Yoga yapmak caiz mi?

Yoga, Hinduizm ve Budizm’de kişiye birtakım ilâhî bilgiler ve yetenekler kazandırarak, onun arınmasına ve hakikate ulaşmasına aracı olması amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Milâttan önce II. yüzyılda yoganın temel kaynağı olan Yoga Sutra’da ilk defa bu kelime “Tanrı ile insanı birbirine bağlamak” anlamında kullanılmıştır.

kökeni kesin şekilde bilinmemektedir

Bir yanıyla inanç ve felsefî özelliklere, diğer yanıyla bedensel egzersizlere sahip bir sistem olarak yoganın kökeni kesin şekilde bilinmemektedir. Yoga’nın Hindistan’da henüz Hinduizm’in teşekkül etmediği milâttan önceki 3000’li yıllara kadar gittiğini düşünen araştırmacılar varsa da bunun aksini söyleyen bilim adamları da mevcuttur.

Kökeni milâttan sonra VI. yüzyıla dayanan, esas gelişimini XII-XV. yüzyıllar arasında tamamlayan Bakti Hindu hareketi yoga felsefesinin Hinduizm’in içerisinde kökleşmesini sağlamıştır. XV. yüzyılda daha çok felsefî bir ekol olarak görülen yoga sistemine, Hatha Yoga adıyla bilinen ve bugün oldukça popüler duruma gelen bedensel hareketlerin kontrolüyle kurtuluşa ulaşma eğilimi dâhil olunca modern yoga anlayışı son şeklini almıştır. XX. yüzyılın başından itibaren daha çok Hatha Yoga, Hindu yogasını temsil eder hale gelmiştir. Bugün Hindistan’da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde özellikle yaygın olan HathaYoga’dır.(TDV İslâm Ansiklopedisi cilt. 43. sf. 558-559)

Son yıllarda ülkemizde de yaygınlaşan yoga merkezlerinin önemli bir kısmı kendilerini bu dinlerden ayrıştırarak bağımsız yoga uygulayıcısı oldukları söylemiyle faaliyet göstermektedirler. Öte yandan tıp alanında da yoga uygulamalarının insanı bedensel ve zihinsel olarak rahatlattığı iddialarıyla dünyada, özellikle ABD ve Batı ülkelerinde bu işlevi yerine getirmeye yönelik ticari gelir elde etmeyi de amaçlayan birçok yoga kursu açıldığı görülmektedir

Dini bir yönünün bulunmadığı ve zihinsel bedensel arınmayı amaçlayan alıştırmalar olduğu söylemi tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır.

Yoganın dini bir yönünün bulunmadığı ve zihinsel bedensel arınmayı amaçlayan alıştırmalar olduğu söylemi tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Brahmanizm’de yoga, evrensel ruh Brahma ile öznel ruh olan Atman’ın pratikteki birleşmesi olarak kabul edilmiş ve yoga yapanlar -yani yogiler- birer aziz ve veli olarak düşünülmüşlerdir. (TDV İslam AnsiklopedisiciltVI,sf. 331)

Özellikle Batıda yaygınlaşmaya başlayan ve ticari olarak metalaştırılan, uzak doğu kökenli benzeri dini motiflerin egzersiz ve rahatlama adı altında sunularak benimsetilmesine dayalı olan bu tür merkezler konusunda dikkatli olunması gerekir. Ayrıca yoga vb. uygulamaların icrasının temelinin Hint ve uzak doğu kökenli ilahi olmayan dinlere ait inanç, düşünüş ve ritüellere dayandığı konusunda insanların bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

Buna göre bir Müslümanın, yoganın bir başka dinin inanç ve ibadetlerine dayandığını bilerek, bu maksatla yoga yapması İslam’ın inanç prensiplerine aykırıdır.

Ayrıca şu husus bilinmelidir ki; milletler kendi dini ve milli kültürleri ile var olmuşlar ve bu değerleri korudukları oranda tarih sahnesinde yer almışlardır. Bu itibarla, bir Müslümanın yüce dinimiz İslam’ın insanın kendisi ve çevresiyle uyum içerisinde yaşaması için ortaya koyduğu ahlaki prensipleri göz ardı ederek, başka kültürlerin ahlak prensiplerinden medet umması, onları benimsemesi asla düşünülemez. İslam'ın ortaya koyduğu prensipler, kendi müntesiplerinin hem dünyevi hem de uhrevi huzur ve mutluluğunu sağlamada yeterli olduğu gibi bütün insanlığın huzur ve mutluluğunu sağlamada da kâfidir.( Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu)

Hüsrev ÖNDEGELEN