Merkezi Nevşehir de bulunan Ozanlar Ocağı Teşkilatı Genel Başkanı Sadi Teltik ve Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Taşkesen FİB Haber Merkezine nezaket ziyaretinde bulundu.

Nevşehir'de kurulan Ozanlar Ocağı Genel Başkanı Sadi Teltik ve Başkan Yardımcısı Yaşar Taşkesen ziyarette Ocak hakkında şu bilgilendirmelerde bulunuldu; "47 ilin Ozanlar Ocağı Başkanı belirlenmiş olup kalan 34 ilimizde de inşaallah kısa zamanda Teşkilatlanmaya gidilerek Türkiye'nin 81 ilinde Ozanlar Ocağı Başkanlığı tamamlanacaktır. Amacımız Kültür San'at Edebiyat alanında çalışmalarını yürüten, Âşık, Ozan ve Şairlerimizi tek çatı altında birleştirip ortaya çıkartmak ve Kamuoyuna tanıtmaktır."

NEDEN OCAK?! 

Bu metin “OZANLAR OCAĞI” manifestosudur! 

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen Al Sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son Ocak!” 

Al Sancağın dalgalandığı her yerde tüter bir ocak… Ve sevdânın kokusu yayılır bucak bucak... 

Acaba, merhûm Âkif istiklâlimizin en gür sedâsında neden “Ocak” ifâdesini kullandı hiç düşündünüz mü?!
Mâzîsi bin yıllara dayanan bu azîz milletin mayası kûtlu bir ocakta yoğrulmuştu çünkü... 

O Ocak, kimi zaman “Yeniçeri Ocağı”, kimi zaman "Türk Ocağı idi. 

Kimi zaman, “Peygamber Ocağı”.. Kimi zaman da “Ana Ocağı”.!. 

Hâsılı bu milletin sînesinde çok ocaklar tüttü. 

Biz de bundan mülhem "OZANLAR OCAĞI" dedik bu sevdâ yuvasına.. 

Aşkla yoğrulalım, sevdâ ile yansın cümle dertli sîne! Ve bu millet gelsin kendine...
Bir milleti kendine getirme iddiâsı…Elbette ki, çok büyük bir iddiâ. 

İnsânoğlu azmederse Ferhad misâli dağları da deler ya da Mecnûn’a nîsbet çöller ardınca yeler...
Hiçbir zaman yeise düşmeden bildiğimiz yoldan yürümeye and içeceğiz. 

Yine Âkifçe demek gerekir ise;
“Yeis öyle bataktır ki; düşersen boğulursun...
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun! Azmiyle, ümîdiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me’yûs olanın rûhunu, vicdânını karalar(!) bağlar!” 

İşte bu ifâdeden yola çıkarak vicdânların, rûhların karalar bağlamaması adına Ocak’ı her dâim harlayacağız ve yüreklerde, vicdânlarda en mühimi de milletin sînesinde bir meş’âle gibi parlayacağız. 

Harlamak dedik ya hani; ne ile?!
Elbette ki, ilimle, irfânla, firâsetle, gıyâsetle ve şecâatle en önemlisi azmimizi törpüleyecek hiçbir engele takılmadan ve dahi aleyhde sözlenen sözlere aldırış etmeden; tamâmen siyâset üstü bir tavır takınarak ırk, din, dil, mezheb, renk ayrımı gözetmeksizin; hiçbir kurum, kuruluş, vakıf, dernek, cemâat, cemiyet ve birliğin gölgesinde kalmadan kendi ilke ve prensipleri doğrultusunda Türk Kültürü, Türk Edebiyâtı, Türk San’atı adına bir tuğla ya da biraz harç da biz koyalım anlayışı ile özgün ve özgür bir yaklaşım sergileyerek harlayacağız; Ozanlar Ocağını.!.. 

Bu anlayışın dışına çıkan her kim olursa olsun Ocak’dan tard edilerek ilişiği kesilecektir. 

28 Ekim 2021 târihinde “Güzel Atlar Ülkesi” Kapadokya’da ikâmet etmekte olan Kıymetli Ağabeyim Sa'dî TELTİK bir sabâh uyandığında irticâlen ilham olan 'OZANLAR OCAĞI' fikrini o günün akşâmında telefon ederek bana iletti ve “Komutanım! Nevşehir merkezli ‘Ozanlar Ocağı’ isminde bir yapılanmaya gitsek, nasıl olur? şeklinde bir suâl ile benim fikrimi almak istedi. 

İşte o an îtibâriyle benim bağrımda bir ocak derhâl alev almıştı bile… 

Konuşmanın nihâyetinde; Sa'dî Ağabey, fikir babası olması hasebiyle “Ben Ozanlar Ocağı Başkanı olayım ve oluşumu başlatalım” dedi. 

29 Ekim 2021 Cuma günü, bu sefer ben büyük bir heyecân ile Sa'dî Ağabeyimi arayarak; “Sa'dî Ağabey, sen başkan olma!” şeklinde söze başladım. 

Bu sözüm kendisinde şaşkınlık yapmış olmalı ki, sözümün akabinde;
“Ben neden başkan olmayayım?” dedi. 

Ben de kendisine; “Siz Genel Başkan olun, bizlerde illerde temsilci olarak Başkanlar olalım” dedim.Bu fikrin onun da hoşuna gitmesi ile Cumhûriyetimizin 98’inci yıl dönümünde 'OZANLAR OCAĞI' zihnen ve fikren doğmuş oldu.  

29 Ekim 2021 Cuma günü fikren doğumu gerçekleşen OZANLAR OCAĞI aradan geçen üç ay gibi kısa bir zaman diliminde 50’yi aşkın şehrimizde ve Kıbrıs dâhil Türk Cumhûriyetlerinde yapılanmasını tamamladı. 

23 Ocak 2022 günü 0ZANLAR OCAĞI GENEL BAŞKANI Sa'dî TELTİK’in fakîrhânelerinde gerçekleştirdiğimiz ilk resmî toplantımızda bu manifestonun kaleme alınması görevi şahsıma tevdîi edilmişti. 
Bu meyânda kuruluş fikrinin doğuşundan hemen sonra Hakkâri Ozanlar Ocağı Başkanımız Muhammed Murâd GÖZÜBÜYÜK’ün Hakkâri FM’de radyo programı yapıyor olması ve beni programına konuk almak istemesi dolayısıyla kaleme aldığım ve Ocağmızın genel görüşünü aksettiren şiirimi burada arz etmek istiyorum; 

Ozanlar Ocağı, yaktı çırayı,
Harlanmaya, arlanmaya geldik biz.! 

Bizden öncekiler savdı sırayı;
Kötülüğün çomağını çeldik biz.!

Çıktığın bu yolda edeble yürü,
Yanını, yöreni sevgiyle bürü.
Taşlayan olacak seni bir sürü;
Lâkin kînin sûrlarını deldik biz.!

Kimimizin elinde bir kırık saz,
Kiminin dilinde gizli bir niyâz,
Hadi dök içini yaz kalemim yaz;
İlim, irfân ardı sıra yeldik biz.!

Mevlânâ'dan Yûnus'a dek iz sürdük,
Hakk yolunda boyun büktük yüz sürdük,
Nazım tarlasını bâzen güz sürdük;
Yine bereketli ürün aldık biz.!

Kimi zaman Bekir Sıdkı izinde,
Kimi zaman Yavûz Bülend özünde,
Nevşehir'de bir pınarın gözünde;
Bu Ocak'ın mayasını çaldık biz.!

Aşkı pîr eyledik ardınca gittik,
Girdiğimiz yeri gül-i zâr ettik
Geçtik deryâları katrede yittik,
Sevdânın gölüne şeksiz daldık biz.!

Devâsâ bir çınar bizim harsımız,
Edirne'm bir başka, başka Kars'ımız,
Çok çalıştık, olmadı hiç hırsımız;
Bu kovandan bal almaya geldik biz.!

Yakar mı insânı sevdâ güneşi,
Tanıyın da görün Âmir Âteş'i,
Bir Kızıl Gonca'nın sanki kardeşi;
Kalblerde sevdâ otağı olduk biz.!

Sevince herkesi Hakk'dan ötürü,
Yürü der Yaratan, kulum sen yürü,
Barınır bizlerde aşkın her türü;
Kalbden kalbe taştık taştık dolduk biz.!

Eğer bir gün gamlanırsa hilâlim,
Hüzne gark olurum dinmez melâlim,
Öfkemi saklamam artar celâlim;
Çünkü gölgesinde nâzlı "Gül"dük biz.!

Sazla sözle girdik aşkın dergâhına,
Dilbesteyiz gönüllerin âhına,
Selâm verdik günün her sabâhına;
Hamdık, pişdik, çokça yandık, olduk biz.!

Hayırla son bulsun girdiğimiz iş,
Şekvâmız yok, etmeyiz hiç serzeniş,
Soframız darsa da gönlümüz geniş;
Kıtlığın olduğu yerde bolduk biz.!

Yetimin, öksüzün yaşını sildik,
Sevgiyi her derdin dermânı bildik.
Milletin bağrında Tuna'ydık Nil'dik,
Deryâlara bağlı gümrâh kolduk biz.!

Ozanca konuşsun, yazsın Bînevâ,
Şâir-i Muazzam her derde devâ,
Gelin Gülhânî, çekse de cevâ;
Aşkın dergâhına giden yolduk biz.!

KUL KOZÂKÎ – Fârûk GÖKBULUT

Şiirimin sonunda da ifâde ettiğim gibi âşıklama usûlünün bir gereği olarak ozanlar şiirlerini çoğunlukla mahlaslarının olduğu dörtlükle bitirirler. Buradan yola çıkarak OZANLAR OCAĞI Kurucular Kurulu’nun teşkilatlanma şemasını takdim ediyorum: 

A) GENEL BAŞKAN – Sa'dî TELTİK (Ozanca), 

GENEL BAŞKAN YARD.
M – Yaşar TAŞKESEN (Garîb Yaşar)

C) GENEL BAŞKAN YARD – Fârûk GÖKBULUT (Kul Kozâkî) 

D) GENEL BAŞKAN YARD. – Gülay SORMAGEÇ (……….) 

E) GENEL MUHÂSİB – Hasan KARABAY (Bînevâ) 

F) GENEL SEKRETER – Nezâhat Alan USLU 

G) ÜYE – Ramazan AKKAŞ (Şâir-i Muazzam) 

H) ÜYE – Sâdık GÜL (Halk Ozanı) 

I) ÜYE – Şahin GÜNEŞ (Eğitimci Yazar–Gazeteci) 

J) ÜYE – İbrahim ÇERÇİ (Şâir) 

K) ÜYE – Servet BOZKURT (Bî-çâre) 

L) ÜYE – Bahadır DEDEOĞLU (Gazeteci- Yazar) 

M) ÜYE – Bayram EKİCİ (Gazeteci) 

N) ÜYE –Turgay KOZAN (THM Sanatçısı) 

O) ÜYE – Receb KOCATEPE (Kapadokyalı Şâir) 

P) ÜYE – Ali Osman ÇAYIRBİÇEN (Şâir) 

Q) ÜYE – Hulûsi ERYILMAZ (Şâir)

R) ÜYE – Şerâfeddin BULUT (Eğitimci –Şâir) 

S) ÜYE – Ahmed DİRLİKYAPAN (Şâir) 

T) ÜYE – Ramazan GÖKPINAR (Şâir) 

U) ÜYE – Hüseyin SEVİNDİK (Forklor Araştırmacısı)

V) ÜYE – Nâmi ARAZ (Ressam) 

W) ÜYE – İsmail ZEDELENMEZ (Kemanî Sanatçı) 

OZANLAR OCAĞI’NIN FAALİYET ALANLARI:

1) Öncelikle her ilde bir başkanımızın bulunması dolayısıyla, o illerde bir ayağımızın olduğunun bilinmesi temel prensibimizdir.
2) Her kim o ile uğrarsa, il başkanının misâfiri olarak ocağını teşrifi ve onunla yüz yüze görüşme ve istişârelerde bulunma fırsâtı,
3) Şiir okuma yarışmaları,
4) Şiir dinletileri,
5) Şiire, sanata, edebiyâta ilgi duyanlarla birebir ilgilenme, şiir hakkında bilgiler verme, ufkunu açma ve onlara bu konularda öğretmenlik yapmak,
6) Şâir, âşık ve ozanlarımızın “Halk Şâiri, Halk Ozanı” olmaları için bilgilendirme, teşvik etme ve onları Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yönlendirmek,
7) Radyo ve Televizyon Programları yapmak,
Gruplarla iletişim kurmak,
9) Yapılan etkinlikleri görsel ve işitsel olarak paylaşmak,
10) Kitâp basımı için irtibat kurmak ve basımı konusunda yardımcı olmak, basıma hazırlanan kitâbların editörlüğünü yapmak,
11) Konserler ve şölenler düzenleyerek kurtuluş günleri gibi belirli gün ve haftalarlaj ilgili programlar yapmak,
12) İnternet üzerinden Zoom aracılığıyla program yapmak ve şiirler seslendirmektir.