Turistlerinde büyük ilgi gösterdiği ve 84 yıldır Özlüce köyü eski cami ismiyle kullanılan eski Ortodoks kilisesini FİB Haber Merkezi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Çapacı Özlüce köyü muhtarı Hasan Gözderesi ile birlikte gezdi.

Nevşehir'in Derinkuyu ilçesine bağlı Özlüce köyünde 16 Mart 1849 yılında Osmanlı Sultanı I. Abdülmecid döneminde, o dönem özlüce köyünde yaşayan Rumlar tarafından toplanan parayla yaptırılan” İki katlı ve ahşap localı olarak inşa edilen Silata - Ayii Apostoli (Azizlerin Oniki Havari) Kilisesi, Rumların 1924 mübadelesi sonrası köyü terk etmelerini takiben 1935 yılında Muhacir Rıfat Bey tarafından 500 TL karşılığı hazineden satın alınan yapı, cami olarak kullanılmak üzere minare ve mihrap ilave edilerek camiye dönüştürülmüştür. O dönemden günümüze kiliseden sadece çan kulesinin tahrip gördüğü için yıkıldığı bilinmektedir. Diğer tüm süslemeler, haçlar ve freskler ise günümüze kadar korunmuştur.

Döner sütunlar oldukça ilgimizi çekti...

Bu kilisenin en büyük özelliklerinden bir tanesi, ön kapının her 2 yanında bulunan hareketli sütunlarıdır. Bu sütunlar inşa edildiği tarihten günümüze kadar inşa edilme mantığını korumuş durumda. Çevirdiğiniz zaman dönebilen bu sütunların yapılış amacı, binada herhangi bir hasar ya da çökme tehlikesi var ise sıkışması ve dönmemesi sayesinde içeriye girmek isteyenleri bu tehlikeden haberdar etmesidir. Günümüzde halen el ile rahatlıkla döndürülebilen bir yapıya sahiptir. Ayrıca, Tevrat’tan alınma sahnelerin resmedildiği yapının içerisinde girdğimizde hemen kapının sol tarafında ‘Fırında üç Yahudi gencin yakılması’ sahnesi, sağ tarafında ise, Kapadokya kiliselerinde çok nadir olarak görülen ‘İbrahim Peygamberin oğlunu kurban etmesi’ sahnesi yer alıyor.

----------------------------------------------

Nevşehir-Derinkuyu karayolunun üzerinde bulunan Kaymaklı Kasabası’nın 6 km batısında bulunuyor. Eski adının Zile olmasından dolayı bu isimle de anılıyor. Gelin şimdi bu şirin köyümüzü tanıyalım...

Özlüce Köyü – Zile
Kapadokya yeraltı şehri denizinden nasibini almış olan Özlüce yeraltı şehri Özlüce Köyü’nde yani eski adıyla Zile Köyü olarak anılır. Tipik bir Rum köyü havası taşırken hem küçük hem de şirin bir köydür.  Köy hem eski Rum evlerini hem de yeni binaları içeren bir karmaşa gibi görünse de Rum evlerinin sıcaklığını hissetmemeniz imkânsız.

Özlüce Köyü turistleri, özellikle de Kutsal Havariler Kilisesi’ni görmeden gitmiyorlar. Rumlar döneminde ismi ‘’melagobia’’ olarak anılan Derinkuyu’nun bu ismi almasının nedeni eski zamanlarda yaklaşık 70 metre derinlikten çıkarılan suyun içilmesinden kaynaklanıyor. 1924 mübadelesi öncesinde bu bölgede yaşayan Rum nüfus, Türk nüfusun bile burada barınasına öncelerde izin vermiyordu. O derece yoğun olan Rum nüfusu hem Su vermez köyünde hem de Özlüce köyünde barınıyordu. M.Ö 4.yy.’a kadar dayanan bir geçmişi olan Özlüce köyü ’nün o zamanlardaki adı ‘’Zeila’’ idi. Ancak sonralarda zamanla Zile ismini aldı. Özlüce Köyü eskiden Perslerin hâkimiyeti altındayken bölgedeki kutsal yerlerden biriydi. Hatta Strabon Coğrafya isimli yapıtında Zela’nın Anaitis, Omanos ve de Anadates olan üç tanrıya ait olduğunu belirtmiştir.

Özlüce Köyü’nde 1900'lü yılların başında yani mübadeleden önce yaklaşık 350 Rum evine 20 Türk evi karşılık düşüyordu. Hatta Türk aileler geçimlerini de Rumların bağlarında çalışarak sağladıkları da bilinenler arasında. Çünkü o zamanlarda Özlüce Köyü’ne yaklaşık 3 km uzaklıkta bulunan Avşören’den Türkler göç etmeye başlamışlardı ve bu nedenle de köyde azınlık durumunda idiler. Şimdilerde ise Özlüce Köyü’nde 300 ev bulunuyor ve yaklaşık 1000 kişi yaşıyor. Özlüce köyünde 2007 yılında 1394 olan nüfus 2018 yılında 964'e düştü.