ABBAS MEDENÎ

ABBAS MEDENÎ

1931-2019

Abbas Medenî, 1931 yılında başkent Cezayir’in güneydoğusuna düşen Sîdî Ukbe kentinde doğdu. İlk eğitimini imamlık yapan babasından aldı. Geleneksel din eğitimi gördü. Kur’an okuluna devam ederken Cezayir cihadının liderlerinden el-Arabî bin Mehdî’ye arkadaşlık yaptı. 1941’de ailesinin Beskere’ye yerleşmesinden dolayı eğitimini burada sürdürdü. Ayrıca burada iki yıl Fransız Lisesine devam etti. Sonra Âlimler Cemiyetinin bağımsız okullarına giderek kültürel düşüncesinin oluşumunu burada tamamladı.

Birlik ve etkinlik için Devrim Komisyonu’nda bağımsızlık mücadelesine atıldı. 1954 yılında FLN’ye (Ulusal Kurtuluş Cephesi) katıldı. Medenî, bu örgütte FLN’nin iki önemli lideri Rabin Biytad ve Bin Bulʿıyd’le birlikte çalıştı.

1954 Kasım’ında Fransa’ya karşı cihadın başlamasıyla birlikte FLN saflarında mücadelesini devam ettirdi. Beş kişilik bir ekiple radyo evine düzenledikleri operasyon başarısız olunca 17 Kasım 1954’te tutuklandı. Medenî, Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar, yani yedi yıldan fazla tutuklu kaldı.

Bağımsızlıktan sonra Cezayir Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde “Cezayir’de Eğitim” teziyle lisansa başladı. İşlediği teziyle ayrıca psikoloji dalında doktora eğitimini de tamamladı.

FLN’nin bağımsızlığının arefesinde düzenlediği Trablus Konferansı’nda yöneldiği sosyalist çizgiyi eleştirenlerin ilklerindendi. Fakat Medenî ve onun gibi düşünenler FLN’de gördükleri “sapma”yı düzeltemediler. Özellikle Albay Huari Bumedyen’in ülkeyi diktatörce yönettiği yıllarda ülkenin yönelişlerini etkileyecek geniş tabanlı bir faaliyet gösteremediler.

Abbas Medenî, 1964 yılında kurulan el-Kıyam Cemiyeti içerisinde yer alan tek FLN üyesiydi.

1976-1979 yılları arasında FLN bursuyla Londra’da felsefe alanında ikinci doktorasını yaptı. Medenî’nin; “İslâm Dünyasında Eğitim Sorunları”, “Aile ve Çağdaş Problemler”, “Modern Düşüncenin Krizi”, “İslâmî Çözüm” gibi kitapları bulunuyor.

1982 yılında Constantina’da, Cezayir tarihinde ilk kez bir İslâmî gösteri düzenlendi. O zamanki Cezayir yasalarına göre bu tür gösteriler yasaktı. Birkaç hafta sonra benzer bir gösteriyi bu kez başkent Cezayir’de organize etmesinin ardından tutuklandı.

Mâlik bin Nebî tarafından kurulmuş olan Bin Aknun Üniversitesinin camisini kapama girişimine tepki olarak 80 bini aşkın insanla on dört maddelik bir istek paketi sunmuşlardı. Bu ekipte Medenî’nin yanı sıra Şeyh Ahmed Sahnûn ve Şeyh Abdüllatîf Sultânî de bulunuyordu.

1984 yılında serbest bırakılmasından sonra siyasal çalışmalarını gizli olarak sürdürdü. 1987’de birçok yakını dahi şehit Mustafa Buyali’nin cenazesine katılmaktan çekinirken Abbas Medenî, Buyali’nin cenazesinde bulundu.

23 Şubat 1989 Anayasası’nın getirdiği çok partililik ortamından yararlanılarak 10 Mart 1989’da kurulan İslâmî Selamet Cephesi’nin (FİS) liderliğine ve cephe adına açıklama yapma hakkına sahip yegâne sözcülüğe getirildi. İslâmî hareketin çok çeşitli grupları bu çatı altında topladı.

FİS, Cezayir’de yapılan ilk yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktı.

1991 Haziran ayında FLN tarafından hazırlanan hileli seçim kanununu protesto için genel grev çağrısında bulundu. 7 Haziran’da, hükûmetle anlaşma sağlanamazsa “sivil cihad” çağrısında bulunacağını söyledi.

Ordu duruma el koyduktan sonra güvenlik güçleri FİS genel merkezine bir baskın düzenleyerek 25 Haziran 1991 akşamı Abbas Medenî’yi tutukladılar. Zor kullanarak devletin düzenini değiştirmeye çalışmak ve halkı devlete karşı isyana teşvik etmekle suçlanan Abbas Medenî, başta Ali bin Hâc olmak üzere önde gelen FİS liderleriyle birlikte Buleyde Askeri Hapishanesine koyuldular.

Şeyh Mustafa Buyali’nin başlattığı, arkasından FİS’in oluşmasıyla Cezayir’de İslâmî hareket boyut değiştirdi. İslâmî cephenin kurulmasından 1989 Anayasası’nın büyük payı olmuştur. Nitekim bu anayasanın kabulünden sonra 10 Mart 1989’da Bin Bâdîs Camisi’nde düzenlenen bir törenle İslâmî Selamet Cephesi’nin (FİS) kurulduğu ilan edildi.

Anayasaya göre dine dayalı bir partinin kurulması yasaktı. Bu bağlamda gerek Cezayir’de gerekse bazı ülkelerde spekülasyonlar oluşturdular. Tüm bunlara rağmen 22 Ağustos 1989’da Abbas Medenî, İslâmî devlet kurmayı amaçlayan siyasi bir parti olarak FİS’in resmen tanınması için başvuruda bulundu. Anayasadaki maddeye rağmen 6 Eylül 1989’da Cezayir’deki ilk İslâmî siyasal parti olarak FİS’in kuruluşu resmen onaylandı.

Abbas Medenî liderliğindeki İslâmî Selamet Cephesi, eşi benzeri görülmemiş bir sonuçla 1990’daki yerel seçimlerin çoğunu kazanmıştı/almıştı.

Psikoloji dalında bir öğretim üyesi ve Cezayir rejiminin değişik zamanlarda gereksiz sebeplerle sık sık mahkûm ettiği Dr. Abbas Medenî, yine daha önceleri rejimin zindanlarında yatmış bulunan, başkent Cezayir’in büyük camilerinden birinin imamı olan Ali Belhâc bu hareketin önde gelen liderleriydi.

Her mücadele insanı gibi Abbas Medenî’yi de etkisiz hâle getirmek ve itibarsızlaştırmak için iktidar tarafından hapse atılmaktan tutun da yapılmadık işkence bırakılmadı. En sonunda yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.

Ana dili Arapçaya ek olarak İngilizce ve Fransızca bilen Abbas Medenî’nin İngiliz asıllı hanımından 4 oğlu, 1 de kızı vardır.

Yıllardır vatan hasreti çeken düşünce ve eylem adamı olan Medenî, Katar’ın başkenti Doha’da tedavi gördüğü hastanede 88 yaşında vefat etti.

Emperyalizme boyun eğmeyen, kendi kültür ve değerlerini hâkim kılmak için her türlü fedakârlığı egemen kılmak isteyen büyük mücahide Allah’tan rahmet diliyorum.