YAZARSA YAZSIN

Münevver teyze , kocası Ali Naci amca öldükten sonra,

onun vasiyetine uyarak hacca gitti.

Ürgüplü tanıdık erkeklere takıldı,

Hicaz yolcusu oldu. Hiç de yadırgamadı gittiği yerleri.

Dedesi Yemen’de askerlik yapmıştı.

Çocukluğu hep Arap diyarının öyküleriyle geçmişti.

Hacı olunca evinin kapısını yeşile boyattı.

Artık,herkes onu Hacı Münevver Teyze olarak tanıyordu.

Bir gün Aksalur’da bir düğüne davet ettiler.

Geline bir cumhuriyet altını takarak cömertliğini gösterdi.

Düğün sahibi pek mutlu oldu, hiçbir çıkarı, beklentisi olmadığı,

akrabalığı bulunmadığı halde

Ürgüplü bir hacı teyzenin altın takmasından.

Düğün evinde şarap da vardı, rakı da.

Oğlan evleri hep böyle sevinçli oluyordu.

Oysa kız evi,sanki cenaze çıkmış gibi ağıtlı.

Ne de olsa kazançlı olan oğlan eviydi.

Bir “can” kazanıyordu ev.

Öğretmen Alirıza Bey, Hacı teyzeyi oyuna kaldırmak istedi.

Münevver Hanım dul.

Yıllardır düğüne de gitmemiş, kalkıp oyun da oynamamış.

Çocuğu, torunu da yok ki, düğünlerde kendini göstersin.

Ağır ol molla desinler. Kendini pahalı satmak istiyor. Nazlanıyor.

Fakat, çevreden bu yaşı ilerlese de güzelliğini koruyan,

güzel giyimli konuğu teşvik ediyor kadınlar.

Aman yavrım ! Ben Hicaz’dan döndüm; hacı teyzenizim sizin,

derken fıkır fıkır gülüyor.

Alirıza Bey bir delikanlıya işaret etti.

Biraz sonra bir bardak “su” geldi.

Hele şu suyu bi iç , susamışsın ! “ dedi Alirıza Bey.

Münevver Teyze anladı. Önce kararsız kaldı.

Sonra aldı,dikti tepesine. Sonuna dek içti susuzu.

Yüzünü bir ateş bastı. Gül yüzü allandı, daha da güzelleşti.

Biraz sonra nazlansa da kalktı, oynamağa başladı.

Çakırkeyifti.

Bazı kadınlar mırıl mırıl konuştular:

Anaaa! Hiç olur mu, Hacıya yakışır mı? Günah, günah! “ dediler.

Bunları duydu Hacı Teyze.

Allah günah yazmasın yavrım,” dedi laf atan kadınlara.

Hadi, siz de kalkın.”

Abariiii ! Hiç olur mu? Allah günah yazar valla ! Hem delaannılar da siyridiyo.” dediler.

Münevver hanım yılların özlemiyle aşağıdan aşağıdan şıkır şıkır oynuyordu.

Yakışıyordu da.

Terlemiş allı güllü güzel yüzünde gözleri ıslak ıslak parlıyordu.

Allahım ! Az günah yaz !” dedi oynarken.

Susuzun etkisi giderek kendini gösteriyordu.

Yaşı kırkı geçmiş Münevver hanım, odanın içinde fır dönüyor ;

genç kızlar gülerek alkışlıyordu.

Yazarsan yaz!” dedi. “ İstediğin gadar günah yaz Ya Rabbim,” diyerek

tadına vara vara, parmaklarını

şıkırdata şıkırdata oynamayı sürdürdü.

……………………………..