Evde duramıyor
Giriyor, çıkıyor, tekrar giriyor, çıkıyor, yeniden giriyor, odaları geziyor, duvardaki eski resimlere bakıyor, yaşamı gözlerinin önüne geliyor, dışarı çıkıyordu.
Sanki ev onu kabul etmiyordu
Bunalıyor
Nefes alamaz hale geliyor, odanın bir köşesine oturuyor, ayaklarını karnına çekiyor, boynu eğiliyor, kafası düşüyor, tortop hale geliyordu.
Bu halde bekliyor, bekliyordu
Beyninde düşünceler fink atıyor
Birbirinden uzak binlerce anı, aynı anda gözlerinin önüne geliyor, kâh gülecek gibi oluyor, kâh ağlamaklı hale geçiyor, birden ciddileşiyor, ayağa kalkıyor, odada dolaşıyor, kaç tur attığını bilmeden dönüyor, dönüyordu.
Fasit dairede imiş gibi çıkamıyordu
Neden?
Sorunun cevabını kendisi de bilmiyordu
Ne zamandır böyleydi hatırlamıyordu
Kimi zaman zorlu bir düşünceye yakalanıyor, çelik pençeler onu sarıyor, sıkıyor, sıkıyordu.
Tam boğulmak üzere iken silkiniyor, kendini dışarı atıyor, gözleri patlamış hale geliyor, sabit bir yere çakılıp kalıyor, hep aynı noktaya bakıyor, uzun sure bu halde bekliyor, sonra tekrar içeri giriyor, yatıyor, kalkıyor, tekrar yatıyor, uyumuyor, gözlerini kapıyor, sanki inliyordu.
Ailesi var mıydı?
Çocukları nerede idi?
Hiçbir soruya cevap veremiyordu
Sanki hep böyleydi
Böyle doğmuş, böyle de yaşayıp gidiyordu
Tanıdık birini gördü, seslendi, ama adam onu duymadı. Adamın peşine takıldı. O, nereye giderse oraya gidiyordu. Onunla birlikte çarşıda dolaştılar, tur attılar, alış-veriş yaptılar, para verdiler, para üstü aldılar, güldüler, oynadılar, sohbet ettiler…
Adam evin yolunu tuttuğunda o da peşindeydi. Adam bunun varlığından haberdar mıydı? Bilmiyordu.
Tekrar eve geldi
Adam geçti gitti
Bir kelime daha konuşmamışlar, birbirlerinin yüzüne bakmamışlar, hatta birbirlerinin farkında bile olmamışlardı.
Tekrar geldi
Koltuğa oturdu
Aynı şeyler yeniden başlayacak diye korkuyor, celladını bekleyen mahkûm gibi hüzünleniyor, konuşamıyor, boğuk sesler çıkarıyordu.
Kulağına horoz sesi geldi, uzaktan bir horoz ötüyordu
Yataktan doğruldu
Vücudu sanki tere batmıştı
Gördüğü rüyanın tesirinden etrafına almaz almaz bakıyor
Horozun sesi beyninde yankılanıyor
Kurtulduğuna inanamıyor
‘Bir daha olmamalı’ sözünü mütemadiyen tekrarlıyordu