Sahilde dalgın oturmaktadır

Yakınlarda bir yengeç ailesi vardır

Birden sahile yırtıcılar gelir, baba yengeç yırtıcıları görünce geri geri gitmeye, oradan uzaklaşmaya başlar, çocuk yengeçler de babalarını takip ederler.

Bu olay, onun tüm düşüncelerini değiştirecektir

Eğitimin; ‘yapılanları taklit olduğu' fikri onda uyanır

Hemen araştırmalara başlar

Hint, Japon, Çin, Kore, Arap, İran, Türk vb. eğitim sistemlerini incelemeye başlar.

Yapılanları bizzat o ülkelere giderek görür

Şunu anlar ki;

Aslında çocuklara eğitim adı altında verilen şeylerin çoğu yanlıştır ve eğitim değildir.

Ülkesine döner, hemen özel bir okulda çalışmaya başlar, çalışmalarını sürdürürken okul müdürünün; ‘aman dikkat et, velilerin tepkisini çekmeyelim’ ya da ‘sen, bu çocukları şımartıyorsun’ gibi tenkitlerine maruz kalır.

Şunu anlar ki; kafasındaki sistemi başka birinin emri altında yapamayacaktır.

Kendine ait bir okul açmak için çalışmalara başlar fakat yeterince parası yoktur.

Civarda zengin bir Dükün kapısını çalar. Dük, bunu daha önce ki çalışmalarından tanımaktadır.

Kendisine istediği parayı verir

Parayı aldıktan sonra hemen yapacaklarını uygulamaya koyar, önce büyük bir arsa alır, sonra kalan para ile okul inşaatına başlar.

Öyle ki, okul yapımında kendisi de bir işçi gibi çalışmakta, taş çekmekte, kum elemekte, duvar örmektedir, bunu gören işçiler de ayrı bir gayretle çalışır, nihayet okul biter, iç donanımları da yapılır. Okulun ismine, parayı veren ‘Dükün adı’ verilir.

Kendisinin okul açtığını duyan, daha önceki çalışmalarından haberli olan veliler, çocuklarını bu yeni okula kayıt yaptırmak için getirirler.

Okul kısa zamanda dolar, hemen eğitim ve öğretime başlar

Kendi kafasında kurguladığı eğitim sistemini hayata geçirmek için geceli gündüzlü çalışır.

Gündüz okulda, gece kitaplarının başındadır, hiç durmaz araştırır, öğrenir, kendini geliştirir, yeni kitaplar yazmaya başlar, kitaplarında hep 'o yengeç ailesini’ anlattığı için kendisine, ‘yengeçli yazar’ kitaplarına da ‘yengeçli kitap’ denir.

Bu olay bir Avrupa ülkesinde yaşanmıştır

Bu, bir insanın çalışmaları ile çevresini nasıl değiştirdiğinin hikâyesidir.

Bu hikâye ile karşılaştığım zaman çok etkilendim

Yaşanan bu olayda, hikâyenin kahramanı hiçbir bahaneye sığınmıyor, ‘devlet yapsın, devlet bana yardım etsin, kimse yardım etmedi, param yok’ düşüncelerini ortaya getirmiyor.

Çalışıyor, gayret ediyor

Ve başarıyor…

(İşte bizde olmayan, eksik olan, problemlerimizin altında yatan temel mesele bu değil midir?)