Soma'daki maden ocağı faciasında hayatını kaybeden, ekmeğini yerin iki bin metre altındaki kömürden çıkartan, alnı terli, kömür karası tenli, som altın yürekli insanlarımıza Allah'tan sonsuz rahmet, yaralılarımıza acil şifalar; yanan kömür ocağının söndürdüğü garip yuvalardaki yüreği yangın ailelere, dullara, yetimlere sabır ve metanet diliyorum.
Halen ocakta mahsur bulunan işçilerimizin de en kısa zamanda sağ salim kurtulmaları, gözü yaşlı ve umutla bekleşen ailelerine kavuşmaları için dua ediyorum. Allah yardımcıları olsun.
Milletçe başımız sağ olsun. Yüce Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın.
Olaydaki ihmal, kusur ve sorumlulukların en hassas, hızlı ve etkili biçimde soruşturulup aydınlatılmasını, suçluların adalet önünde hak ettikleri biçimde cezalandırılmasını umuyor, talep ediyor ve bekliyoruz.
Maden ocaklarının işletilmesinde para ve kârın değil, insanın ve can güvenliğinin birinci hedef olması gerekir. Can güvenliğine yönelik önlenebilir risk faktörlerinin en asgari düzeye indirilmesi ve hatta sıfırlanması temel hedef olmalıdır. Bunun için de en son bilimsel, teknik gelişmelerin ve standartların madencilik alanında mutlaka hayata geçirilmesi, tavizsiz uygulanması ve sıkı biçimde denetlenmesi gerekir. Konu, hiçbir zaman işletmecilerin insafına ve inisiyatifine terk edilemeyecek kadar büyük bir öneme sahiptir.
Bu alandaki yasal düzenlemeler de mutlaka günümüz koşullarına uygun olarak hızla güncellenmelidir. İbret ve tedbir almak için illa ki böylesine büyük acılar yaşamamız gerekmiyor. Bu vahim olaydan siyasiler, bürokratlar, teknokratlar ve sermayedar işletmeciler umarım kendi paylarına düşen gereken dersi çıkartırlar.
14.05.2014
Mehmet BİÇER
