Bilim-Tek

Genç Girişimcilerin Uzay Hayali

Türk Milleti; bin yıldır bu coğrafyadadır, bu vatan şehitlerimizin kanlarıyla nurlandırılmış, gazilerimiz zaferleriyle onurlandırılmıştır.

Ülkemiz, jeo-stratejik bir coğrafyada bulunmaktadır. Türk Milleti; bin yıldır bu coğrafyadadır, bu vatan şehitlerimizin kanlarıyla nurlandırılmış, gazilerimiz zaferleriyle onurlandırılmıştır. İstiklal ve istikbalimiz için; 21. yüzyılda dünyaya uzaydan bakabilmek, özellikle ulusal siber güvenlik boyutuyla önemlidir. Yarım asır önce beş liseli genç; uzayın bu önemini fark etmiş ve dünyada ilkler arasına giren uzay temalı çalışmalar yapmaya başlamıştır. Engellemelere rağmen çalışmalarından vaz geçmemişler, hatta yapılan yarışmada dünya üçüncü olmuşlardır. Bu yaşananlar TRT ortak yapımı olarak “Bandırma Füze Kulübü” adıyla film haline getirilmiştir. Bu film, başta gençlerimiz olmak üzere tüm girişimcilerimize ilham kaynağı olmalıdır / her Türk vatandaşı bu filmi görmelidir.

 

Yıl 1957;

1957 yılında Bandırma Şehit Mehmet Günenç Lisesi öğrencisi beş arkadaş (Artuğ Sayıner, Atilla Yedikardaşlar, Adnan Zanbak, Ali Osman Caran, Güngör Gezer) tarafından kurulan Bandırma Füze Kulübü’nün çalışmaları ile Ülkemizde ilk füze Bandırma’da atılmıştır. 1962 yılında 15 Km’den fazla bir yüksekliğe ulaşan Marmara-2 roketiyle Bandırma Füze Kulübü, amatörler arası dünya üçüncülüğünü kazanmıştır. Ülkemiz için / Bandırma için, büyük bir gurur kaynağı olan bu girişimcilik, senaryolaştırılmış ve sinemaya (TRT ortak yapımı olarak) aktarılmıştır. “Bandırma Füze Kulübü” adlı filmde, hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkan gençlerimiz ve onların çevresindeki olaylar beyazperdeye yansıtılmıştır; gençleri destekleyenler / köstekleyenler / insanlığa hizmet eden değerler filme konu edilmiştir.

Kaynak: https://www.bandirma.bel.tr/ge/detay/haberler/bandirma-fuze-kulubu-filminin-cekimleri-carsamba-gunu-basliyor

Yıl 2024;

Türkiye’nin ilk astronotu, Alper Gezeravcı; 18 Ocak’ta ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan uzay yolculuğuna başlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında Devlet’imizin güçlü iradesiyle ve sağlam kararıyla zaten çoktan hak ettiği bir görev icra edilecektir. Gezeravcı; "Geçmişte hayallerinin limitini gökyüzünün oluşturduğu çocuklara şimdi hayallerini uzayın derinliklerine taşıma imkânı veren Türk Devleti sayesinde nesillerimizin ilham alıp kendilerini limitlemeden bütün potansiyellerini ortaya koyabileceği uzay operasyonlarına başlıyoruz. Gelecek nesillerimizin öz güvenini ayağa kaldıracak ve hayallerini kısıtlamalarına mahal bırakmayacak çok değerli bir göreve adım atıyoruz. Devletimize ve imkanlarıyla bu görevi mümkün kılan Milletimize şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullanmıştır.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/turkiyenin-ilk-astronotu-alper-gezeravci-uzay-misyonunu-aaya-anlatti/3100809

 

Tarih 13.01.2024;

Gençliğin; hayaline, merakına, sevgisine saygı duyulması / onların öngörü çizgisinin uzgörü boyutuna evirilmesinin desteklenmesi gerekirken; bulunulan konumun / vizyonsuz zihniyetin / devşirilmiş kişiliğin alaycı, caydırıcı, engelleyici uygulamaları maalesef Ülkemizin girişimcilik tarihinin, yıkıcı faaliyetler ana başlığının satırlarını oluşturmaktadır.

Dün; mazidir ve geçmiştir, yapılan doğrular güncellenmeli, yanlışlardan ders alınmalıdır / bugün; bilinenler ışığında, istişarenin uzgörüsünde doğru kararlar alma, stratejiler geliştirme anıdır / yarın; atidir ve gelecektir, basiret feraset liyakat sahiplerince hazırlanmış olan, anlık haftalık aylık yıllık asırlık vizyon belgelerini uygulama zamanıdır.

Maziyi irdelemenin faydalarından biri de ati için doğru stratejik kararlar alabilmektir. Evet; 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı kurulmuş ise / bugün ilk Türk astronotu (GökTürk) uzay yolculuğuna çıkacak ise; doğru strateji izleniyor demektir. 21. yüzyılda, devşirmeler üzerinden avutulma ve uyutulma döneminin, artık sona erdirilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 2. asrının misyonu; “Türk Yüzyılı” parolalı olacaktır; İnşallah.

İstiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olan gençlerimizin; bu parola doğrultusunda yetiştirilebilmesi için hem Bandırmalı gençlerimizin, azim ve karalılığını / hem de ilk Türk astronotumuzun azim ve özgüvenini bilmesi gerekmektedir.

Zira 1957’de, gençlerin çalışmalarına destek olunsa idi, şimdi;

İlk astronotumuz, belki de kendi uzay istasyonumuzdan yolcu edilecekti.

Uzay insanına astronot, kozmonot, taykonot ifadeleri yanında, belki de Türkçe bir ifade olacaktı.

Yaklaşık yarım asır önce, yüreği vatan için çarpan girişimci gençlerimizin takdire şayan / hayranlık uyandıran azim ve çabaları; günümüz gençliğinin ufkunu açmalı / hayallerinin peşinden gitmelerini teşvik etmelidir. Ayrıca sığ zihniyetli vizyon engellilerin / kendini süperego sosyal liginde gören kişiliklerin, benlik perdesini aralayıp belki bir empati kurabilme düşüncesi içerisine girebilmesini sağlamalıdır.

İşte bu gerekçelerle “18 Ocak Uzay Yolculuğu” ve “Bandırma Füze Kulübü” filmi;

Girişimcilik ruhuna sahip olan ve hayallerini gerçekleştirmek isteyen gençlerimizin; motivasyonuna ve performansına katkı sağlayabilmesi adına, eğitim kurumlarında bu görsellerin gösterilmesi önem arz etmektedir.

İleri teknoloji projeleriyle ilgilenen gençlerimize / bireylerimize; maddi ve manevi destek verilmesinin, inovatif önemini vurgulayabilmek adına, konuyla alakalı ilgililerin bu görselleri görmesi önem arz etmektedir.

Ülke menfaatli enformasyonun kamuoyu ile buluşmasını sağlayan, toplumun gözü / kulağı olan milli medya sektörünün; kamuoyunun doğru bilgilendirilebilmesi adına, bu görselleri görmesi önem arz etmektedir.

Bu satırlar; M. TUNCEL, Toplumsal Farkındalık, Nevşehir - 2024; çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.

(Resim, internet görsellerinden tasarlanmıştır.)