DURMAK YOK GOLE DEVAM!
 
 
Kasım ve Aralık aylarında iç siyasete damgasını vuran Hükümet ve Cemaat arasındaki “dershane krizi” yeni bir boyut kazanacak gibi. Olay her ne kadar dershanelerin kapatılması ekseninde cereyan ediyor gibi gözükse de daha derin bir hesaplaşmanın varlığı inkâr edilemez.  
 
Gülen Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen, AKP İstanbul milletvekili ve eski futbolcu Hakan Şükür’ün geçtiğimiz günlerde AKP’den istifası, Hükümet ve Cemaat arasındaki krizin henüz çözülemediğinin, aksine derinleşerek devam ettiğinin önemli bir işareti.
 
Hafızamızı biraz tazelediğimizde, bu olayın üç aktörünün yıllar önce aynı masa etrafında mutlu mesut oturduğunu görürüz. Yıl 1995… Dönemin ünlü milli futbolcusu Hakan Şükür evleniyor. Nikâhlarını ise dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kıyıyor. O tarihte henüz Pensilvanya’ya gitmemiş olan Fethullah Gülen ise bu düğünde nikâh şahitliği yapıyor…
 
Siyasette bazen 24 saatin bile çok büyük olaylara gebe olabileceğini biliriz. Dolayısı ile 1995’ten 2013’e kadar köprünün altından çok sular geçti. 28 Şubat badiresi atlatıldı. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 2001 yılında AKP kuruldu, ardından 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidara geldi ve ardından Erdoğan Başbakan oldu.
 
Gülen Cemaati ise bu süre zarfında siyasette, emniyette, yargıda, bürokraside her geçen gün güçlendi, özel okulları ve dershaneleriyle Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde hizmet hareketi büyük bir ivme kazandı. AKP ve Cemaat yakınlaşmasının sonucu olarak eski ünlü futbolcu Hakan Şükür 2011 genel seçimlerinde AKP’den İstanbul milletvekili seçildi.
 
Ve yıl 2013, aylardan Aralık… Eski milli futbolcu ve AKP İstanbul milletvekili Hakan Şükür, beklenmedik bir biçimde, AKP ile Gülen Cemaati arasında yaşanan dershane krizi sebebiyle partisinden istifa ediyor. Bu olay hiç şüphesiz Cemaat tarafından AKP kalesine atılan sürpriz bir goldür. Şükür’ün istifası ile AKP ile Cemaat arasında yaşanan ayrışma ve hesaplaşma daha bir netlik kazandı.
 
Gelelim bu güne… Bu sabah ajanslara düşen ilk haberlere göre İstanbul polisinin başlattığı yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir operasyon sonucu, aralarında AKP’li üç bakanın oğullarının, İstanbul’da AKP’li bir ilçe belediye başkanının, bir kamu bankası genel müdürünün ve iktidara yakın tanınmış bazı işadamlarından oluşan toplam 22 kişinin gözaltına alındığını öğreniyoruz.
 
Operasyonun gözaltına alınan bu kişilerle ve belli bir yolsuzluk iddiasıyla sınırlı kalıp kalmayacağı ise henüz belli değil.
 
Görünen o ki, Türkiye’de siyasi konjonktür 30 Mart yerel yönetim seçimlerine kilitlenecek; ülke siyaseti ve gündemi iktidar, muhalefet, cemaat ve diğer derin aktörlerin de sahaya çıkacağı, önemli sürprizlerin yaşanacağı, herkesin rakip kaleye gol atmak için var gücüyle mücadele edeceği, kıran kırana bir futbol maçına sahne olacak… 
Bu maç doksan dakika mı sürer, uzatmalara mı gider, yoksa maçın skorunu penaltı atışları mı belirler bilemiyorum. Ama bu gergin siyasi konjonktürde rol alan tüm aktörler için en uygun slogan kanaatimce şöyle olabilir: Durmak Yok, Gole Devam!
 
17.12.2013
Mehmet BİÇER