Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Okan Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, büyükbaş hayvanlarda son derece önemli ekonomik verim kayıplarına sebep olan şap hastalığına karşı sonbahar dönemi aşılama kampanyasında programa alınan 62 bin 250 büyükbaş hayvandan, 61 bin 728'i şap hastalığına karşı aşılandığını, kampanya döneminde programa alınan hayvanların yüzde 99'una koruyucu şap aşılaması yapıldığını belirtti.

 

Şap hastalığının, halk arasında "tabak" olarak da bilinen, bütün çift tırnaklı hayvanlarda rastlanan çok bulaşıcı viral bir hastalık olduğunu, ağızda, tırnakta ve memelerde yaralar oluşturan bu hastalık, süt veriminde yüzde 15, et veriminde yüzde 10 verim kayıplarına neden olduğunu söyleyen Yılmaz, "Özellikle buzağı ve kuzular hastalığa karşı son derece hassas olup yüzde 80'lere varan oranlarda ölümlere yol açabilir. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu, hayvanların altı ay aralıkla yılda iki kez (ilkbahar, sonbahar) aşılanmasıdır. Hayvancılık işletmelerinde, temizlik ve dezenfeksiyon gibi önlemler ile dışarıdan yeni satın alınan hayvanlara şap aşısı yapılıp yapılmadığına dikkat edilmelidir" dedi.

 

Yılmaz, küçükbaş hayvanlarda yavru atma ile karakterize ve insanlara da bulaşan, halk arasında peynir hastalığı olarak bilinen "Brusella hastalığına" karşı programa alınan 70 bin küçükbaş hayvandan 63 bin 885'inin Türkiye'de ilk defa uygulanan göze damla yöntemiyle aşılandığını ifade etti.

 

Yılmaz, 17 Eylül'de başlayan "Brusella aşılama" çalışması 15 Aralık tarihleri arasında programa alınan küçükbaş hayvanların yüzde 91'i başarı ile aşılandığını kaydetti.

 

Halk arasında "Yavru atma", "Malta humması" veya "Dalgalı humma" olarak bilinen hastalığa, brusella denilen bir mikrobun neden olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

 

"Brusella mikrobu, insan, sığır, koyun, keçi ve domuzlarda yavru atma, kısırlık ve meme hastalıkları yapar. Mikrop, hasta hayvanların dışkı, süt ve atık yavru zarları ile çevreye bulaşıp, insanlarda hastalık meydana getirir. Ahır veya ağıl içinde hayvanlar arasında bulaşma ağız, deri, göz yoluyla, çiftleşme veya sağım sırasındaki hatalar sonu meme yoluyla olur. Mikrobu taşıyan gebe hayvanlar yavru atarlarken veya doğururken atık yavru zarları ve suları ile çevreyi bulaştırırlar. Mikrobu taşıyan hasta hayvanların çoğu, yavru attıktan sonra aylarca sütleri ile mikrobu çıkarırlar. İneklerde yavru atmalar genellikle gebeliğin 6. ve 8. aylarında, koyun ve keçilerde gebeliğin ileri devrelerinde olur. İnek, koyun ve keçilerde, birinci yavru atımından sonra, ikinci atık olayları nadiren görülür. Brusella da genellikle hasta hayvanları tedavi yoluna gidilmez. Hastalar ayrılarak mezbahaya gönderilir. Sığırlarda ihbarı mecburi hastalıklardandır."