Din İşleri Yüksek Kurulundan Diyanet Haber'e verilen bilgide şu ifadeler kullanıldı:

Zekat, toplumsal dayanışma ve insanların temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için farz kılınmış bir ibadettir.

Deprem gibi büyük afet zamanlarında toplumun acil ihtiyaçlarının karşılanması son derece önemli hale gelmektedir.

Böyle durumlarda diğer bağışların yanında şartlarına riayet etmek kaydıyla zekat yoluyla da yaraların sarılmasına destek olunabilir.

Kur’ân-ı Kerim’de, zekatın verilmesi gereken yerler sayılmıştır.

Buna göre; dinen verilebileceği kimselere ulaştırılması şartıyla zekat farizası doğrudan ya da her bakımdan güvenilir kişi ve kuruluşlar aracılığı ile yerine getirilebilir. 

Yukarıdaki açıklama ışığında, zekatı bir aracı kuruluş vasıtasıyla gönderirken özellikle şunlara dikkat edilmelidir;

a) Bu kuruluşun her bakımdan güvenilir olması,

b) Bu kuruluşun, zekata aracılık ettiğini açıkça taahhüt ediyor olması ve topladıkları zekatların tamamını aynî veya nakdî olarak doğrudan hak sahiplerine teslim etmesi,

c) Zekatın, söz konusu kuruluşun özel "zekat hesabı"na yatırılması. 

Öte yandan dinimizde infak, dayanışma ve yardımlaşma anlayışı sadece zekattan ibaret değildir.

Dolayısıyla yardıma muhtaç olanlara, zekat dışındaki yardımlarla da elden geldiğince ulaşmaya ve yaralarını sarmaya çalışmak inancımızın bir gereğidir.

Ramazan ayını beklemeden Devlet kanalıyla zekatlarımızı depremzedelere ulaştıralım inşallah....

"Gün bir ve beraber olma günüdür"

Kaynak: Diyanet Haber