GELİŞEN TÜRKİYE İLE HESAPLARI (1)

Ülkemizi son yirmi yılda geldiği gelişmişlik düzeyi ve kendi iradesi ile hür ve bağımsız almış oldukları kararlardan çok rahatsız olanlar olduğu gibi tahammül edecek halleri kalmadı. Bu durum bizleri çok mutlu ettiği kadarıyla başımızdaki dumanların fazlalaşmasına nede olsa sebebiyet veriyor. Geçmişte ne dedilerse ona eyvallah diyen Türkiye artık eyvallah yerine benim dediğim olacak kararlarını almakta.

Ülkemizde her şey güllük gülistanlık mı ?elbette hayır, enflasyon denilen bir bela ile de mücadele verilmekte inşallah bununda üstesinden gelinecek. Unutmayalım dışarıdan daha doğrusu ABD ekonomik saldırı ile bizi tehdit etmişti, tehdit araçlarını çoğaltabiliyorlar, darbe, siyasi iktidar değişimi, terör gibi argümanlarınıbirçok defa uygulamaya koyuyorlar, eyvallah bu zamana kadar hepsinin üstesinden gelmeyi bildik ve hep bizler kazanacağız. Şeytan şeytanlığını yapacak bizde bu şeytanların oyununu bozacağız.

İstanbul’da1895 ve 1896 yıllarındaki eylemlerinden istedikleri sonucu alamayan Ermeniler, II. Abdülhamid’e suikast yaparakbüyük devletlerin dikkatini çekip Osmanlı Devletini zayıf düşürme hesapları yaptılar. O dönem adı terör olmasa da 1904 yılından sonra Galata Köprüsü, Osmanlı Bankası, yabancı büyükelçilikler ile diğer bazı özel ve resmi kurumları havaya uçurarak kargaşa, ateş,kaos yaratacaklardı.Ermeniler ve bazı ülkeler o dönemin teröristi Edward Jorris ile irtibat kurdular. II. Abdülhamid’in hareketlerini izlemeye başladılar. Eylem içinPadişahın Yıldız Camii’ne gittiği Cuma gününü kararlaştırdılar. Namaz sonrası camiden çıkıp Padişahın arabasının yanına vardığında Avusturya da özel olarak hazırlanan bir fayton arabasına saatli bomba yerleştirilerek zamanında patlatıp suikastı gerçekleştirmek istediler. Padişah 21 Temmuz 1905 Cuma günü Yıldız Camii’ne geldi, namaz bitiminde Şeyhülislam Cemaleddin Efendi Padişahın yanına geldi, bir süre sohbetleri esnasında ayarlanmış olan saatli bomba, cami dışında patladı. Padişahın,Şeyhülislam ile birkaç dakika sohbeti suikasttan kurtulmasına neden oldu. Çok sayıda insan hayatını kaybetti ve yaralandı.II. Abdülhamid çıkan paniği yatıştırmak için gür sesle “korkmayınız, korkmayınız” diye bağırdı.Sultan Abdülhamid’e düzenlenensuikaste ülke dışından, dönemin bütün hükümdarları ve devlet başkanları, günümüzde olduğu gibi ikiyüzlü davranaraksaraya “geçmiş olsun” telgrafları gönderip olayı lanetlediklerinibelirttiler.

Yapılan soruşturma neticesinde Edward Jorris ve bazı sanıklar yakalanmış, yine elebaşı sayılabilecek bazıları ise yurt dışına kaçmayı başarmışlardı. Olayın aydınlatılmasında Edward Jorris’in ifadeleri; bomba Paris’te satın alınmıştır. Belçikalı Edward Jorris soruşturma bittikten sonra mahkeme huzuruna çıkarılırsuçunu itiraf ettiğinden idam cezasına çarptırılır. Belçika’nın İstanbul Büyükelçisi, Osmanlı hükümetine başvurarak, gözaltından bu yana kendi hükümeti her türlü kolaylığı göstermiş, olay aydınlanmış, sanığın artık Osmanlı ülkesinde tutulmasında gerek olmadığı, cezasını çekmek üzere Belçika’ya iade edilmesini talep etmiştir. Hatırlayacaksınız yakın zamanda isimleri açık kaynaklardan da belirtilen ülkeler Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç, Yeni Zelanda gezi olayları sanığı Osman Kavala içinde derhal serbest bırakılması yönünde Türkiye ye çağrıda bulundular, bu ülkelerin elçilerini Türkiye istenmeyen adam ilan etmiş, sonuç olarak bu elçiler tek tek ülkemizden özür dilemişlerdir.Kısacası bu ülkelerin çoğu geçmişte işledikleri suçların failleri ile günümüzde işledikleri suçların failleri için aynı yolu izlemekteler. Edward Jorris o günün şartlarında iade edilse de, Osman Kavala cezasını Türkiye de çekecek.

Makalenin devamında görüşmek üzere.

İhsan BİÇKİN

21.11.2022