Nevşehir Valisi Sayın İnci Sezer Becel Başkanlığında 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Ürgüp Gomeda Vadisinde doğa yürüyüşü düzenlendi.
 

Nevşehir Valiliği öncülüğünde, Kapadokya Turizm Bölgesi Altyapı Hizmet Birliği (KAP-HİB) ve Kapadokya Jeopark koordinesinde 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa köyünde bulunan Gomeda Vadisinde yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşte ayrıca Nevşehir İli Ağaç Varlığını Artırma ve Çevreyi Koruma Faaliyetleri çerçevesinde çevre temizliği de yapıldı.

Doğa yürüyüşüne Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel ile birlikte Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran, Ürgüp Kaymakamı Mehmet Maraşlı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, İl Genel Meclis Başkanı Gürbüz Dinç, Kapadokya Turizm Altyapı Hizmet Birliği (KAPHİB) Müdürü Levent Ak, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcıları Furkan Feralan, Mustafa Alevli katıldılar.

Dünya Çevre gününde Gomeda vadisinde yürüdüler...

Vali Becel; "Ülkemizde olduğu gibi ilimizde de doğal, tarihi ve kültürel değerler açısından ulusal ve uluslararası öneme sahip, ekolojik açıdan oldukça hassas olan alanlarda biyolojik çeşitliliğin muhafazası, nesli tehdit ve tehlike altında olan türlerin ve nadir ekosistemlerin korunması, gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşımaktadır.

Çevre kirliliği ile mücadele etmek, çevreyi korumak, doğayla uyum içerisinde yaşamak sadece bir kurumun, kuruluşun görevi değil, her bireyin asli görevleri arasındadır. Çevre konusunda daha çok duyarlı olmalı, kaynaklarımızı bilinçsizce tüketmemeli, geri dönüşüm konusunda hassasiyet göstermeli, her türlü israftan kaçınmalıyız. Tabiatımızın bize bir miras değil, gelecek adına sahip çıkmamız gereken bir emanet olduğunu unutmamalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, toplumumuzda çevre bilincinin artmasını temenni ediyor, temiz ve sağlıklı bir dünya diliyorum." dedi.

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran'da; “Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.” Yeni nesillere yaşanılabilir bir hayat bırakmak için çevremizi koruyalım. Bir gün değil her gün çevremizi koruyor, doğamızı seviyoruz." dedi.

Gomeda Vadisi:
Vadiye Ürgüp’ün 5 km. uzağındaki Mustafapaşa kasabasından girildiğinde ilk göze çarpan, vadiye adını da veren Gomeda Harabeleri oluyor. Sonrasındaki 1,5 km’lik yürüyüş parkurunda ise vadiden süzülerek akan Bey Deresi’yle beraber, kelebekler ve dalları dolmuş taşan meyve ağaçları eşlik ediyor bu gizemli keşfe. Kapadokya’nın altını bir ağ gibi saran ucu bucağı belli olmayan tüneller ve içi zifiri karanlık mağaralarla dolu Gomeda Vadisi, hem doğaya tutkun, hem de gizem arayan gezginler için farklı bir atmosfer. Mağaralardan biri çok eski zamanlardan beri yağmur sularının biriktirildiği bir hazne gibi kullanılmış ve günümüzde de yürürken sıklıkla görülebilecek kavak ağaçlarını sulamak için kullanılmaya devam ediliyor. Vadinin devamı Üzengi olarak geçiyor ve 2 vadinin toplam yürüme parkuru 6 km’yi buluyor. Yürürken eskiden Kapadokya güvercinlerinin yuvalandığı güvercinliklerle karşılaşacak, güvercinlerin yaz aylarında hala uğradığı boyalı figürlerle bezenmiş güvercinliklerin resmini belki de en iyi Gomeda Vadisi’nde çekeceksiniz. Bazen tek, bazen 6-7 katlı büyük apartmanları andıran güvercinlikler sanki kocaman kaleler gibi hem ihtişamlı hem de ürkütücü görüntülere sahip. Bölge halkı bu güvercinlikleri gübre elde etmek için hala kullanıyor. Her birinin mimarisi farklı ve bazılarının taştan örüldüğü, bazılarının önlerine işlenmiş motiflerin sanat eseri gibi özenle yapıldığı görülüyor.

Güvercinliklerden sonra vadi daha bir genişliyor, sonlara doğru ise susadığınızda avucunuza kaynağından doldurup içebileceğiniz doğal maden suyu kaynağı karşılıyor sizi. Gomeda Vadisi’nin biraz dışında Üzengi İçmecesi diye de bilinen buram buram kükürt kokan bu kaynak suyunun safra kesesine, sindirime, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor.  Vadide çıplak ayakla suya değmenin keyfi için ise en güzel zamanlar ilkbahar ve sonbahar ayları.

Gomeda Vadisi’nin Kapadokya’yla özdeşleşen peribacalarına pek rastlanmadığından olsa gerek, şanı yürüyen diğer vadilere göre hep daha az ziyaretçisi olmuş. İlk bilinen Gomeda Vadisi sakinleri ise Rumlarmış. Vadinin eski zamanlarda kaya oyuklarında yaklaşık 600 hanenin yaşadığı, 2 kilisesi, 2 nekropolü ve 1 yeraltı şehri bulunan koca bir yerleşim yeri olduğu düşünülmekte.

Gomeda Vadisi’nde bakir bir doğa içinde yürürken tarihi dokularla da karşılaşıyorsunuz. Alakara ve Aziz Basilios Kilisesi freskleriyle göz doldururken, Yeraltı Şehri ve Kaya Kemer’de geçmişiyle merak uyandıran eserlerden.