BU İŞTE BİR BİTYENİĞİ VAR
Nevşehir Üniversitesi’nin isminin “Nevşehir Hacıbektaş-ı Veli Üniversitesi” olarak değiştirilmesi için hazırlanan kanun teklifi, Nevşehir Milletvekilleri Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider tarafından imzalanarak, 9 Ekim 2013 tarihinde TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklif, önce TBMM ilgili komisyonlarında görüşülecek, ardından da Genel Kurul’a gelecek. Yani henüz yerinmek için de sevinmek için de erken. İsim değişikliğine karşı Nevşehir kamuoyunda oluşan haklı tepkileri törpülemeye ve gönül almaya yönelik mevcut kanun teklifinin süreç içinde başına neler geleceğini şimdiden tahmin etmek ise güç…  
Hemen belirteyim ki aynı kanun teklifi içinde yer alan Siirt ili “Aydınlar” ilçesinin adının tekrar eski/tarihi adı olan “Tillo” olarak değiştirilmesine dair kısım bu yazımızın konusu dışındadır.
TBMM Başkanlığına sunulan kanun teklifinin orijinal takdim sayfasını görünce bu teklifin bizzat Nevşehir Milletvekillerince hazırlanmadığı, AKP kurmaylarınca önceden hazırlanan teklifin, TBMM koridorlarında Nevşehir Milletvekillerine ayaküstü imzalatılarak bir oldubittiye getirildiği izlenimi edindim. Başbakan, Nevşehir Üniversitesi’nin isminin değiştirilmesi konusunu nasıl ki Nevşehirlilere danışma gereği duymadan bir anda ülke gündemine taşımış, ardından da Demokratikleşme Paketi içine sokmuşsa, benzer bir tavır sanki Nevşehir Milletvekillerine karşı da uygulanmışa benziyor. Ya da üç Milletvekilimiz bu konuya Nevşehirlinin gözüyle değil, Başbakan’ın ve AKP Hükümetinin gözüyle bakıyor ve birebir onlarla işbirliği içinde hareket ediyor olmalı.  
Eğer üç Milletvekilimiz kafa kafaya vererek böyle bir kanun teklifi hazırlamış olsalardı, kanun teklifinin TBMM Başkanlığına takdim yazısı, teklif metni ve gerekçe bölümleri nasıl ki bilgisayar ortamında yazılmışsa, kendi ad, soy ad ve il isimlerinin de bilgisayar ortamında yazılmış olması gerekirdi. Ama orijinal metne baktığımız zaman bilgisayar ortamında hazırlanan kanun teklifinin takdim sayfasına kanun teklifini sunacak milletvekillerinin isimlerinin ve illerinin yazılmadığını, boş bırakılan bu bölümün daha sonra Milletvekillerince imzalanırken kendi el yazıları ile alelacele yazılıp imzalandığını görüyoruz.  Yani kanun teklifini hazırlayan AKP kurmaylarının konuyu Nevşehir Milletvekilleri ile enine boyuna konuşmadığı, tartışmadığı, onların düşüncelerini almadığı, hazırladığı kanun teklifini ayaküstü, alelacele ve bir oldubittiyle Nevşehir Milletvekillerine imzalattığı yönündeki şüphemiz daha bir kuvvet kazanıyor. Tabi böyle bir emrivakiinin söz konusu olup olmadığını, olmuşsa Milletvekillerimizin niçin direnmeyip imzaladıklarını ve sürecin nasıl işlediğini sormak da Nevşehir kamuoyu olarak en doğal hakkımızdır.  
Hazırlanan kanun teklifinin gerekçesi ise bu konuda Nevşehir kamuoyunda oluşan haklı, makul tepki ve eleştirilere cevap vermekten uzak, yüzeysel ve kaçamak birkaç basmakalıp cümleden ibarettir. İlimizi “Nevşehir” ismiyle ülke ve dünya ölçeğinde tanıtacak, ilin ismiyle özdeş elimizdeki en önemli ve belki de tek değer “Nevşehir Üniversitesi”dir. Eğer buradan “Nevşehir” ismi kaldırılırsa, isimleriyle ülke ve dünya çapında markalaşan diğer ilçe ve beldelerine kıyasla silik ve soluk bir “Nevşehir” imajı kalacak geriye. Lütfen bir daha düşünün ve popülist politikalar uğruna “Nevşehir”i harcamayın. 
Kanun teklifinde üniversitenin ismindeki “Nevşehir”  kelimesi de muhafaza edilerek “Nevşehir Hacıbektaş-ı Veli Üniversitesi” olarak değiştirilmesi teklif edilmektedir, ama idare-i maslahatçı bu yaklaşımın isim değişikliğini savunan ve karşı çıkan kesimlerin beklentilerini karşılayıp karşılamayacağını zaman içinde göreceğiz. Burada şunu da unutmamak gerekir ki, kanun teklifi TBMM ilgili komisyonlarında ve ardından da genel kurulda görüşülerek son şeklini alacaktır. Bu süreç içinde “Nevşehir” isminin muhafaza edilip edilmeyeceğinin de bir garantisi yok. Yani hassas dengeleri korumaya yönelik bu kanun teklifi süreç içinde yapılacak değişiklik önergeleriyle kuşa da çevrilebilir.
Diğer yandan, Başbakan R. Tayyip Erdoğan, Nevşehir Üniversitesi’nin isminin “Hacıbektaş-ı Veli Üniversitesi” olarak değiştirileceğini Demokratikleşme Paketi kapsamında açıklamıştı. Yani konu bizzat Başbakan tarafından AKP Hükümetinin resmi görüşü olarak kamuoyuna lanse edilmişti. Bu durumda demokratik teamüllere göre konunun sadece Nevşehir Milletvekili tarafından “kanun teklifi” olarak değil de, Demokratikleşme Paketi kapsamında Bakanlar Kurulu tarafından “kanun tasarısı” olarak TBMM’ne sunulması daha şık olmaz mıydı? Bu teamülden uzaklaşılmış olmasının gerekçelerini de gerçekten çok merak ediyorum. Pakette yer alan ve TBMM’ce yasal düzenlemeyi gerektiren tüm konular acaba bir torba yasayla değil de bu şekilde “perakende” usulle mi çözümlenecek?
Nevşehir Üniversitesi’nin isminin değiştirilmesi konusundaki yasal süreci yakından takip etmeye düşünce, eleştiri ve önerilerimi kamuoyu ve siz değerli okurlarla paylaşmaya devam edeceğim.  
19.10.2013
Mehmet BİÇER