Demir, “Birinci Dünya Savaşı'nın ardından varlığına göz dikilen ve yok edilmek istenen Türk Ulusu, Atatürk'ün önderliğinde, bağımsızlık ülküsüyle kenetlenerek inanılmazı başarmış, yurdunu parçalamak isteyenlere en güzel yanıtı vermiştir. Askeri alanda kazanılan zaferle haklılığını kanıtlayan Türk Ulusu, Lozan Barış Antlaşması'yla başarısını taçlandırmış, önemli kazanımlar elde etmiştir. Ulusal sınırları içinde yeni Türk Devleti'nin doğuşunu müjdeleyen Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgeleri arasında yer almaktadır. İsmet İnönü Lozan’da emperyalist güçlere karşı büyük direnç sergilemiş ve tarihimiz açısından önemli bir diplomatik zafer kazanarak ezilen mazlum uluslara cesaret, güven ve umut aşılamıştır. Anadolu'nun parçalanmasını öngören Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılan Lozan Barış Antlaşması, Atatürk'ün tanımıyla “Türk ulusu aleyhine, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın çöküşünü bildirir bir belgedir.” Lozan Barış Antlaşması, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra imzalanan benzer anlaşmalardan yürürlüğünü sürdüren tek belgedir. Lozan Barış Antlaşması, geçmişte emperyalist devletlerin Ortadoğu ve Asya’ya ilişkin planlarını nasıl bozmuşsa, günümüzde de bağımsız ve laik bir Türkiye Cumhuriyeti, varlığıyla bölgeye yönelik emperyalist planlara engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, Sevr'i hortlatmak isteyenler, Lozan'ın kazanımlarını yok etmek istemektedir. Lord Curzon’un Lozan görüşmeleri sırasında İsmet İnönü’ye savurduğu “İleride dara düşüp bize yardım için geldiğinizde, burada reddettiğiniz her şeyi, cebimden çıkartıp önünüze koyacağım” şeklindeki tehdit bugün hala geçerliliğini korumaktadır. Eğitim-İş olarak Lozan Antlaşması'nın 96. yıldönümünü kutluyor, başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, Lozan görüşmelerini yürüten büyük devlet adamı İsmet İnönü ile emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarını saygıyla anıyoruz” ifadelerinde bulundu.