<span style="font-size:18px">Avanoslu Selahattin Küçükdağ'ın Taş Plak Sesinden Avanos Türkülerini Hiç Dinlediniz mi?<br /> ARŞİV: Avanoslu Selahattin Ercan Küçükdağın kendi sesinden "Avanos Türküleri" 1910 yılında Avanos’ta doğan ve “Avanoslu Selahattin” olarak tanınan halk ozanı, soyadı<br /> kanunu ile birlikte önce “Ercan” soyadını almış, daha sonra soyadını Küçükdağ olarak değiştirmiştir. 1929/1945 yılları arasında doldurduğu taş plaklarla kısa sürede ülkemizde<br /> ve bölgemizde tanınmıştır. 1973 yılında yaşamını yitiren ozanın 22 adet plağı bilinmektedir. Plakların isimleri sayfamız altında listelenmiştir.<br /> <br /> Avanoslu Selahattin Ercan Küçükdağ - Taş Plak Kaydında yer alan parçaları dinleyebilirsiniz. <br /> <br /> “Gökte Yıldız Ellidir”, “Gökteki Yıldızın Üçü Terazi”, “Karşı Bağda Sıra Sıra Bademler”, “Taşa<br /> Çaldım Ayva ile Narımı” türküleri ile tanınmıştır.<br /> <br /> Gökte yıldız ellidir<br /> Ellisi de bellidir<br /> Sevda çeken güzelin<br /> Gözlerinden bellidir<br /> <br /> Kekliğin kayada sekişi sekiş<br /> Gül ile bülbülün ettiği çekiş<br /> Yarin iğnesiyle dikilen dikiş<br /> Kıyamete kadar sökülmez imiş<br /> <br /> Sür koyunun dördünü<br /> Sev yiğidin merdini<br /> Sever isen güzel sev<br /> Çekme çirkin derdini<br /> <br /> İreyhanım duvarda<br /> Bir yar sevdim hovarda<br /> Mevlam bizi kavuştur<br /> Su yolunda pınarda” sözleri ile milyonlara ulaşmıştır.<br /> <br /> “Taşa çaldım ayva ile narımı” türküsüyle tanınan Avanoslu Selahattin Küçükdağ'a<br /> (Avanoslu Selahattin) ait eserlerin bazıları ahırlardan toplanan taş plaklar ve 4 yıllık bir<br /> araştırma sonunda gün yüzüne çıkarılarak kitaplaştırılmıştır.<br /> <br /> Yıllar öncesi bölgemiz üzerine araştırma yapan Osman Bölükbaşı’nın yeğeni Hasan Şahin,<br /> yanında bir adamla büroma gelmiş ve yanındaki kişiyi tanıştırırken, “Avanoslu<br /> Selahattin’in oğlu; Ankara Demetevler’de oturuyor” demişti. İki dakikada bir söze “Allah”<br /> ve ”Bismillah” ile başlayan oğul, babasının eserlerinden ve büyüklüğünden ne yazık ki<br /> habersizdi.<br /> <br /> Türküleri seslendirmedeki yeteneğinde dolayı “Anadolu Bülbülü” olarak da bilinen<br /> Avanoslu Selahattin’e ait türkülerin gün yüzüne çıkarılarak kitaplaştırılmasına öncülük<br /> eden ses sanatçısı Serkan Vural, yaptığı açıklamada, “Avanoslu Selahattin’e ait belgeleri<br /> toplarken, özellikle onun doldurduğu taş plaklar bize çok yol gösterdi. Bu plakların bir<br /> kısmı çok iyi korunurken, bir kısmını ise ne yazık ki ahır köşelerine terk edilmiş halde<br /> bulduk” demiştir.<br /> <br /> Avanoslu Selahattin’in hayat hikayesinin ve eserlerinin yer aldığı bilgileri Avanos<br /> Belediyesi tarafından yayınlanan “Avanos Halkbilim Araştırmaları ve Avanoslu Selahattin”<br /> adlı kitapta toplumca bulmamız mümkün. Avanos Belediyesi bir kadirşinaslık göstererek,<br /> sanatçının adını Avanos’ta bir caddeye de vermiştir.<br /> <br /> Cumhuriyet sonrası ulusal anlamda Avanos’un Türkiye genelinde tanınan tek ses sanatçısı<br /> olan Avanoslu Selehattin’in yaşadığı dönemin tanıklarından alınan bilgiye göre, sanatçı<br /> “Kahpe felek değirmenin döndü mü” adlı türküsünü Atatürk'e okumuş ve Atatürk<br /> tarafından beğenilmiştir.<br /> <br /> İşte bu türkünün sözleri:<br /> <br /> “Kahpe felek değirmenin döndü mü?<br /> Bağın, bahçen sular gibi doldu mu?<br /> Ben yaparım, sen yıkarsın bendimi.<br /> Döne döne nöbet bize geldi mi, beyler geldi mi?<br /> Ben yaparım, sen yıkarsın bendimi.<br /> Döne döne nöbet bize geldi mi, beyler geldi mi?<br /> <br /> Kova kova indirdiler alınan.<br /> Kollarımı bağladılar şalınan.<br /> Elin gönlü dünya dolu mal ilen,<br /> Benim gönlüm bir suna boylu yar ilen beyler yar ilen.<br /> Elin gönlü dünya dolu mal ilen,<br /> Benim gönlüm bir suna boylu yar ilen beyler yar ilen.”<br /> <br /> Avanoslu Selahaddin’in bazı plaklarını o dönemin ünlü Ürgüplü ozanı Refik Başaran’la birlikte doldurduğu da görülmektedir.<br /> <br /> <strong>Bazı plakları</strong><br /> -Üzerinde cennet gibi<br /> -İki bülbül hiçbir dala konar mı<br /> -Rum kızı<br /> -Bir çift turnam (Sıla özlemini vurgulamaktadır)<br /> -Haydi gidelim<br /> -Evlerine vardım<br /> -Sarı Hıdır'a (Sarı Iğdır'a) vardım<br /> -Berber usturanı<br /> -Yürü Yürü<br /> -Hapishane<br /> -Hayva ile nar<br /> -Ela gözlerini sevdiğim<br /> -Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun (Refik Başaran’la birlikte)<br /> -Atım kalk gidelim Halep haneden<br /> -Biter Kırşehir’in gülleri biter<br /> -Çadır kurdum Avanos’un düzüne<br /> -İstanbul’un kavakları gölgeli<br /> -Annem, annem of annem<br /> -Kaleden aştı gelin<br /> <br /> <strong>Haber: Ercan Kılıçlı</strong><br /> <br /> Kaynak: Doç. Dr. Faruk Güçlü </span><br />