, kollama.

Masmas. Aptal. vurdumduymaz.

Mıcgır. Besili, rahat.

Mırık. Yüz, surat, çehre.

Navrak. Yüz, çehre.

Okreme. Eşeği, atı bir yere bağlama.

Olçum. Beceriksiz olduğu halde kendini verimli gösteren.

Orbuk. Çok yiyen. Doyumsuz.

Oyulgama. Emaneten dikme, tutturma.

Öndeş. Öncü.

Paçirikli. Düzensiz giyinen.

Pepe. Kekeme.

Sağrinme. Belinleme. İrkilme. Atılma.

Salıngaç.salıncak.

Samranma. Gece rüyada konuşma.

Sangıtmak. Amaçsız ve boş yere ayakta durma.

Saygal. Verimli, güçü tahıl, hayvan.

Selempe. Serbestlik, bereket, boluk.

Sellik. Akarsu kıyısına, aşınımı önlemek için dişkilen çalı, ağaç, hendek, set.

Serpenek. Dambaşında suyun duvara zarar vermemesi için yapılan çıkıntı.

Sıtgan. Dikkatle.

Sırgıtmak. Suyunu süzmek.

Sırtarık. Sırıtgan.

Sıtgan. Candan. Gönülden.

Sıvak. Sıvı.

Sıyırgı. Harmanda, ahırda çıkıntıları kazımak için yapılan tahta aygıt.

Siğinti. Sızıntı.

Şıltak. Velveleci.

Şımşırlak. Apak, bembeyaz.

Şıvgın. Filiz. Karla karışık lağmur.

Şibi. Ördek.

Şişik. Büyük karınlı.

Talazlama. Yarım yamalak pişirme.

Tapcık. Onay, tasdik.

Tecen. Yağ basılan tulum.

Telli. Fazla alıngan.

Tılkımış. Buruşmuş. Zamanı geçmiş.

Tıvga. Çocukta deri sayrılığı.

Ulgun. Sulanarak çürümüş.

Uveç. Erkekliği yokedilmiş koç.

Ürgelemek. Sallamak.

Vırrık. Kandırma.

Yağşak. Asılgan, şımarık.

Yadırgısıdımak. Yabancılamak.

Yağar. Rahmet, yağmur.

Yalabık. Atik, çevik.

Yalabıtma. Öfkeyle hızlı vurma.

Yalbırdak. Açık ve tek.

Yalman. Bir yanı eğik.

Yanaşma. Uşak, hizmetçi.

Yangılı. Sıcakkanlı, sevecen.

Yannama. Büyük yığılmış sap yığını.

Yanpiri.eğri, yan.

Yavlan. Yamuk.

Yetgin. Olmuş sebze, meyve.

Yekdirme. Hafif aksama.

Yelep yelep. Arka arkaya.

Yelikcen. Yaramazlık yapan.

Yelli. Hızlı.

Yelverme. Dolduruşa getirme.

Yerinsemek. Yerini sevmek.

Yeyinti. Erzak.

Yılçarık. Yaramaz.

Yıvşınmak. Utanmak, sıkılmak.

Yirik. Yırtık, sökük.

Yoz. Verimsiz kısır koyun.

Yöreğen. Yürümeyi seven.

Yülümek. Kazımak, traş etmek.

Zağdırma. Zorla, itekleyerek hafif hafif kaydırma, arasını açma.

Zağlama. Sıyrılıp çıkma.

Zağlatmak. Gevşetmek.

Zırba.kuş sürüsü.

Zıttırık. Sıradanlık.

Zobu. İri yarı.

Zoddirik. Sözüne güvenilmez.

Zongul zongul. İstemeyerek ağır ağır yürüme.

Zonguldama. Titreme.

Zorlu. İyi, güzel.

                         …………………………

UÇAKCI İ. 2004. Sungurlu ( Tarihi Kültürü ve İnançlarıyla ). 306 sayfa. Mavi Ofset. Ankara