Boş arazilere kurdukları çadırlarda yaşayan tarım işçileri, günlük 25 ile 35 TL yevmiye ile geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Göç ettikleri gerekçesi ile okullarına gidemeyen yüzlerce çocuk aileleri ile birlikte tarlalarda ter döküyor. Tuvaletleri bile olmayan tarım işçileri, odun ateşi ile yemek yapıp karınlarını doyuruyor. Çadırlarda geceyi geçiren işçiler, odun ateşinde kazanlarla ısıttıkları suyla leğende çamaşır yıkıyor. Okulda eğitim görmeleri gerekirken aileleri ile tarlalarda çalışan çocuklar ise çadır kentte günün yorgunluğunu oyun oynayarak atıyor. 
Tarım işçisi Zeynep Batur (43), Şanlıurfa’da iş bulamadıkları için Nevşehir'e çalışmaya geldiklerini belirterek, “Biz memlekette iş bulamadığımız için mecburen çoluk çocuk geliyoruz. Tarlalarda çalışıyoruz ama rezillik çekiyoruz. Burada arabalarda, çadırlarda yatıyoruz. 9 çocuğum var, okula gidemiyor. Okulu yarım bırakıp bizimle geliyorlar. Okul yok, bir şey yok perişan olmuşuz” dedi.

"ÇOCUKLARIMIZ DİNLERİNİ BİLE BİLMİYOR"
Tarım işçisi Halef Kurtlu (44) ise, çocukların dinlerini bile bilmediklerini belirterek şöyle konuştu: “Bizim yaşamımız zor. Çocuklarımız eğitimde geri kalıyor. Burs yok, iş yok, görüyorsunuz. Tarla, tarım işi olmazsa bizim durumumuz daha kötü. Çocuklarımız din eğitimlerinden de kalıyor. Şu an çocuklarımızın dini bilgileri yok. Şu an sorsan yani yok, 12 ay tarlada. Bize iş bulmaları lazım. Memlekette iş yok. Bize memlekette asgari ücretle iş olsa, benimle hanım çalışsak yeter. Nevşehir'de de iş olmasaydı biz ne yapacaktık. Burada tarla işi var çalışarak geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz.” 
Tarım işçisi Serdar Çiçek (30) de, banyo bile yapamadıklarını belirterek, “Ben Urfalıyım. Buraya çapa yapmaya geldik. Banyo bile yapamıyoruz, tuvaletimiz yok. Memlekette iş yok, buraya çalışmaya geldik. Çocuklarımız eğitim göremiyor. Yazık değil mi bu kadar çocuğa” diye konuştu.

"YAŞAMIMIZ ÇADIRLARDA GEÇİYOR"
Nevşehir'e tarım işçisi olarak çalışmaya geldiğini belirten Sedat Küçük (37) de şunları söyledi: “Biz, buraya Urfa’dan tarım işçisi olarak geliyoruz. Urfa’da iş sahası olmadığı için Nevşehir'e geliyoruz. Ben buraya 20 yıldır geliyorum ve çalışıyorum. Çocuklarımız eğitim bile alamıyor. Yaşamımız çadırlarda geçiyor. Elektriğimiz yok, çadır geceleri soğuk oluyor.” 
Ali Demir (54) de, 12 çocuk babası olduğunu ifade ederek, "Arazimiz yok, mülkümüz yok geçimimizi sağlamak için geldik Nevşehir'e. Memlekette iş yok. Günlük 25 ile 30 TL yevmiye ile çalışıyoruz. Bununla geçimimizi sağlayamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Memleketinden 8 çocuğuyla birlikte Nevşehir'e çalışmaya gelen Hatun Karagöz (31) de, “Zor durumda olduğum için buraya geldim. Memlekette iş yok” dedi.
Ragıp Yılmaz (28) da, ekmek parası için buraya geldiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada tarım işçisi olarak tarlalarda çalışıyoruz. Bir gün çalışıyoruz ama bazen 1 hafta da iş olmadığı için yatıyoruz. Fide, çapa, patates ,pancar işi yapıyoruz. Çocuklarımız okula gidemiyor, eğitimimiz hiç yok.” 
Okulların açık olduğu dönemlerde eğitim alamadıklarını, okula gidemediklerini belirten çocuklar, okullarını ve arkadaşlarını özlediklerini belirterek, “Biz Şanlıurfa’dan buraya çalışmak için geldik. Okulumuzu, arkadaşlarımızı özledik. Zar zor iş bulduk buralara geldik. Çalışarak geçimimizi sağlıyoruz” diye konuştu.

"NEVŞEHİR'E HER
 YIL YAKLAŞIK BEŞ BİN TARIM İŞÇİSİ GELİYOR"
Nevşehirli üreticilerde, Şanlıurfalı tarım işçilerinin tarıma çok ciddi katkısı olduğunu belirterek, “Nevşehir'e yaklaşık 5 bin Şanlıurfalı tarım işçisi geliyor. Patates , Pancar çapası, ayçiçeği çapası, sarımsak çapası gibi bir çok tarım işleri yaparak burada çalışıyorlar. Biz üretici ve çiftçilere ciddi anlamda destek olurlar. Urfalılar olmazsa burada tarım yapma imkanımız yok. Bunlar gece gündüz demeden çoluk çocuk tarlalarda çalışıyor. Sabah ezanında başlar akşam karanlığa kadar çalışırlar. Onlar olmazsa biz hiç üretim yapamayız” dedi.