Yazar Osman Aytekin’den Annesine Mektuplar

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Derinkuyu doğumlu yazar Osman Aytekin,13 Şubat 2020 tarihinde “Anneme Mektuplar” kitabını imzalayıp bana yolladı. Kitabı okudum kuşkusuz oldukça etkilendim. Geçtiğimiz anneler gününde Osman Aytekin, O çocukken vefat eden rahmetli annesinin hastane de çekilmiş tek resmini paylaştı facebook sitesinde. Kitapla resim aynı anda kafamda canlandı birden hüzne kapıldım. Evet sizin hiç anneniz öldü mü? Hele siz çocuk yaşta iken?

Küçük çocukken yaşanan baba ölümleri de acıdır kuşkusuz. Yetim kalmak zor bir iştir günümüz koşullarında. Hele toplumsal dayanışmanın, akrabalık duygularının sıfırlanma noktasına geldiği bugünlerde. Ama annesiz kalmak yani öksüz kalmak dayanılır gibi değil.. Osman Aytekin’i de babaannesi büyütmüş O’na annelik yapmış. .Ama babaanne, gerçek annenin yerini tutar mı ? Zor bir sorunun kuşkusuz cevabı da zordur. Osman Aytekin ,Anneme Mektuplar kitabında gerçek annesinden daha çok kendisinde emeği olan daha çok tanıdığı babaannesine yazdığı mektupla başlamış kitabına . Oldukça duygusal sözler. Okudukça gözlerinden yaşlar süzülüyor insanın. Hele babaanne de dul bir kadınsa öykü daha da acı bir hal alıyor.

Yazar güzel bir öyküsünde de parkta bulunan yalnız bir ağaçla çocukken yitirdiği annesini özdeşleştiriyor. Ne zor bir iştir annesini kaybedeli uzun yıllar olan bir insanın rüyasında bile annesini hayal meyal hatırlamak, annesi yerine parkta kimsesiz bir ağaçla konuşmak. Yazar “ Gözlerim yine yaşlı anne ve ne yürüdükçe yollar uzuyor senin yokluğunda bir serabı yaşıyorum. Uzat ellerini, uzat anne !” Diye haykırıyor adeta.

Yolları ayrılan baba ile oğulun babaanne mezarı başında karşılaşması ve boşlukta yankılanan “baba” seslenişi.. Yürek burkan ve gözyaşları döktüren öyküler..

Anneme mektuplar 96 sayfa 11 sıcak ve göz yaşartıcı öyküden oluşuyor. Anne sevgisinin dayanılmaz sıcaklığı ve özlemi ile anne yerine geçen babaannenin de kaybedilmiş olunmasının dayanılmaz acısı.

Kitap “Kırmızı Leylek Yayınevi” tarafından yayınlanmış ve mutlaka okunması gereken bir kitap. Annesini küçük yaşta kaybeden bir çocuğun dramını anne özlemini, anne yerine geçen babaannenin de daha sonra kaybedilişinin derin acısını yansıtıyor..