Açıklamasında, doğa harikası peribacaları, eşsiz güzellikteki vadileri ve kayadan oyma dinsel merkezleri ile her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Kapadokya bölgesinin sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olduğunu belirten Arı, bu anlamda bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Arı, “Kapadokya çok özel bir bölge. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli kültür turizm merkezlerinden bir tanesi. Bizlerde bu bölgenin evlatları olarak böylesine güzel bir coğrafyada yaşamaktan, burada hizmet etmekten dolayı çok şanslıyız. Dünyada birçok turizm destinasyonlarının alternatiflerini bulma şansınız var. Örneğin; siz denizi Türkiye’de de bulabilirsiniz, İtalya’da da bulabilirsiniz, Yunanistan’da da, İspanya’da da bulabilirsiniz fakat Kapadokya bölgesinin bir eşini, benzerini dünyanın başka hiçbir yerinde bulmanız mümkün değil. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kültür hazinesini, doğa harikasını rabbim bizlere nasip etmiş. Bizimde böylesine önemli bir hazineyi korumak en önemli görevlerimizden bir tanesi.” dedi.

Daha önce Kapadokya bölgesinde arkeolojik, kentsel, doğal sit alanları, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ve milli park gibi birçok farklı koruma statüsünün bir arada bulunduğunu ve bununda yetki karmaşasına neden olduğunu ifade eden Arı, “Orman Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Belediyeler, Turizm Bakanlığı hepsinin yetkileri daha önce bu bölgede çakışıyordu. Alan Başkanlığı ile birlikte yetkilerin tek bir bakanlıkta toplanıp tek elden yönetilmesi hem bölgenin korunmasına hem de turizm yatırımlarına büyük avantaj sağlayacak.” diye konuştu.

Kapadokya Alan Başkanlığı ile birlikte bölgenin koruma statüsünün azaltıldığı yönünde bir algı yaratılmak istendiğini ancak bunun gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Arı, “Böyle bir şey kesinlikle doğru değil. Alan başkanlığı sistemi bölgemize iki ayrı avantaj sağlayacak. Bunlardan birincisi; hızlı çözüm getirmek, ikincisi koruma statüsünü artırmak. Alan başkanlığıyla birlikte herhangi bir koruma statüsü azalmadı, sadece bölgede koruma statüsünün uygulama yetkileri alan başkanlığına devredildi. Bu da tabi ki hızlı bir şekilde başvuruların değerlendirilip, kurullardan hızlı bir şekilde geçirilip tadilat ve yatırım yapmak isteyen insanların kurallara uygun bir şekilde, doğasına, arkeolojik değerlerine saygı göstererek önünün açılması açısından yapılmış bir şey.” dedi.

Başkan Arı’nın açıklamalarının tamamı önümüzdeki günlerde TRT Haber ekranlarında yayınlanacak.