YUVA KÖYÜ VE YIVA TÜRK BOYU

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Yıva ya da Yuva bir Türk boyunun adıdır. Ürgüplü tarihçi Refik Altınay tespitlerine göre Damat İbrahim Paşa zamanında Ürgüp yöresinde üç ekinlik(çiftlik ve tarım arazisi) Atçekenler Türkmen aşiretine bağlı Yıva oymağına ayrılmıştır. O tarihte Nevşehir bölgesi köyleri Ürgüp Kazasına bağlıdır. Yiva,Oğuz Han’ın oğullarından biri olan Deniz Han’ın oğullarından birisinin adıdır. Prof. Dr. Zeynep Korkmaz tespitlerine göre de Yörükan Taifesinden Yuva oymağı, Yuva Köyü’ne yerleştirilmiştir. Diğer tarihçilerin tespitleri de aynı yöndedir. Damat İbrahim Paşa döneminde bölge de konar göçer olarak yaşayan Türkmen aşiretlerinden Yuva Boyunun mevcut Yuva Köyüne yerleştirildiği anlaşılmaktadır.

16 YY Osmanlı kayıtlarında bölge de Yıva ya da Yuva adında bir yerleşim yeri mevcut değildir. Ancak Dobada, Sıvasa, Göstesin, Ağıllı ekseninde yani Yuva Köyü sınırlarını da içine alan alanda Tabal Krallığı’ndan kalma önemli tarihsel kalıntılar vardır. Nevşehir ve çevresinde yapılan kazılarda çıkan sonuçlara bakıldığında M.Ö. 3000 yıllarında bile insanların yasadıkları, uygarlıkların kurulduğu anlaşılmaktadır. Hatta Hitit egemenliği altındaki bu topraklarda yerli topluluklar yaşamıştır. M.Ö. 1800-2000 yılları arasında bu bölgede; Hititler Frigyalılar ve Lidyalılar arasında bu topraklar el değiştirmiştir. Daha sonra ise Büyük İskender bu bölgeyi Roma İmparatorluğu içine katmıştır. Sonraki dönemde bölge Selçuklu ve Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Yuva Köyünün bugün bağlı olduğu Acıgöl İlçesi, oğuzların Kaçar boyundan olan Horasan Erenlerinden Piri Bey tarafından 1525 yılında kurulmuştur.

Bölgede köyün tarihinden daha eski olan Hasan Dede Türbesi vardır. Yuva Köyü ile Kozluca Köyü sınırlarında yer alan Hasan Dede Türbesinin yapılan araştırmalar sonucu 800-900 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Selçuk mimarisini sergileyen bu tarihi yapı, bölge de Gayrimüslim ahalinin yanı sıra konar göçer halde yaşayan Türk ve Türkmen aşiretlerinin de olduğunu göstermektedir. Ayrıca Horasan erenleri olarak bilinen kişilerden Hasan Dede ya da Durhasan Dede’nin bu bölgeye gelerek Türklüğü ve İslamı yaymaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Türbede yatan merhum zatın, bölgeye(İcik, Tepeköy,Doğala) yayılmış diğer Horasan erenleri ile akraba olduğu da tespitler arasındadır. Ancak türbe 800-900 Yüzyıldır define avcılarına, yağmura ,rüzgara dayanabildiği kadar dayanabilmiş ve yok olmak üzeredir. Nevşehir Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün biran önce bu tarihi eseri korumaya alması gereklidir.

Genelde tarım ve hayvancılıkla geçinen Yuva Köyü de köyden kente göçten nasibini almıştır. 2007 yılında 545 olan köy nüfusu 2010 yılında 536’ya, 2015 yılında 477’ye ve 2019 yılında 449’a düşmüştür. Yuva Köyünden göç çoğunlukla İstanbul’a olmuştur.

Yararlanılan kaynaklar:

-A.Refik Altınay; Anadolu Şehirleri, Damat İbrahim Paşa Zamanında Ürgüp ve Nevşehir, Türk Tarih Encümeni Mecmuası, s, 3 Yıl 1340

-Zeynep Korkmaz, Nevşehir ve Yöresi Ağızları,TDK,1994.