GÜNEŞİ KARARTMAK!

GÜNEŞİ KARARTMAK!

İnsanlığın En Tehlikeli Oyunu Başladı…

Dünya, insan aklının gururuna yeniliyor.

Birileri artık sınır tanımıyor; Allah’ın dengesine, doğanın yasalarına, hatta güneşe bile el uzatıyor!

Elon Musk’ın binlerce uydusu gökyüzünü sardı. 2030’a kadar 50 bin uydu… Peki neden?

Resmî açıklama “küresel internet ağı” olsa da, perde arkasında çok daha karanlık bir tablo var. Çünkü artık güç, sadece toprakla veya petrol ile ölçülmüyor. Güç; bilgi, iletişim ve iklimi kontrol etmekte yatıyor.

Bugün “uydu” diyorlar, yarın “güneş yönetimi” diyecekler.

İngiltere’nin ve bazı Batılı ülkelerin “Güneşi karartma” ya da “Güneş ışığını yansıtma” projelerine kapı aralaması, masum bir bilim deneyi değil.

Bu, yaratılışa meydan okuma cesaretidir.

Allah’ın “Ol!” dediği düzene, insan eliyle “Dur!” deme küstahlığıdır.

Sözde gerekçe: “Küresel ısınmayı önleyeceğiz.”

Ama gerçekte amaç, iklimi kontrol ederek insanı kontrol altına almak.

Güneşi karart, tarımı durdur, toprağı verimsizleştir…

Sonra da “enerjiyi, yapay ışığı, laboratuvar gıdasını” sat.

Bu, yoksul ülkeleri borçla, açlıkla, çaresizlikle diz çöktürmenin modern adıdır.

Bu, dijital çağın yeni sömürge düzenidir.

Kısacası, üçüncü dünya ülkelerini artık tankla değil, teknolojiyle köleleştirme planı yürürlükte.

Bir zamanlar petrol için savaşanlar, şimdi güneşi parayla satmanın hesabını yapıyor.

Ama unuttukları bir şey var:

Güneş, birilerinin malı değildir!

Güneş, Allah’ın kudretidir!

Onu karartmaya çalışan her sistem, önce kendi karanlığında boğulacaktır.

Bugün gökyüzüne binlerce uydu fırlatanlar, yarın kendi vicdanlarına bir ışık bile bulamayacaklar.

Çünkü kim Allah’ın düzenine el uzatırsa, sonunda o el, ateşle yanar.

Tuncay Dalcı