Fırtınadan. Önce ve Sonra

   Bir bardak suda fırtına kopardım

   Nasıl mı?

   Yaşadığım olaylardan memnun olmadıklarım beynimde dönüp durdu, artıkça artı, taştı, beni ele geçirmeye başladı, ne kadar olumsuzluk varsa hepsini peşime taktı.

   Kurtulmanın imkânı yok

   Sağa dön aynı olumsuzluk, sola dön aynı olumsuzluk

   Ne yapacaksın?

   Hani beynin bir şalteri olsa da indiriversen, sen de kurtulsan beyin de… Öyle bir şalter olmadığına göre, bu düşünceler beyninde fink atıyor. Kaçmak yok, kurtulmak imkânsız, etkisi altına girmemek ne mümkün.

   Tabii ki ben de etkisi altına girdim

   Beni alıp götürdü… Taşlı, çakıllı, dikenli alanlara…

   Selin sürüklediği şeyler gibi çarpa çarpa yol alıyor, her çarpmada canım acıyor, çırpınıyor, çırpınmanın da faydasız olduğunu görüyor, kimi zaman kendini bırakıyor, kimi zaman da nafile olduğunu bile bile dik durmaya çalışıyordum.

   Dolu almıyor

   Boş dolmuyor

   Bakıyorsun alt sakal, üst bıyık

   Ne yapacaksın, nereye gidecek, kimlere sığınacaksın?

   Her taraf karanlık, tek bir ışık gözükmüyor, el yordamı ile ilerliyorsun sanki… Doğru yolu bulmanın imkânsız olduğu bir durum, kaygılar tavan yapmış, tavan da başına çökmek üzere, çıkış yok, kaçış yok…

   Kısacası çözüm yok, çözüm

   Geçmiş günlerin birinde bir arkadaşımın bana söylediği o söz aklımda;

   ‘Bütün sorunların altında yatan şey çözümsüzlüktür’ çözemediğin şeyler sorun olurken, çözüm getirdiğin her problem sana hem moral hem enerji verir.

   Sanki sorunlar bir motor, onun yakıtı ise senin sorunu çözme kapasiten.

   Bu kapasite ne kadar fazla ise, yani motor ne kadar güçlü ise yol alman da o kadar güçlü oluyor, tam tersi durum ise bir felaket…

   İşte o felakete ben de uğradım

   Ve bir bardak suda fırtına koparıverdim

   İyi mi oldu?

   Asla!

   Eskisinden daha da kötü oldu

   Fırtınadan önce sorun kendi beyninin içinde idi, mücadele alanın kendi beynindi.

   Fırtınadan sonra problem başka beyinlere de sirayet etti

   Sorun çevrendeki insanlara sıçradı, olayların içine onlarda girdi.

   Gelen eleştiriler, suçlamalar, yol göstermeler…

   Şimdi de bunlara tahammül edecek, bunlarla da uğraşacaksın.

    Kısacası;

    Bir bardak suda fırtına kopardım, fırtına kimseye zarar vermedi.

   Sadece beni vurdu...