DİLİMİZİ KORUMALIYIZ

DİLİMİZİ KORUMALIYIZ

Dr Kemal Satır bir siyasa adamı. 1960'larda ABD gezisinde kendisine bir Türk mühendis rehberlik ediyor. Fakat, sürekli ingilizce ( amerikanca) konuşuyor beyefendi.

'' Kuzum neden hep ingilizce konuşuyorsun ?

'' Türkçeyi unuttum da ondan. ''

'' ABD'ye geleli kaç yıl oldu ? Kaç yaşındaydın o zaman ? ''

'' 15 yıl oldu. Geldiğimde buraya 31 yaşındaydım. . ''

'' Daha önceden, ABD'ye gelmeden önce, biliyor muydun bu dili ? ''

'' Hayır, tek sözcük bilmiyordum. Tamamını burada öğrendim.''

'' Anadilini, baba dilini 15 yıl içinde unuttuğuna göre, 15 yıl içinde öğrendiğin ingilizceyi de kim bilir, yarın buradan ayrılsan kaç yılda unutursun. ''

........................

Biz, ulus olarak dilini çabuk unutmakla ünlüyüz.

25 yıl süren kanlı savaşlarla, binlerce şehid vererek aldığımız Girit Adası'na Anadolu'dan, devlet zoruyla Türk aileler yerleştiriliyor. Gönüllülük yok bu olayda. Gidip de daha çok Ada'nın kuzey kıyıları boyunca eski kentlere yerleşen Türkler aradan birkaç nesil geçince Türkçemizi unutuyorlar. Neden ? Çocuklar camide Kur'anı Kerim öğreniyorlar; Arapça. Halk rumlarla alışverişte; Rumca öğreniyor. Türk diliyle ders verilen okul da yok. Medreseler olsa da, din adamı yetiştiriyor. Fakat yine de yaşlılar unutmuyor bazı eski sözleri, deyimleri. Ne var ki, ağırlık, geçerli dil Rumcada. Halk, bu dile Rumca dememek için adanın adıyla bağlantılı bir söz buluyor : Giritçe.

Daha Bizans devam ediyor. 1453 öncesi Osmanlı mülkü oluyor günümüz Yunanistan'ı. Bu arada kuzeydeki Yanya da Türk egemenliğine giriyor. Devlet oraya kamu görevlileri gönderiyor. Fakat gidenler Yunan halkı içinde yaşaya yaşaya Yunancayı öğreniyor. Türkçe eğitim veren okul açmıyor Maarif Nezareti. Camide, medresede Arapça; sokakta, pazarda Yunanca...Birkaç nesil geçiyor. Yanya'nın mülki idarecisi İstanbul'a çağrılıyor bir görüşme için. Belki Arnavut, Yunan, Sırp, Makedon ayaklanmalarına karşı önlemler görüşülecek... Türk yönetiminin Türk mülki amiri, yanına Türkçeyi iyi bilen bir Yunan dilmaç ( çevirmen ) alarak gidiyor İstanbul'a...Yetkili Türk ama Türkçeyi unutmuş. Dilmaça nasıl güvenilir ? Görüşmenin sırları , alınacak güvenlik önlemleri, askeri sırlar anında ayaklanmacılara iletilmiştir.

GD Avrupa, Balkan Yarımadası, Şu Bizim Rumeli neden birkaç yılda elimizden çıkıp gitti ?

.............................

Ortadoğu...Günümüzde kaç devlet var haritada ? Suriye'de Türk egemenliği kaç yıl sürdü ? Bugün Suriye aydını Fransızcayı Arapçadan daha iyi kullanıyor.Türkçe nerede kaldı ? Lazkiye kuzeyinde Bayır Bucak Türkmenleri, Halep ve dolaylarındaki Türklerde.

Ürdün'de, Kuveyt'te, Mısır'da , Cezire-i Arap'da Osmanlı egemenliği kaç yıl sürdü. Sultan I. Selim Türkiyya Devleti olarak bilinen Kölemenleri yoketmeseydi bugün belki de Mısır'da resmi dil Türkçe olacaktı. Günümüzde bu arap ülkelerinin münevverleri İngilizce konuşuyorlar. Tükçe yok ve geri kalmışlık nedeni olarak Türk yönetimini suçluyorlar.

Libya, Afrika'da son Osmanlı toprağıydı. Bingazi, Trablusgarb, Fizan...İtalyan kalleşliği yüzünden kaybettik. Bugün yalnız Libya'da değil, Eritre ve Etiyopya'da, Somali'de hala aydınlar İtalyanca konuşuyor, yazıyor. Türk egemenliği yüzyıllarca sürdü, İtalyan işgali ise 40 yıl. Türkçe bilen yok.

Tunus, Cezayir ... Türk olarak bilinen, dedeleri Türk soyundan olan aileler var; Türkçeyi unutmuşlar. 1830'lu yıllar ile 1960 arasında süren Fransız sömürge yönetimi tüm dilleri ortadan kaldırmış. Cezayir berberisi, çölün arabıyla anlaşabilmek için Fransızca bilmek zorunda. Resmi dil Arapça olsa da tv, radyo yayınları, gazeteler fransızca...Üniversitede ders veren profesör eğitimini Fransa'da almış, Fransızcanın üstünlüğünü kullanıyor. Türkçe var mı? Yok.

Fas tarihte Osmanlı mülkü olmadı. Dağlık Fas, Çöllük Fas doğu komşularına göre daha az Fransız etkisinde kaldı. Orada da İspanyolca başat dil olarak hala egemenliğini sürdürüyor.

12 Ada ve diger Cezair-i Bahr-i Sefid... Umur Bey, Turgut Reis, Barbaros'un aziz hatıralarının yaşandığı kutsal vatan toprağı adalarımız. Onlara Yunan Adası denildiği zaman ben kulaklarıma inanamıyorum. Menteşe Adaları demek gerekiyor. Meis'ten taa kuzeydeki Midilli'ye, Semadirek'e değin Türkçe konuşuyor mu insanlar. O Rodos ki 25 bin şehid vererek almıştık. Tek kurşun atmadan İtalyan donanması adaya asker çıkarıp işgal ediverdi. Çünkü donanmamız yoktu, yardım gönderilemedi. Sultan Hamid, vehmi yüzünden pek büyük paralarla satın alınan zırhlıları, dretnotları Haliç'in çamurunda çürütmüştü. İtalya'ya da yar olmadı 12 Ada. Mussolini'nin felakete sürüklediği İtalya'yı Müttefikler cezalandırdılar. Yunanistan Alman Nazi ordularının işgalinde kalmıştı; mağdur rolünü oynadı ve Müttefikler o güzelim adaları Yunanistan'a hediye ettiler. Günümüzde Meis Adası Kaş karşısında durur; içme suyunu bile bizden alır. Sağlık hizmetleri, hekim -ilkyardım bizden gider o küçük adaya. Rodos'ta bazı Türk ailelerin yaşadığını gazetelerin gezi yazılarında okuyoruz, o kadar. Türkçemiz yokoluyor.

...........................

Yunan Kraliyet ailesi nerede nasıl yaşıyor bugün. Prensler, prensesler öyle eğitiliyor ki, gün gelecek Yunan Krallığı yeniden kurulacakmış da bugünün prensi o vakit kral olacakmış gibi. Yunanca eğitim önemli. Yunan kültürü, uygarlığı, eserleri...Gururla öğretiyorlar.

İran yeniden Şahlık olur mu ? Günümüzde Farah Diba ( Türk asıllı olsa da ) çocuklarını Farsça ile yetiştiriyor. Fars dili ve edebiyatı, kültürü, uyagarlığı...Firdevsi-Şehname...

Rusya'da yeniden Çarlık rejimi kurulur mu ? Dünyanın her yerine dağılmış eski Çar hanedanı asla Ruscayı gündemden düşürmez. Rus dili, kültür ve uygarlığı, edebiyatı, ortodoksluk...Evangelist halkın arasında da yaşasalar Rusluk önemlidir; ruscayı asla unutmazlar.

.........................

Bizde modadır '' Osmanlı torunuyuz '' söylemi...Günümüzde 1922'de İstanbul'dan ayrılan hanedan mensupları özgür dünyada, hangi ülkenin pasaportunu taşırlarsa taşısınlar, dedelerinin yurdunu rahatça ziyaret edebiliyorlar. Osmanlı torunuyuz diyenler, deneyebilirler görüşmeyi. Tek sözle anlaşamazlar. 3 Mart 1924' günü ülkemiz sınırları dışına çıkarılan son Halife 2. Abdülmecid'in ahfadından gelenler de ya Fransızca, ya Almanca konuşuyorlardır. İçlerinden kimileri de yazarlık gösterisindedir ( Kenize Murad vb ), onların da yazdıklarına, pejmürde Türkçeye, bir ilkokul öğretmeni Türkçe sınavı yapsa, geçerli not vermez.

Demek ki neymiş ? Biz pek süratle dilimizi unutuyormuşuz, kullanım dışı bırakıyormuşuz.

Türkçe önemlidir. Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım; dilimizi unutmayalım, temiz kullanmak için özen gösterelim. Büyük ozanımız Dağlarca'nın sözüyle bitirelim bu mütevazı yazıyı : TÜRKÇEM ; BENİM SES BAYRAĞIM...

------------------------------------- -------------