Türkiye, Amerika ilişkileri

Türkiye ile Amerika ilişkilerini değişik boyutları ve yönleri ile incelecek olursak bu ilişkinin nasıl bu duruma geldiğinin ve nereye doğru gittiğini anlamak daha gerçekçi olur.

1: Kürt devleti kurulması: Amerika Kürt bölgesel sorunları ile yaklaşımında her zaman yalan ve inkâr politikası yaklaşımını seçti.

A: kuzey Irak kurt bölgesi:Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimi Amerika’nın kesin sözüve güvencesi olmadan bölgesel hükümetlerine ve ülkelerin tepkilerine rağmen referanduma cesaret etme ve ondan sonra bu yolda devam etmesi olasılığı hemen hemen hiç muhtemel değildir. Amerika sözde bu referanduma karşı bir sadece sözde kabul edilemez demekten başka hiçbir yaklaşım sergilemedi.

B: Kuzey Suriye’de Kürt bölgesi: Amerika sürekli bu bölgedeki askeri ve silah yardımlarını ya inkar etti veya DAEŞ kılıfı altında gizlemeye çalıştı.

Ancak Türkiye ilk başta Amerika’nın bölge planlarına güvenip ve uyarak bu oyunun içine girdi. Suriye ve Irak merkezi hükümetleri ile zıtlaşarak böylece bu bölgedeki Kürt güçlerin güçlenmesine katkı sağlamış oldu. Ayrıca Irak merkezi hükümetine rağmen kuzey Irak bölgesel Kürt güçlerin bu duruma gelmesine katkı sağlamış oldu.
Şimdide Türkiye için bölgesel en büyük problem olan bu sorun boğuşacak ve gün geçtikçe bu sorun daha karmaşık hale gelmesi tahmin edilmektedir.

2: Son dönem Cumhurbaşkanın Amerika ziyareti ile ilgili yaklaşım: Sayın Cumhurbaşkanı son dönemde Amerika’ya iki ziyaret gerçekleşmiştir.

Birinci ziyaret: Bu ziyaret oldukça sıkıntılı ve Türkiye için hoş olmayan sorunlar oluşturmuştur.
a: Trump ile görüşme: İçeriği ne olduğunu bilmediğimiz görüşme sadece 20 dakika sürmüştür.
b: Cumhurbaşkanı korumaları ile ilgili problemler:Bu ziyarette Amerika tarafından esas sorun Cumhurbaşkanlığı korumaları ile ilgili oluşturulmuştur. Elbet bu sorunlar sadece bu korumalar seviyesinde kalmamakta olup Amerika’daki medya, bazı güçler ve hatta yargı bu olayları Cumhurbaşkanı ile ilişkilendirmeye çalışarak sürekli Cumhurbaşkanını bu olaylarda amir veren ve azmettirici olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Bu durumda ilerde Türkiye açısından sorunlar oluşturmaya çalıştırmalarının işaretleri gözükmektedir.Türkiye şimdiden bu durumlar için önlem alması gerekmektedir.  
3: Fethullah Gülen ile ilgili yaklaşım: Bu konu ile ilgili Türkiye özellikle 15 Temmuz olaylarından sonra çok büyük girişimler yaparak, büyük paralar harcayarak lobi oluşturmaya çalıştı. Ancak bu konuda pek başarı olduğunu söylenemez çünkü iade gibi herhangi bir yaklaşımları yok hatta Fethullah Gülenin çalışmalarında kısıtlamaya dahi gitmedirler.
4: Reza Zerrab ile ilgili yaklaşım: Amerika Reza Zarrabi bir tutuklu gibi değil bir siyasi silah ve şantaj aleti olarak kullanmaya hazırlanıyor gibi bir yaklaşım sergiliyor. Bu konuda defalarca yazılarımda konunun önemini dikkat çekmeye çalıştım ancak bu konuda Türkiye bir yol kat edebildi mi daha net olarak belli değil.
Bu konuları çok detaylı incelemeden genel olarak aktarmaya çalıştım ancak görünen o ki Amerika, Türkiye’ye karşı büyük bir hamleye hazırlanıyor. Bu birleşenleri Kürt devleti oluşumun son basamaklarında Türkiye’ye karşı kullanmaya hazırlanmakta olduğu tahmin ediliyor. Ondan sonrada Türkiye için yeni sınırlar çizme çabaları. Suriye ve Irak’tan sonra Türkiye’yi onların durumuna sokma planlarıdır.
Türkiye bu önemli dönemde çok istikrarlı dış politikalar üretilmelidir. Günlük yaklaşımlar ile değil uzun vadeli politikalar üretilmelidir. Ayrıca bu dış politika aktörleri ile bu tehlike ve senaryoları önlemek zor görünmektedir.

Ali Haydar
10.10.2017