Bir Haber Bir Yorum

Bir Haber Bir Yorum
 2000 evler yolu üzerinde, askeriye karşısında, Beğendik üstünde, Kız İmam-Hatip Lisesi için Mehmet Güven tarafından bağışlanan, şu anda üzerine bir büyük bir de küçük iki bina yapılan kooperatifin önünde tahta barakadan yapılmış bir lokal var.

Belediye tarafından yapılan lokalin işletmesi Nevşehir Baro Başkanlığı tarafından yapılmaktadır. Değerli Baro Başkanı Av. Fahri Korucu Bey, gelen konukların rahatı için her türlü yenilik ve güzelliği düşünmekte ve uygulamaktadır. Kendini gönülden tebrik ederim.
Özellikle orada çalışmakta olan; iki Mehmet’in yanı sıra, servis maharetine sahip Orhan’ın katılımı ve mütebessim tavrıyla Fatma hanımın varlığı, oraya ayrı bir güzellik katmaktalar. Kendi içlerinde de oldukça güzel uyumları var.
Sunulan hizmetin yüzde 90’nına varanı adliye personeline yapılmaktadır. İmkân ve fırsat buldukça bende buraya uğruyorum. Hatta görüşmek istediğim kişilerle buluşmayı genellikle burada yapıyorum. Güzel çayın yanı sıra oldukça leziz kahvesi ve farklı yiyintileri de mevcut.
YERLİ OTOMOBİL: Gene bir Pazar günü (18.11.2012) Nevşehir Üniversitesinde okumakta olan bir öğrencimle buluşmak için orada beklerken, mevcut gazeteleri okuyordum. Hürriyetteki bir haber dikkatimi çekti.  Haberde Görmen Grup Yönetim Kurulu Başkanı, Remzi Gür yerli otomobile ilgili şunları söylüyor: “İllaki kendi markamız olması gerekmiyor. Türkiye bu saatten sonra yerli otomobil üretip, kiminle rekabet edecek, Mercedes’le mi?  BMW ya da Royca-Rolls ile mi? Bunlarla rekabet yerine bunlarla otomobil üretimi ve ticaretinde memleketin daha çok faydalanacağı bir model oluşturulabilir.”
Gene geçenlerde Haber Türk TV de katıldığı bir programda Mustafa Koç yerli otomobile karşı olduğunu söylüyor. 60’lı yıllarda Devrim Otomobilinin yapımına karşı çıkan ‘dede’nin torunu aynı argümanlarla gene karşı çıkmaktadır.
Bu mantık bana ‘Devrim Otomobili Belgesel Filmi’ni hatırlattı. İzlemeyenlere şiddetle tavsiye ederim. Her ne kadar bazı eksiklikleri varsa da, tarihi bir gerçeği dile getirmesi açısından son derece önemli. Orada kendimize güvendiğimiz, takdirde nelerin yapılacağını görüyoruz. O yönüyle son derece önemli. Gecesini gündüzüne katarak, çalışan bir grup mühendisin bürokratik engellemelere rağmen, ortaya nasıl bir ürün çıkarttıklarını hayretle izledik.
Beyler!.. Bu millet 1930’da uçak, 1960’da da otomobil yapmıştır. Oldukça kıt imkânlarla bunları yapan ve yaptıran irade bu gün daha iyisini daha mükemmelini yapar. O zaman ki yaptıklarımızı sürdürülebilir hale getirebilseydik, bu günkü Türkiye'nin ekonomik alandaki halimizi düşünemiyorum…
Sürdüremedik. Çünkü bu işe karşı çıkan irade, her şeyini borçlu olduğu, hatta biat etme derecesinde bağlı bulunduğu Batı, öyle istediği için karşı çıktılar/çıkıyorlar.
Gene olmaz, yapamayız demiyorum. Sahibinin sesine, milletinin kültürüne vakıf bir yönetim var. Yapılır/yapılacak inşallah,
Geçmişte olanları bilen, bundan dolayı nelerin yapılıp yapılamadığını ve bunlardan ders alan bir anlayış iktidarda.
Bir zamanlar Rahmetli Erbakan’ın inanmış bir grup insan ve az bir sermaye ile ürettikleri ‘Gümüş Motor’u dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in ABD’ye nasıl boğdurduğunu iyi bilmeliyiz. Bakıyorum da, yerli otomobil olmaz diye karşı çıkan kafa aynı kafadır.
Yaşı yetenler iyi bilirler. ‘1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ esnasında anlaşmayı yapıp aldığımız (kırk adet) Fantom Uçaklarını Amerika vermedi. Dahası ambargo uygulayarak kendilerinden aldığımız uçakların yedek parçasını dahi satmadı. Bunları iyi anlamalıyız. Bu arada şu hakikati ifade etmeliyim; bugün silah sanayimizin 0/0 54’ünü biz üretiyoruz
Olmaz diyenlerin ortaya koyduğu gerekçeye bakar mısınız? Biz diyor Mercedes, BMW veya Royca-Rolls’le mi rekabet edeceğiz?
Ne alakası var!.. Allah aşkına; Sen kaliteli bir otomobil üret, ilk etapta ihraç edemesek bile hiç olmazsa iç piyasada tüketilir, bilahare dışarı da satarız.
Ekonomisi büyümekte olan, Çin, Hindistan, Malezya vb gibi ülkeler yapıyor. Onlar yukarda sayılan araçlarla rekabet etmek için mi üretiyorlar? Bu ülkeler bizim ülkemiz kadar dışarıdan araba ithal etmedikleri de bir gerçek.
Kısaca, yerli otomobil yapılmasın diyenlerin görüşüne katılmıyorum.
Her ne pahasına olursa olsun, yerli bir (motor)  araba yapmalıyız.