<span style="font-size:18px">AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider Avrupa Konseyi Parlamento Meclisinin (AKPM) Türkiye ile ilgili aldığı kararı çifte standart yüzsüzlük olarak yorumladı.<br /> AK Parti Nevşehir milletvekili Ebubekir Gizligider Avrupa Konseyi Parlamentosu Meclisinin Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü açısından yükümlülüklerini yerine getiremediği gerekçesiyle Türkiye’yi 13 yıl önce çıktığı ‘denetim’ sürecine geri almasının ardından açıklamada bulundu. Milletvekili Gizligider AKPM’nin almış olduğu kararı çifte standart yüzsüzlük olarak değerlendirirken açıklamasında şunları kaydetti;<br /> “AKPM 15 Temmuz sonrası OHAL ve terörle mücadele uygulamaları gerekçesiyle Türkiye’ye denetim kararı aldı. Bu, Avrupa’nın faşizme dönüşüdür. Amaç demokrasi idiyse darbe girişiminden sonra kınamada bile bulunamayan Avrupa’nın bu konuda karar alabilmesi çifte standart ve yüzsüzlüktür. Türkiye’de referandum neticesi hayır çıksaydı, bu karar çıkar mıydı? Siyasi denetim kararını vermeye tek yetkili kurum milletimizdir. Milletimiz bu denetimi son 15 yılda 12 kez sandıkta yapmıştır. Bu karar Referandum öncesi Avrupa’da Türklere karşı tavrın devamıdır. Kararın lügatimizde anlamı Türkiye aleyhine kim varsa FETÖ, PKK- Avrupa tarafından desteklenmeye devam edecektir. Oysaki Türkiye Müslüman kimliğiyle Avrupa için son umuttur. Terör, dev göç dalgaları ve sosyokültürel çatışmalar geleceğin AB’sinin en büyük derdi olacaktır. AB ya da Avrupa kıtası gelecekte güvenle var olmak istiyorsa hem coğrafi konum hem de Müslüman kimliğiyle Türkiye’den başka çıkar yolu yoktur. Çimpe Kalesinin fethinden beri 660 yıldır Türkiye Avrupa’dadır. AB’nin bugün itibariyle Türkiye’ye ihtiyacı Türkiye’nin AB’ye ihtiyacından çok daha fazladır. Bu ihtiyacın en basit ispatı ise 3 milyondan fazla Suriyeli göçmeni barındırmamız ve Türkiye ile AB’yi tehdit eden terörle mücadelemizdir. Umuyorum ki AB, yükselen faşizm ve İslam karşıtlığı hastalığını Türkiye üzerinden hortlatmaz. Bu tür kararlardan vazgeçer aksi halde AB iflasını hızlandırır. Nazi faşizmine teslim olur ve geri dönülmez bir karanlığa boğulur. Bugün AB kendi putunu yemektedir.”</span>