On bir ayın sultanı, evveli rahmet ortası mağfiret sonu da Cehennem azabından kurtuluş ayı olan Ramazan Ayı’na kavuşmuş bulunuyoruz. Cuma’yı cumartesine bağlayan gece ilk teravihi kıldık, cumartesi sabah ilk sahur yaptık ve İslam’ın beş temel şartlarından biri olan RAMAZAN ORUCU’ nu tutmaya başladık elhamdülillah.

Bu güne kadar bizleri sağ salim getiren Yüce Mevla, Ramazan orucunu sağlık ve sıhhat içinde huzurla tutmayı ve feyzinden istifade etmeyi nasip eylesin.
Hepinizin bildiği gibi Ramazan-ı Şerif Oruç ayı olduğu gibi aynı zamanda; Kur’an ayıdır, Gufran ayıdır, Rahmet ayıdır, Mağfiret ayıdır, Kadir ayıdır, Fikir ayıdır, Şükür ayıdır.

Recep ayı ekme, Şaban ayı sulama, Ramazan-ı Şerif HASAT ayıdır. Bolluk, bereket, hareket, VÜS’AT ayıdır. Hakka, hakikate, rızaya, sevaba ermek isteyenlere VUSLAT ayıdır. Ticaretini, işini kârını bilenlere maneviyat pazarında FIRSAT ayıdır.

Değerli Dostlar; Hepimiz insanız.

Dünya işleri ile alakalı maddi alanda bir ilan yapılsa bire on bire yüzler verilse koşarak, hatta uçarak gitmek isteriz.   

İşte şimdi de manevi bir ilan yapılıyor!

Çağrının sahibi, mülkün ve melekûtun sahibi Yüce Allah! İlanı yapan O’nun elçisi, Hz. Rasulullah; “Ramazan ayı gelince Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar zincire vurulur. Bir hayır işleyene birden ona, ondan yüze, yüzden yedi yüze kadar sevap verilir. Ama Allah buyuruyor ki, “Oruç başkadır. (Onun sevabı sonsuz ve sınırsızdır.) Çünkü oruç ancak benim için tutulabilir ve onun sevabı da bana aittir.” (Buhari Cilt 2/46)

            “Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan orucunu (hakkıyla) tutarsa; O’nun geçmiş günahları affolur.” (Buhari Savm 6)
İşte bu ilanlara inanan milyonlarca Müslüman’ın bu ayda imanları coşuyor ve akın akın camilere, cemaatlere, sohbetlere koşuyor. Şeytan ve nefsi öldüren, melekleri güldüren, sahura kalkıyor, imsak vaktinde yemeyi içmeyi kesiyor ve Allah için oruca başlıyor.

Camilerimiz de bu ayın feyz ve bereketi ile çok şükür dolup dolup taşıyor.

Diyebilirsiniz ki; “Biz bunları zaten biliyoruz ve gereğini de zaten yapıyoruz, bize yeni bir şey söyle, yeni bir tavsiyede bulun da onu yapalım.”
Kafamızı ellerimizin arasına alıp bir düşünelim. Bu zamana kadar hiç yapmadığımız, yapamadığımız iyi bir amel var mı? Varsa tespit edip, bu Ramazan’da ona başlamaya niyet edelim ve karar verelim. Beş vakit namazları ve teravihleri camide kılmak gibi, kırgın ve küs olduğumuz varsa barışmak gibi, her gün bir cüz Kur’an-ı Kerim okumak gibi, okuduğumuz Kur’an-ı’n Mealini Tefsirini okumak gibi, her gün en az bir saat kitap okumak gibi.

Yine Allah rızasına uymayan kötü bir huyumuzu da tespit edip, onu terk etmeye niyet edelim, bu konuda karar verip, o kötülüğe bir daha dönmeyelim. Ancak böyle kemale erilir. Ancak böyle olursa Ramazan ihya edilmiş olur.

Rabbim bizleri ve sizleri layıkıyla bu ayı idrak edip, iyiliğimizi artırarak, kötülüğümüzü azaltarak kemale eren kullarından eylesin.

Bilindiği gibi bu sene Ramazan Ayı’nın konusu “Her Canın Üzerinde Hakkı Var” Yani Kul Hakkı. Özellikle bu Ramazan’da anne, baba, kardeş, akraba, komşu ve tüm insanlarla aramızdaki iletişim ve ilişkilerimizi gözden geçirerek, varsa pürüzler tedavi edilmeli, Ancak kulun rızası alınarak affı mümkün olan üzerimizde başkalarına ait haklar var ise ödemeli ve bu Ramazan’da bayrama kul haklarından arınmış olarak kavuşmalıyız.

Ancak böylelikle Ramazan ve orucunun amacına ulaşmış oluruz. Belki de hakiki bayramı böyle yaşamış oluruz.

Rabbim hepimize hakiki bayramı yapmayı nasip eylesin. Bu duygu ve düşüncelerle Tüm Nevşehirli hemşerilerimizin ve Tüm İslam âleminin Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ediyor, birlik ve beraberliğimize, sevgi, saygı, huzur ve güvenliğimize vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

  Yakup ÖZTÜRK
Nevşehir İl Müftüsü