Türkiye Suriye’de Devre Dışı mı Kalacak?

     2011 yılında Suriye’deki olayalar başladığında bir grup Esad’ın kaç ayda gidecek şeklinde planlar yapıyorlardır. Türkiye ilk günden Esad gidecek ve Esad’li hiçbir çözümü kabul etmeyiz şeklinde taraf tuttu.  Bu nedenle Türkiye 10 Nisan 2012’de hazırlanan Annan Planı’nı Esad bu planı zaman kazanmak için kabul ettiğini ifade ederek baltaladı. O tarihte savaşta hayatını kayıp eden Suriyeli sayısı 9 bindi ancak buğun 300 bin hayat kaybından bahsediliyor. Buna ilave mülteci sayısı birçok arttı ve Suriye üzerinden traktör geçmiş gibi bir hale geldi.

     Esad’in gitmesi için her yola başvuruldu, bu arada İŞİD gibi terör örgütün oluşması için göz yumuldu ve hatta bazı ülkeler yârdim etti.
   Şimdi 2015 yılına geldik birçok parametre değişti, ancak tek değişmeyen Türkiye’nin Esad gidecek ve Esad’li hiçbir yol kabul edilmez olduğudur.
Günümüzde Suriye’de etkili güçler:

1: Rusya:  son günlere kader sadece lojistik destek veren Rusya artık bu işte bende varım ve Suriye’nin geleceğini ben olmadan çizemezsiniz der gibi ortaya çıktı: A: Askeri ve teçhizat desteği verdi ve muhalifleri bombalamaya başladı. B: Suriye’ye havada savaş için askeri uçaklar vererek İsrail ve Amerika’ya mesaj verdi. C: Rusya, Irak, Suriye, İran ortak koordinasyon merkezi Bağdat ve Erbil’de kuruldu.  
2:PKK ve PYD: özellikle Kobani olaylarından sonra PYD ve PKK gündeme geldi.

 Daha kısa sure öncesine kader bati gözünde Terör örgütü olan PKK, İŞİD ile mücadele sayesinde:

A: Batılı ülkeler ve özellikle Amerika’nın nerde ise müttefiki görünümü verilerek onların desteğini almaya çalişiyor.
B: Suriye kuzeyinde Kürt özerklik bölgesi uluşmaya başlanmıştır: PKK Destekli PYD 900 km’lik Suriye Türkiye sınırın büyük bölümünü kontrol altına almıştır. Ancak bu arada PYD Cerablus'u da ele geçirmesi gerekiyor. Bunun hazırlıkları başlandı ‘’IŞİD'in ikmal hattını kesmeye gerektiğini bunun için de IŞİD'in dış dünyayla tek bağlantısı olan Türkiye sınırındaki Cerablus'u ele geçirmeye gerektiği’’ propagandası yapılmaya başlandı. Böylece Büyük Kürdistan devleti için adımlar atılmaya başlanmıştır.

Özet olarak: PKK, İŞİD i kullanarak: 1: Uluslararası destek ve güveni sağlamaya çalışıyor 2: Suriye kuzeyinde özerk Kürt bölgesi yoluna gidilmiştir.

3: Amerika: İlk günden İŞİD’e karşı kesin, etkili ve yok edici bir tavır almadı. Amerika ne İŞİD’in tam yok olmasını nede güçlü olmasını istemiyor.
    İŞİD’i bölgede 2 amaçla kullanıyor: 1: Bölgede varlığını sürdürüyor. Büyük propaganda ile İncirlik hava üstünü İŞİD’e karşı kullanılması için izin çıkartıldı ancak o günden beri kaç hava saldırısının ötesine geçilmedi. 2: Büyük Kürdistan kurulmasının hazırlık aşamaları için gereken adımlar atılıyor.                        

Buda Kürt olmayan bölgeler İŞİD tarafından ele geçirildikten sonra o bölgelerdeki Araplar ve Türkmenler göç ettiriliyor. Daha sonra bu bölgeleri Amerikan destekli Kürt güçleri ele geçirerek, bu bölgelere Kürtler yerleştiriyor. Böylece Arap ve Türkmen bölgeleri Kürtleştiriliyor.
   

4: Türkiye: ilk günden bölge dış politikasını Esad üzerine kurdu. Değişkenlerin hepsini değiştiğini aldırmadan bu politikasını sürdürdü. Son zamanlarda bu politika neden ile belirli güçler tarifinden İŞİD destekçisi görünümü verilmeye başlandı. Böylece Kuzey Suriye’de son nokta olan Cerablus'u PYD güçleri tarifinden İŞİD lojistik desteğini Dünya ile keseceğim bahanesi ile ele geçirmeye başladığında tepki gösterememe zorunda kalabilir.

   Türkiye son günlerde bölgedeki olayları iyi analiz edip, iyi bir dış politika oluşturmadığı takdirde karşı karşıya geleceği zor etkenler:

1: Bazı güçler tarafından PKK’nın bölgede İŞİD’e karşı savaşan en güvenli örgütü görünümü verilmesi, 2: Suriye kuzeyine Türkmenler ve Araplardan arındırılmış, özerklik kazanan Kürt bölgesi 3: İŞİD ile komşuluk 4: 2.5 milyon ülkesine dönmeyecek bir Suriye mültecisi ( bu surede Türkiye bu mülteciler için 7 milyar dolar kendi bütçesinden harcamış) gibi bir çok zor sorunlarla karşı karşıya kalabilir.

    Birleşmiş milletler açılış konuşmalarında ve görüşmelerden gözüken, artık Esad’la bir geçiş dönemi on plana geldi. Bu nedenle bu aşamada Türkiye bu çözüm surecinde devre dışı kalabilir.
 
                            Ali Haydar
                           01.10.2015