BİR DOĞA HARİKASI ; ZELVE AÇIK HAVA MÜZESİ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Zelve sabana koşulan öküzün boyunduruktan çıkmasını önlemek için, öküzün boynunun iki yanından boyunduruğa ve aşağıya doğru geçirilen eğri çubuk anlamındadır. Avanos İlçemize yakın bu vadiye ve köye neden Zelve adı verildiği konusunda net bir bilimsel tespite rastlanamamıştır.

Bir açık hava müzesi konumunda olan Zelve; kiliseleri, kendine özgü peri bacası oluşumları ile tam bir doğa harikasıdır. 9.yy ile 13.yy arasında Hristiyanlığın en önemli dini merkezlerinden biri ve yerleşim yeri olan Zelve, Hristiyan din adamlarına ilk dini seminerlerin verildiği köylerden biridir. Bölge ayrıca Arap ve diğer askeri baskınlardan korunmak için bir sığınma yeri özelliği de taşımaktadır.

Avanos’a 5 km, Paşabağları’na 1 km. uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden oluşan Zelve Örenyeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Turistler için bir cazibe merkezi konumundadır.

Osmanlı döneminde Zelve Köyünden cizye vergisi ve bağcılık gelirlerinden vergi alındığına dair kayıtlara da rastlamak mümkündür.

Zelve, Kapadokya'da ilk yerleşim yerlerinden birisidir.1950'li yıllarda, erozyon yaşanması sonucu burası afet bölgesi ilan ediliyor ve bu köyde yaşayan insanlar Aktepe adıyla kurulan yeni köye taşınıyor. Zelve Bizans döneminde doğal bir kale konumundaydı. İçinde cami ve kilise barındıran, halkların 1924 mübadelesine kadar beraber yaşadığı önemli bir merkez konumundadır. Zelve Açık Hava Müzesinin bir özelliği de ikonografilerin ve kiliselerin daha çok eski tarihlendirilmesidir. Vadi içinde tüneller de bulunuyor. Ancak bunların toprak dolması sebebiyle aktif durumda olmadıkları da biliniyor. Zelve Vadisinde Kapadokya Bölgesinin en önemli özelliklerinden güvercinlikleri bulunmaktadır.

Zelve Vadisindeki en önemli kiliseler; Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise ve Geyikli Kilisesi’dir. Bu kiliseler İkonoklastik dönem (728-842) öncesine tarihleniyorlar. Burada ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekânı bulunuyor. 1952 yılına kadar iskân edilmiş vadide manastırlar, kiliseler, yerleşim yerlerinin yanı sıra tünel, değirmen tarihi yapılar vadi içindedir.

Kapadokya, yaklaşık 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lavlar ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların yüzlerce yıl içinde yağmur ve rüzgarlar ile aşınarak bugün ki eşsiz görünümüne ulaşmıştır. Paleotik dönemden itibaren insanlar bölgede kayadan oyma evler, kiliseler ve manastırlar inşa etmişlerdir. 1950 yılına kadar insanlar kaya evlerde yaşadıktan sonra Zelve Vadisi yakınında ki Aktepe Köyü’ne taşınmışlardır.

Hıristiyanlığın ilk olarak Kapadokya Zelve Vadisinde yayılmaya başladığı iddialar arasındadır. Zelve Açık Hava Müzesi’nde bulunan Üzümlü ve Balıklı Kilise’nin kapısında kucağında çocuk İsa ile tahtta oturan Meryem tasviri bulunmaktadır. Tonoz kısmında ise haç taşıyan Melekler Michael ve Gabriel tasvirleri dikkat çekmektedir. Tek nefli güney şapeli bulunan kilisenin apsisinde kırmızı çerçeve içinde İsa’nın tasviri bulunmaktadır. Tonozunda Makta Haçı ve iç içe geçmiş daire dizileri yer almaktadır. 8. ve 9. Yüzyıllara ait Freskler, oldukça iyi korunmuş bir halde günümüze kadar gelmiştir.

1935 Yılına ait bir turist tarafından çekilmiş Zelve Köyü resmi(Nevşehir Kent Belleği’nden alıntı)