Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın 2018 yılı Ramazan ayı, vaaz ve irşad faaliyetlerine ivme kazandırmak, komşu ve kardeş şehir il müftülükleri arasında iletişimi artırmak ve hizmet birliğini sağlamak maksadıyla düzenlenen program gereği  Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk'ün daveti üzerine çevre il müftülerimiz Nevşehire  gelerek, farklı camilerde vaaz ettiler.
  Nevşehire gelen çevre il müftülerinden Niğde İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar , Gaznevi Camiinde Teravih Namazı öncesi vaaz etti.Nevşehir İl Müftü Yardımcısı Dr.Ahmet Özvarinli ile birlikte Gaznevi Camiine gelen ,Müftü Gürpınar vaazında özellikle ;Müslümanın kendisine kötülük yapıldığında ona iyilikle karşılık verebilmek ve kötülük yapmamak müslümanın şiarındandır. Biz kulların Allahın  verdiği nimetleri düşünüp ona daima şükretmesi ve nimetlerin kadrini  bilmemiz gerektiğini anlattı.Daha sonra Müftü Gürpınar şunları söyledi:
    “Musîbete karşı rızâ hâlinde, şiddete karşı sabırlı ve sarsıntı anlarında vakarlı olmak, velîlerin âdetidir.” 

“İlmin başı, yumuşak huyluluk; hikmetin başı, insanlarla iyi geçinmektir.” 

Dolayısıyla insanların eziyetlerine katlanamamak ve tahammülsüzlük göstermek, hikmetten nasipsizliğin ve cehâletin bir neticesidir. İlim ve irfan sahibi insanlar nasıl zarif ve nâzik olurlarsa, hikmetten nasipsiz ve câhil kimseler de, kaba ve edep mahrumu olurlar. Dînin nezâket ve zarâfetinden bîhaber kalmak, en kötü cehâletlerden biridir.

İbn-i Abbâs -rahmetullahi aleyh-;

“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın dost(un olmuş)tur.” (Fussilet, 34) âyetiyle ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

“Âyette ifâde edilen «en güzel yol»dan maksat, öfke ânındaki sabır ve kötülüğe mâruz kalındığı andaki aftır. İnsanlar bunları yaptıkları takdirde, Allah onları muhâfaza eder, düşmanları da kendilerine boyun eğer. Sanki samimî bir dost olur.”

Enes bin Mâlik -radıyallahu- anh- da;

“«…O zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimsenin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.» (Fussilet, 34) âyet-i kerîmesinin tefsîrinde;Şöyle buyruluyor, “O, öyle ince ruhlu ve zarif bir insandır ki, başkası kendisine kötü sözler sarf ettiği takdirde; «Doğru söylüyorsan Allah beni, yalan söylüyorsan seni affetsin. » diyerek karşılık verir.” buyurmuştur.

Âyet-i kerîmede buyrulur:Furkan suresi 63.Ayette:

“Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzû ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara lâf attığında (incitmeksizin) «Selâm!» derler (geçerler).

      Hak dostları da, kendini bilmez câhillere aldırmaz, onlarla tartışmaya girmezler. Zira bunun, o nâdanları nefsânî bir inatlaşmaya götürerek onların daha büyük bir zarara sürüklenmelerine sebebiyet vereceğini bilirler. Bu hususta Hazret-i Ali -radıyallahu anh- şu îkazda bulunur:

“Alçakça söylenen bir söze sakın cevap vereyim deme!.. Çünkü o sözün sahibinde, onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine o bayağı ifâdelerle karşılık verirler. Câhil ile sakın latîfe etmeye kalkma! Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar.”dedi. Daha sonra Teravih Namazına geçildi.

Teravih Namazında Gaznevi Camii doluydu. Namaz sonunda Cami Görevlileri Ali Özcan ve Mustafa Akgüneş Niğde il Müftüsü Alaaddin Gürpınar ve Nevşehir İl Müftü Yardımcısı Dr.Ahmet Özvarinliye teşekkür ettiler ve  uğurladılar.