Eğitim; milli, manevi ve insani değerler ile birlikte, bireyin olumlu davranış değişikliği kazanmasını sağlamak / bireyin gelecek hayatında karşılaşabileceği değişkenler karşısında vizyoner kararlar alabilme becerisini kazanmasını sağlamak adına, okul temelli, hayat boyu devam eden bir tekâmül süreci olarak tanımlanabilmektedir.

Öğretmen, branş konusuna hakim olan / toplumsal ve güncel konularda gerekli kültürel bilgiye sahip olan / toplumsal ve güncel farkındalıklar hususunda empati kurabilecek bilgeliğe sahip olan, vizyoner kişi olarak tanımlanabilmektedir.

Toplumsal iletişim ve etkileşimde beden dilinin % 55, ses tonunun % 38 ve söz dizisinin % 7 oranında etkili olabildiği değerlendirildiğinde; birey iletişiminde ifade edilen sözler, hal ve hareketler ile de desteklemelidir. Söylemlerinin, eylemler ile uyumlu olması; değerlerin ve kazanımların aktarılmasında çok önemlidir.

Öğretmenler, değerlere azami derecede özen gösterir. Çünkü C. S. Lewis; “değerler eğitiminden yoksun verilen bir eğitimin; insanı, kötülüklere sevk ettiğini” belirtmiştir. Günümüz dünyasının en büyük problemi budur. Askeri, ekonomik ve teknolojik üstünlükleri olanlar, zayıf olanların haklarını sahiplenmektedir.

Bu doğrultuda; bireylere, değerler eğitimi ile harmanlanmış, programlı eğitim-öğretim verilmelidir. Bu değerler milli, manevi ve evrensel boyutlu olmalıdır; aksi halde eksik kalmaktadır; çünkü kültürel coğrafya dünyamız bunu gerektirmektedir.

Bernard Shaw; “zeki insanların kendi aklını, daha zeki insanların başkalarının da aklını kullandığını” ifade etmiştir. Bilgiye hemen ulaşan bireyler, bilginin önemini kavrayamamakta / kolay erişilen bilginin değeri olmamakta; böylece bilgi, zeka havuzunda yer bulamaktadır. Öğretmenler, hangi bilginin nasıl muhafaza edilebileceği konusunda rehberlik eder. Buna en iyi örnekler; İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe’dir. Çünkü o satırlar, yaşanmışlıkların özüdür ve net özetidir.

Mahatma Gandhi’nin; “sözlerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür” ile başlayan ve “değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür” ile biten cümleleri ile sözlerin / düşüncelerin / değerlerin, birey karakterinin oluşmasında etken olduğunu ifade etmiştir.

Ayrıca, mutlak ölçü hüviyetindeki temel insani değerler boyutunda, “verilen sözde durulması, emanetin korunması ve yalan söylenmemesi” üzerinde durulmalıdır. Öğretmenler mesleki tecrübesiyle birlikte, bu paylaşımları zenginleştirir.

Olumsuzluklar bir daha yaşanmasın / fıtri insanlık doğrultusunda iyi gelişmeler, hayatın bir parçası olsun diye; başkalarının yaşanmışlıkları neticesinde satırlara döktükleri fikirleri / olaylar karşısındaki hal ve hareketleri, bireylere aktarılmalıdır. Öğretmenler bu hususlarda da çaba sarf eder. Çünkü öğretmenler, geçmişinden ders çıkartabilen ve kendini pozitif yönde güncelleyebilen, geleceğe yön vereceklere, yön veren bir konumdadır.

Eğitimde temel; bilgiyi, talep eden talebe / öğrenmek isteyen öğrenci, yani birey merkezlidir. Bireye bunu hissettirmek, hem motivasyonu hem de performansı açısından önemlidir. Atatürk’ün belirttiği gibi; “çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden bir konuma gelmek isteyenlerin, başkalarının himayesine gireceği” ısrarla vurgulanmalıdır. Teknolojinin bir bağımlısı olarak, cihaz kullanabilen değil, o teknolojiyi kurgulayabilen / tasarlayabilen / yapabilen bir birey olunabilmesi için uygun üslupla, yasaklamadan izah edilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Zira günümüzün dijital dünyasının, fıtri formatta filtrelenmemiş verileri, oyun temelli sübliminal mesajları, gelişim aşamasındaki bireyin “biyolojik yaş ile psikolojik yaş” uyumunu bozmaktadır. Erken yaşta henüz yorumlayamayacağı bilgilere sahip olan bireyler, mantık süzgecinden geçiremediği düşünceleri ile / geleceğini olumsuz etkileyebilecek tutum ve davranışları ile, ahlaki ve/veya hukuki aykırılıklar sergileyebilmektedir.

Öğretmenler; gençlerimizin, geleceğimiz olduğu gerçeğini hiç hatırdan çıkarmadan / mutlak ölçüden ayrılmadan / tarihi geçmişi unutmadan / yaşanmışlıkların deneyimlerini göz ardı etmeden, değerler eğitimi temelinde, beden dili ve uygun tonda sözlerle, iyi birer rol model olurlar; eğitim meşalesinin ışığını, bireyleri müreffeh yarınlara ulaştıracak kulvarları aydınlatmak için kullanırlar.

Bu satırlar; M. TUNCEL, Toplumsal Farkındalık, Nevşehir- 2022; çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.