BU TOPRAKLARDAN BİR ŞEMSİ YASTIMAN GELİP GEÇTİ

BU TOPRAKLARDAN BİR ŞEMSİ YASTIMAN GELİP GEÇTİ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Çocukluk yıllarımda pilli bir radyomuz vardı sık sık Şemsi Yastıman’ı dinlediğimizi hatırlıyorum. Asıl adı Mehmet Galip olup, 10Temmuz 1923'te Kırşehir'de doğmuştur. Babası Şekerci Mehmet Ağa, annesi İlhamiye Hatun’dur. İlkokulu Ankara’da bitiren ozan, ortaokulu altı yılda tamamlayabilmiştir. Daha sonrasında öğrenimine devam edememiştir.

Askerliğini bitirip Kırşehir’e döndüğünde Kırşehir Defterdarlığında memur olarak işe başlamış ancak aradan geçen altı ay içinde görevinden istifa ederek yeniden Ankara’ya gitmiştir. Zira memurluk ona iyi gelmemiştir.

Müzikle bağını güçlendiren ozan, Ankara dışında turnelere katılmaya başlamıştır. Kırıkkale, Karabük ve Zonguldak’a giderek konserler vermiştir. Zonguldak’ta kaldığı süre zarfında Zonguldak Halkevi bünyesinde saz dersleri vermiştir.

Bir süre İzmir’de İsmet Gazinosu'nda çalışmış ve İzmir’de Münevver Hanım ile evlenmiştir. Daha sonra 1950 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. Yastıman geceleri Taksim’de gazinolarda çalışırken kurduğu saz yapımevinde gündüzleri ise saz ve saz malzemeleri satmaya başlamıştır.

Şemsi Yastıman 1966 yılında Konya Aşıklar Bayramı’na katılmış ve “Muradım” destanıyla birincilik ödülünü kazanmıştır. Münevver hanımdan Canan, Kenan, Sinan ve İnan adında dört çocuk vardır. Doğduğu gün olan 10 Temmuz (1994'te) Çanakkale Lapseki’de vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. Daha sonra 2021 yılında Kırşehir Belediyesi vefa duygusu kapsamında mezarını Kırşehir’e nakletmiştir.

Şiirlerinde Kırşehirli Aşık Şemsi Yastıman, Şemsi, Şemsi Yastıman ve Ozan Şemsi Yastıman mahlaslarını kullanmıştır. Çocukluk yıllarının geçtiği Kırşehir’den daima özlemle bahseden ozan, şiirlerinde Kırşehir ağzını kullanmıştır. Kırşehir Ağzı diye bilinen konuşma tarzı Nevşehir yöresi ağzıyla büyük ölçüde benzerlik içerir. Şiirlerinin konusunu büyük ölçüde, memleket özlemi ve gurbet konuları oluşturur. Çok beğenilen "Memleket Hasreti", "Muradım", "Muhabbetname", "Kırşehir Destanı", "Hatırımdasın", "Mayamız" ve "Sitem" şiirlerinde doğup büyüdüğü Kırşehir’e duyduğu özlemini dile getirmektedir.

Şiirlerini destan, koşma ve semaiyi şeklinde yazmayı tercih eden Şemsi Yastıman 8’li ve 11’li hece veznini kullanmıştır. Sıkça Düz kafiye ve çapraz kafiye kullandığı görülmektedir.

Şemsi Yastıman’ın radyo ve televizyonlarda yayınlanan çok sayıda şiiri vardır. En çok bilinen eserleri; Kore Destanı (1950), Tahta Kurusu (1951), Zenaat Destanı (1955), Kırşehir Destanı (1959), Memleket Hasreti (1962), Muradım (1966), Harap Etti Tütün Beni (1971), Uzaylılarla Sohbet (1974), Vay Haline Vay Haline, Şemsi Yastıman’ın Zamnâmesim (1988) adlı şiirleridir.

Halk Dilinden 27 Mayıs Destanı (1960) adlı şiiri devrinde İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından iki yüz bin adet bastırılmış ve bütün Türkiye’ye dağıtılmıştır. "Şeytan Bunun Neresinde", "Şeker Oğlan", "Keskinli Sefer’in Türküsü" ve "Biter Biter Kırşehir’in Gülleri Biter" gibi plağa okuduğu ve TRT repertuvarına kazandırdığı çok sayıda türkü bulunmaktadır.

Özellikle Şeytan Bunun Neresinde, Şeker Oğlan, Biter Biter Kırşehir’in Gülleri Biter türküleri günümüzde de sevilen türküler arasındadır.

Yastıman'ın Mehmetçik Destanı (1946), Halk Dilinden 27 Mayıs Destanı (1960), Sazdan Bilgiler (1961, 1975), Şemsi Yastıman'dan (1964), Sözden Düzenler (1971), Sözden Türküler (1970) ve Türkten Türküler I,II,III,IV (1958, 1959, 1963, 1969) adlı eserleri de vardır.

MEMLEKET HASRETİ

Harmana denk gelse, düvene binsem
Şöyle dabaz olup, kaşınsa ensem
Acık bağ bellesem, acık dinlensem
Çayıra bir palaz sermek istiyom.

Bağ bozumu üzüm haftına batsak
Bekmez kazanına hayvalar atsak
Boranıynan damla şiresi datsak
Arı soksa, çamır sürmek istiyom.

Üç arkadaş şöyle bir bahça bulsak
Çalpıdan hatlayıp, bir üzüm yolsak
Sağbısı dutsa da, bir rezil olsak
O tatlı günlere ermek istiyom.

Seğirdip, dolaşsak hep tarla dapan
Keklik dutmak için kursaydık kapan
Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan
Kafamı, gözümü yarmak istiyom.

Enteremi giysem, sümüğüm aksa
Koluma silerim, yağlığım yoksa
(Başangı) dır diye mahalle bıksa
Kesekle camları kırmak istiyom.

Cesurluğum dutsa, şöyle kasılsam
Yaylıların arkasına asılsam
Kamçıyı yiyince yere yassılsam
Yollarda ağlayıp durmak istiyom.

Ceviz kaval etsem, sakam da toksa
Çızgılı oynarım, eneğim çoksa
Koluma söylerken bir döğüş çıksa
Sumsuk yimek, hem de cırnak istiyom.

Tok, çik, opban, mirre bir aşşık atsam
Sakanın dımığna kurşun akıtsam
Üç yüz enek ütüp, cebe bakıtsam
(Ne şişiyon la) dedirmek istiyom.

Kim sorarsa yazdın bunları niye
Gelecek nesile kalsın hediye
Kırşehir’de doğdum, Türkmen’im dıye
Her yerde göğsümü germek istiyom.

Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun
Kısmet ise gayen yerini bulsun
Hemşeriler buna vasıta olsun
Kırşehir’e selam vermek istiyom.

Memleket Hasreti şiirinde kullanılan kimi sözcükleri bugünkü genç nesil bilmiyordur kuşkusuz.

Şemsi Yastıman memleket hasretiyle yanıp kavrulmuş ve ekmek kavgası için çıktığı gurbette memleketine uzak Lapseki’de vefat etmiştir. Şiirlerinde kullandığı yöresel ağız ve dil ileriki yıllarda Türkçe üzerinde çalışacak bilim adamlarına ışık tutacak niteliktedir.

Kaynakça

İhsan Hınçer ; "Aşık Şemsi Yastıman". Türk Folklor Araştırmaları. C. 6. Yıl: 12

Wikipedi

Kırşehir Belediyesi İnternet Sitesi