Kapadokya Üniversitesi Ürgüp, Mustafapaşa’daki yeni binasına, evrensel nitelikte bilimsel üretim ile Türk dilinde öğretimi esas alan eğitim arasındaki doğrudan ilişkiyi saptama, bulgularını kamuoyu ile paylaşma, yetkilileri uyarma ve ikna için gösterdiği özgeci çabalarına duyduğu saygının mütevazı bir simgesi olarak Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun (1935-2015) adını verdi.

Kapadokya Üniversitesi ve Oktay Sinanoğlu
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Alev Alatlı, Kapadokya Üniversitesinin ilk binasına Profesör Sinanoğlu’nun adını verme kararını, “Türk eğitim sisteminin bu en çetrefil ve tartışmalı konusu üzerinde duyarlılığı sürdürmek, tartışmanın gündemde kalmasını sağlamak için” aldıklarını belirterek “Profesör Sinanoğlu’nun yabancı dil aracılığı ile eğitim kaygılarını paylaşıyoruz. Liseden gelen öğrenciler için zaten zor olan ilk kez gördükleri konuları, İngilizce gibi kendisi başlı başına zorluk teşkil eden hiç bilmedikleri bir dilin aracılığı ile öğretmeye kalkmanın yararını görmüyoruz. Rahmetli Hocamızın çabalarına duyduğumuz saygının küçük bir simgesi olarak binaya ismini verdik. ” dedi.
Oktay Sinanoğlu Kimdir?
Kimya, moleküler biyofizik ve moleküler biyokimya alanlarında çığır açan buluşlara imza atan Sinanoğlu, 1956'da Kaliforniya Üniversitesi (Berkeley), 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden mezuniyetini takiben, dünyanın en saygın ödüllerinden “Alfred Sloan Prize” ile onurlandırıldı. 1960'ta, Yale Üniversitesinin üçyüz yıllık tarihinde en genç profesör oldu. 1964 senesinde Teorik Kimya Bölümünü kurdu. “Atom ve Moleküllerin Çoklu Elektron Kuramı” (1961), "Çözgeniter Kuramı"(1964), “Mikrotermodinamik” (1974) ve "Değerlik Kabuğu Etkileşim Kuramı" (1983) ile bilim tarihinde çığır açan buluşlara imza attı. Nobel’e iki kez aday gösterilen ilk Türk bilim adamı oldu. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir.

Oktay Sinanoğlu Türkiye’den hiç kopmadı
Beş çocuğu, iki torunu olan Oktay Sinanoğlu, Türkiye’den hiç kopmadı. Aynı zamanda bir pilot, yakın yol kaptanı ve şiar olan rahmetli hocamız 1964’den itibaren Orta Doğu Teknik Üniversitesinde danışman öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1966'da TÜBİTAK Bilim Ödülü ile onurlandırıldı. 1975 yılında Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanına layık görüldü. 1976 yılında Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak Japonya’ya gitti, Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini attı. 1993 yılında Yale Üniversitesinden emekliye ayrıldı, aynı yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü profesörlüğünü üstlendi. 2002 yılına kadar bu görevde kaldı.

Öğrencinin bilmediği bir konuyu bilmediği dilde öğretmek
Profesör Sinanoğlu, 1953 Ankara Yenişehir Lisesi mezunuydu. Olağanüstü başarılı kariyerini TED Ankara Kolejine evrilmeden önce bu okulda aldığı Türkçe eğitime borçlu olduğunu belirtir, yabancı dilde eğitimin öğrenciye ezberlemekten başka seçenek bırakmadığını söylerdi. Yaşadığı sürece Türkçe’nin matematiksel yapısının çağdaş dijital teknolojiyle fevkalade uyumlu olması nedeniyle, 21. Yüzyılda anadili Türkçe olan öğrenciye sağlayacağı avantajı anlatmaya, fen bilimlerini yabancı dilde öğretmeye çalışmanın Türk çocuklarını geri bıraktıran en önemli faktörlerden başında geldiğini anlatmaya çalıştı. Oktay Sinanoğlu yerli bir akademisyenimizdi. Tezlerini kamuoyu ile paylaşabilmek gayreti içinde “Ne Yapmalı: Yeniden Diriliş ve Kurtuluş İçin”, “Bye Bye Türkçe: Bir NevYork Rüyası”, “Hedef Türkiye”, “Büyük Uyanış” isimli kitapları kaleme aldı.