“Z” Kuşağı; 2000 yılından itibaren dünyaya gelmiş bireylerin oluşturduğu nesildir. Ülkemizin geleceğini “Z” kuşağı şekillendirecektir.

Günümüz gençliğini de oluşturan bu nesil; teknolojinin hâkim olduğu bir çağda doğmuş olmaları sebebiyle mobil teknolojiyle iç içe yaşamakta ve dijital ortamla birlikte büyümektedir. Bu yüzyıla yön verecek “Z” kuşağının iyi bir eğitim-öğretim alması gerekmektedir. Ama ölümcül pandemi şartları, yüz yüze eğitimi aksatmaktadır.
Yaklaşık 1 yıldan beri tüm dünyayı etkisi altına alan virüs; insanlığı hem toplumsal hem de ekonomik olarak izole bir hayata yönlendirmiştir. Ama hayat devam etmektedir ve sürdürülebilirliği sağlamak bir zorunluluktur. Çünkü şimdiye kadar elde edilen kazanımlardan mahrum kalmak; yaşam kalite standartlarındaki düşüşlere / psikolojik ve sosyal sorunlara sebep olabilmektedir. Tüm toplumsal boyutlu faaliyetlerin, pandemi kurallarına azami özen gösterilerek yapılması gerekmektedir. 
İşte burada devreye “Z” kuşağının ilgi alanı olan dijital sistemler girmektedir. Halen, eğitim dahil birçok sektör, dijital ortamda faaliyet yürütmektedir. Okulöncesi, ilkokul ve ortaokul e-öğretimi, aile kontrollü katılımla / üniversite e-öğretimi, bireylerin hayatın gerekliliklerinibilmesi ile birlikte yapılmaktadır. Ancak lise e-öğretimi, gençlerin ergenlik dönemi özelliklerini ve dijital akıl yürütme becerilerini çok iyi kullanmaları ile birlikte aksayabilmektedir. Ülkemizin bu durumu normal görmesi mümkün değildir. Bu sebeple Ülkemiz; pandemi döneminde, teknolojide lokomotif birçok ülkenin bile başarmakta zorlandığı, uzaktan öğretiminaltyapısını kısa sürede hizmete sunmuştur.
Şimdi önemli olan geleceğimizin mimarları olacak gençlerimizin, uzaktan öğretim yöntemli derslere etkin katılımını sağlamaktır. Tamda onların ilgi alanı olan dijital alanda gerçekleştirilen bu öğretimlerde, 20. yy. metotları yerine, “Z” kuşağının ilgisini çeken teknikler kullanılmalıdır. Bilgiye erişmekte çok maharetli olan bu gençlerimize e-öğretimin gerekliliği, her platformda bilimsel temelli olarak verilmelidir. Bu süreçte hem eğitim camiasına hem bilim insanlarına hem ailelere hem de topluma büyük görevler düşmektedir.
Neler yapılabilir;
- Gençler, kendi geleceklerini düşünerek, derslere aktif katılım sağlamalıdır,
- Gençler, uzman kişilerce uzaktan öğretimin gerekliliği konusunda aydınlatılmalıdır,
- Veliler, gençlerin derse katılabilmeleriiçin imkanları dahilinde gerekli koşullarıoluşturmalıdır,
- Şartlar elverdiği ölçüde, 13.00-16.00 saatleri arası serbest zaman olmalıdır,
- Ardardaçok ders olmamalı, motivasyon açısından uygun olmalıdır,
- Derse katılımın, sınıf leveli atlanmasındaki rolüsabitleştirilmelidir,
- Bilim insanları, 21. yy. öğrenme tekniklerini geliştirmelidir,
- İnternet altyapısı kurulumu için, eğitime öncelik sağlanmalıdır,
- Dağıtım firmaları, ödenemeyen faturalarda elektriği hemen kesme yoluna gitmemelidir,
- Binalarda ertelenebilir tadilatlar için, gürültü yapılmamalıdır,
- Binalarda orkestra kıvamında,ses çıkartılmamalıdır,
- Keyfi sebeplerle, dijital ortam meşgul edilmemelidir, vb.
Bu satırlar; M. TUNCEL, Toplumsal Farkındalık, Nevşehir - 2020; çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.