EĞİTİMSİZLİK NELERE YOLAÇAR !

EĞİTİMSİZLİK NELERE YOLAÇAR !

1940 sonlarında, özellikle 1950 ortalarında köylümüz traktör sahibi olmağa başladı. ABD malı, Alman malı traktörler bozkırlarımızın görünümünü değiştirdi. Kağnı gıcırtıları, at kişnemeleri giderek azaldı, motor gürültüleri çoğaldı. Esen yeller davarların yünsü yünsü kokusunu dağıtırdı çevreye, artık benzin, motor yağı, ve mazot, lastik kokuları yayılmağa başladı.

Biz de Göre'de atlarımızı sattık, Massey Harris marka traktör aldık. Elbette motorlu aracı sürmenin, kullanmanın bir eğitimi olmalıydı. Nevşehir'den Ömer Amca ( sanırım Belediye'de arazöz sürücüsüydü ) geldi, bir ay kadar konuğumuz oldu, Osman emmime, dayımın oğullarına öğretti nasıl sürüleceğini traktörü.

Fakat, ders almayı önemsemeyenler birçok acı olaylar yaşadılar. Kağnı yollarında, vagoneti tepeleme dolu traktörler devrildi. Çünkü o dar, dönemeçli yollar traktör için uygun değildi. Sürenler de bunun eğitimini almış değillerdi. Taşıma kapasitesi, çekme gücü de önemsenmedi. Kazalarda yaralanıp sakat kalanlar, dünyasını değiştirenler oldu.

Yıllar geçip gitti. Şimdi yarım asırdan daha eski yılları düşündükleri zaman birçok yaşlının, '' Asrileşme dediler, civanmert gençler traktörü devirip öldüler, sakat kalanlar daha da çok. Keşke yine kağnı kullansaydık da o gençler olağan bir ömürle yaşasaydılar, '' dediklerini duyar gibi oluyorum.

..................

DDT ve giderek çoğalan ilaçlar...Tarım ilaçlarını evde giysilerini temizlemek için kullanan kadınlar...Bitten, pireden kurtulmak için vücutlarına o zehiri süren, lavaj yapan gelinler...

Folidol adlı olağanüstü bir zehirli ilaç ayrana benziyordu. Köylerde tandırlarda, kayıt damında, kilerde, küplerle, çömleklerle yanyana takalarda, raflarda. Tükenince doğru dürüst yıkanmadan su kabı olarak kullanılıyor... Sonuç belli. Ne denli zehirli, ağulu olduğu bildirilmemiş halka. Eğitimsiz bırakılmış zavallı insanlar...Kaç kişi ölüp gitti o tarım ilacı yüzünden...

..................

Köylere 1965 başında elektrik verilmeğe başlandı. O yıla değin 5, 7, 14 numara gaz lambası kullanan insanlar bir anda ampulle aydınlanma olanağına kavuştu. İyi güzel. Eğitmezsen çocukları, binbir tehlike ile karşılaşılır.

Prize çivi sokmayı oyun sanan çocuklar...Gitti gider...

.....................

1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında televizyon yayınları birdenbire tüm Anadolu'yu içine alarak genişledi. Aileler güçlerine göre tv aygıtı almağa başladılar. Avrupa'da çalışan bir yakını olanlar da kolay yoldan elde ettiler o aygıtı. Ön eğitim var mı ? Yok. Sıcaklığı yüzlerce dereceye çıkmış o aygıta su değerse ne olur; biliniyor mu ? Hayır. Bir gelin ekranın tozunu almak için su kullanıyor. Sonrasını yazmağa gerek var mı ?

....................

Eğitimi önemsemedikçe başımız beladan kurtulmayacak.

Canlar gidiyor... Hiç de olağan değil bu gidişler...

---------------------

19 Aralık 25