Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Handan Yıldızhan başkanlığındaki araştırmalar, Dr. Öğr. Üy. Tayfun Caymaz, Öğr. Gör. Derya Bozkurt ile NEVÜ yüksek lisans ve lisans öğrencilerinden oluşan bir ekip tarafından gerçekleşti.

2019 ve 2020 yılı araştırma sezonunda Nevşehir’in kuzeyinde yer alan Avanos’a bağlı Paşalı, Çalış, Karacauşağı, Topaklı, Sarılar, Altıpınar, Özkonak ve Bayramhacı beldeleri ile Avanos merkezde gerçekleştirilen incelemeler neticesinde araştırma kapsamındaki dönemlere ilişkin verilerin İlçe’nin kuzeyine doğru bariz bir biçimde yoğunlaştığı tespit edildi.

Nevşehir’in içinde yer aldığı ve coğrafyacılar tarafından “Çekirdek Bölge” olarak adlandırılan Kapadokya Volkanik Bölgesi içinde bulunan Nevşehir, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle, antik çağdan itibaren doğudan batıya, kuzeyden güneye uzanan önemli yolların birleşme noktasında yer alıyor.

1927 yılından günümüze kadarki süreçte Nevşehir ve çevresinde gerçekleştirilmiş az sayıdaki kazı ve yüzey araştırmaları, bölgenin en erken dönemlerden itibaren uzun ve kuvvetli bir yerleşim sürecine sahne olduğunu ortaya koyuyor.  Ancak bölgedeki kazı ve araştırmaların pek çoğu kısa süreli ve belli bir temaya ya da döneme yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Araştırmaların daha çok fosil ya da obsidyen yataklarının tespitine veya bölgenin tarih öncesi ve ön tarihine yönelik olarak gerçekleştirilmiş olması bölgenin Demir-Roma Çağlar’ındaki arkeolojik yerleşim sisteminin yeterli ölçüde belirlenmesine imkân vermemekte. Söz konusu dönemlerde antik kaynaklardan hakkında oldukça yoğun aktivitelerin gerçekleştiği anlaşılan bölgenin arkeolojisine bakıldığında bu yoğunluğu yansıtan arkeoljik verilerle karşılaşılmadığı gözlemleniyor. Bu nedenle Nevşehir ve İlçelerinde gerçekleştirilecek yüzey araştırmalarında, Demir-Roma Çağlar’ına ilişkin izleri saptamak ve değerlendirmek amaçlanırken, bu çerçevede Demir-Roma Çağı yerleşimlerinin konum, model ve ilişki ağının saptanması, buna bağlı olarak birbirini izleyen dönemlerdeki değişim ve gelişmelerin belirlenmesi hedefleniyor. Böylece bölgenin özelde Orta Anadolu Arkeolojisi genelde ise Anadolu Demir-Roma Çağları içindeki yeri ve öneminin de netlik kazanacağı düşünülmekte.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından sağlanan izin ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörlüğü desteği ile 2019 yılı Haziran ayında NEVÜ Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Handan Yıldızhan başkanlığındaki araştırmalar, Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Caymaz, Öğr. Gör. Derya Bozkurt ile NEVÜ yüksek lisans ve lisans öğrencilerinden oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi.

Nevşehir ve İlçelerinde Demir ve Roma Çağlarına yönelik olarak İlin kuzeybatısından güneybatısına doğru sürdürülen çalışmalar ağırlıklı olarak; Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı İlçelerinde bağlı beldelerde gerçekleşti. 2019 yılı araştırma döneminde söz konusu ilçelere bağlı toplam on belde sınırı içinde çalışmalar yürütülürken, 2020 yılı araştırma döneminde ise İl merkezine ek olarak yukarıda bahsi geçen dört ilçeye bağlı on beldede araştırmalar gerçekleştirildi.

2019 ve 2020 yılı araştırma sezonunda Nevşehir’in kuzeyinde yer alan Avanos’a bağlı Paşalı, Çalış, Karacauşağı, Topaklı, Sarılar, Altıpınar, Özkonak ve Bayramhacı beldeleri ile Avanos merkezde gerçekleştirilen incelemeler neticesinde araştırma kapsamındaki dönemlere ilişkin verilerin İlçe’nin kuzeyine doğru bariz bir biçimde yoğunlaştığı tespit edildi.

Nevşehir Merkez, Ürgüp Karlık ve Ayvalı, Derinkuyu Çakıllı ve Çekmi, Güneyce ve Mazı beldelerinde sürdürülen çalışmalarda Kurtderesi, Karayazı ve Evcik Üstü, Yoncalık, Mumusun, Erikli ve Bal Koyağı Mevkiinde tespit edilen alanlar bölgenin tarihini aydınlatacak nitelikte görünüyor.

Araştırma sahasındaki höyüklerden ele geçen seramik buluntuların paralel özellikler taşıdıkları gözlenirken, yerleşim alanlarından ele geçen diğer bulgu ve buluntuların değerlendirilmesi bölgede M.Ö. 3-2. binden itibaren başlayan ve Roma Dönemi sonlarına kadar uzanan yerleşim şemasının nasıl şekillendiği hakkında oldukça fikir verici. Bu yerleşimlerin çağlar boyunca ticari ve stratejik yol ağları ile birbirine bağlanan merkezler olduğu açıkça görülüyor.

Araştırıma bölgesinde bu yerleşim birimlerinin güvenliği sağlayacak büyük kaleler ve bu kaleler ile genel güvenlik ağının tamamlayıcısı durumundaki küçük tahkimat noktaları da tespit edildi.

Sonuç olarak bölgede iki yıldır sürdürülen araştırmalarda; Demir-Roma Çağları ve hatta daha erken dönem Nevşehir’in yerleşim yapısı, yol güzergâhları ile askeri ve ticari ulaşım ağının organizasyonu hakkında önemli ipuçlarına ulaşmamızı sağladı. Diğer yandan elde edilen nekrolojik veriler ve bu dönemlere ait bazı ikonografik veriler sayesinde ölü gömme adetleri ve kültleri ile mezar mimarisi gibi pek çok konuda da kısmen de olsa bölgenin kültür tarihini aydınlatmaya yönelik önemli bilgiler ortaya çıkmış oluyor.