Genel seçimler öncesinde sadece AK Parti'nin değil, diğer siyasi partilerin de millete yeni anayasa sözü verdiğini hatırlatan Gizligider, "Bu verdikleri sözlere rağmen sürekli ek süre talepleri, sürecin ucunun açık olması yönündeki görüşleri ve bana göre ayak oyunları ve oyalama taktikleri ile geldiğimiz noktada sadece 48 maddede anlaşıldı. Bunlar zaten herkesin kabul edebileceği, tartışmalı olmayan konularda uzlaşma var. Bu konuda Başbakanımız oldukça ısrarlı. Son açıklamasında da "Gelin uzlaşılan 48 maddeyi geçirelim, hiç olmazsa gündemi boşaltalım. Hedefimizi daha da ileri bir seviyeye götürelim." şeklinde bir çıkışı vardı. Bunu bir muhalefet partisi bir gün önce olumlu buldu, bir gün sonra Genel Başkanı olumsuz buldu." dedi. Önümüzdeki seçimde tekrar anayasa meselesini konuşmak istemiyoruz.
Partilerde, "Ülke için iyi olacak çoğu işler, AK Parti için de iyi olacak" anlayışının bulunduğunu ifade eden Gizligider, "Bu doğru değildir. Uzlaşma Komisyonları dünyanın her yerindeki parlamentolarda çoğunluğa göre kurulur. Yani sandalye sayısının nisbeti doğrultusunda kurulur. Burada biz herkesin eşit sayıda üye vermesini teklif ettik. Böylece herkes eşit oranda katkı yapsın istedik. AK Parti'nin bu jestine rağmen sürecin ilerleyişi istediğimiz oranda değil. Anayasa Değişikliği için 376, referanduma gitmek içinse 330'un olması gerekiyor. Buna bizim sandalyemiz yetmiyor. Bize, bu noktada bireysel olarak veya nisbi olarak katkı sunulacak olursa biz bu işte kararlıyız. Önümüzdeki seçimde tekrar anayasa meselesini konuşmak istemiyoruz. Çünkü halen ülkenin şikayet edilen yapısal sıkıntılarının altında anayasa var." diye konuştu.
"BİZİM BAŞKANLIK VEYA YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE İLGİLİ ISRARIMIZ YOK"
Muhalefete sorulursa 'AK Parti'nin başkanlık veya yarı başkanlık sistemi ile ilgili tekliflerinin süreci tıkadığını söylüyorlar' diyen Gizligider, "Ben, Anayasa Komisyonu üyesiyim. Dolayısıyla da bu işin derin tartışmalarına da bazen şahit oldum, bazen de şahitlerinden dinledim. Bizim başkanlık veya yarı başkanlık sistemi ile ilgili ısrarımız yok. Bizim, süreci bu şekilde tıkama gibi bir irademiz kesinlikle sözkonusu değildir. CHP'nin laikliğin tanımı, öncelik sırasının anayasanın değişmez maddelerinde olması gibi bazı tavrı var. MHP'nin özellikle Türklük üzerinden yürüttüğü kendince bir iddiası var. Bunun bize göre ciddi bir dayanağı da bulunmuyor. Burada önemli olan madde madde değil genel bir takoz koyma, fren olma durumu var. Birini aşsak yeni bir barikatla karşılaşıyoruz. Biz diyoruz ki, gelin bunu beraber yaptık diyelim ve alkış alınacaksa veya takdir toplanacaksa birlikte toplayalım. Bunu sağlamaya çalışıyoruz." dedi.
