Bugün bütün çağdaş dünyanın gözü önünde Türkistan Coğrafyasında Türk'e zulüm, sürgün ve soykırım yapılmaktadır.
Doğu Türkistan'da milleti ve inancı yüzünden katledilen, sürgün edilen, mahpus edilen Türkler,
Kerkük - Tuzhurmatu - Telafer - Musul'da emperyalistlerin Büyük Ortadoğu Projesi diye adlandırdıkları Türk'ü yıkım projesi nedeniyle çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden hunharca şehit edilen Türkmenler, Suriye'de bir taraftan karanlık odak güdümlü katil Işıd bir taraftan zalim Esad bir taraftan da pkk tarafından yurtlarından sürülen, kadın-erkek-çocuk ayrımı yapmadan acımasızca katledilen Türkler, Dünya kamuoyu ve kardeş saydıkları Türkiye kamuoyu tarafından görmezden gelinmektedir. Türk düşmanları tarafından lojistik destek sağlanmış terör örgütleri vasıtası ile birlikte Türkmeneli'nde oluşturulmaya çalışılan sözde devlet için terör örgütünün saldırıları bahane edilerek Türk toprakları işgal edilmiş, buradaki nüfus Türk aleyhine gerek katliam gerekse sürgünler deriştirilmiştir. Aynı oyun Suriye Türkleri üzerinde de oynanmaktadır. Kendini koruma ve sığınma noktasında Türkiye Devleti Hükümeti'nde hiçbir yardım göremeyen Türkmenlerimiz Türkiye'deki kardeşleri(!) tarafından teröristlerin insafına bırakılmıştır. Ne yazık ki bu durum gerek iktidar tarafından gerekse bazı siyasi kimlikler tarafından Türkiye kamuoyundan özenle gizlenmiş, gerekli kamuoyu oluşturulmamış ve bu zulüm ile ilgili girişimler başlatılmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arap ve Kürt sığınmacılara gösterdiği ilginin milyondan birini Türk sığınmacılara göstermemiştir.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni soydaşlarımıza yapılan zulüm ile ilgili gerekli çalışmaları yapmalarını beklemekteyiz.
Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Yüce Türk Milletine Saygılarımızla bildiririz.