ISLIK ÇALMAK SUÇ MU ?

ISLIK ÇALMAK SUÇ MU ?

Kwai Bridge...

Britanya ve ABD tutsakları İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon işgali altındaki GD Asya ülkelerinde ağır koşullarda çalıştırılırlar. Tayland'da, Bangkok'un 150 km kuzeyinde Kanchanaburi ırmağı üzerinde çelik bir köprü yapılacak, raylar döşenecek, tren geçecek.

Japon acımasızlığı dehşet vericidir. Pearl Harbor baskınında Japonya, başına belayı bile isteye almıştır. ABD ile savaşlar tam 44 ay sürer.

İklim çalışmalara uygun değildir. Aşırı sıcak, yoğun nem...

Arazi uygun değildir: Muson ormanları, yer yer bataklıklar.

Hastalıklar yaygındır : Malarya...Çünkü sivrisinek her yerdedir.

Doğru dürüst beslenme yoktur. Japon kumandan tavuk yerken, tutsaklara tavuğun kursağı bile düşmez.

Hind Yarımadası'nın doğuya doğru uzanan bölümlerinde yaşam giderek zorlaşmaktadır. Japonlar işgali sürdürmek ve sağlam yerleşebilmek için yollar açmak zorundadırlar. Ormanların içinden geçen ırmaklara köprüler kurmak gerekmektedir.

Hem karayolu, hem demiryolu yapımı Japon emperyalizmi için yaşamsal önem taşımaktadır.

........................

Şimdi, nereden çıktı Kwai Köprüsü...

Biz Göreliler cumartesi saat 13'te Bayrak Töreni sonrası Nevşehir'den çıkıp gidiyoruz.

Hafta sonundaki 1.5 günde kentte neler olup bitiyor, bilmiyoruz.

Pazartesi günü 50 dakikalık bir yürüyüşle geliyoruz okulumuza, ıslıklar...Islıklar.

Nedir, ne oluyor ?

Pazar günü Büyük Sinema'da yeni bir film seyrediyor arkadaşlar.

Kwai köprüsü...Özgün adı : The Bridge on The River Kwai. 161 dakika süren film 1957 ABD Columbia Pictures yapımı David Lean'in başyapıtı. Oyuncular Britanyalı, Amerikan, Japon ve Taylandlı...William Holden, Alec Guiness, Jack Hawkins, Sessue Hayakawa, Kannikar Dowklee ve üç Siyamlı kız. K. Katsumoto, Ann Sears adlı hemşire.

Ölüm treni. Felaket demiryolu köprüsü.

Filmin verdiği mesaj önemli...Her türlü zorluğa, zorbalığa, zulme karşı koymak için dayanışma, savaşım, azim ve kararlılıkla utkuya erişilir. Direnç ve yoldaşlık ruhu, güçlü yürüyüş...

Fon müziği son derece etkili...Malcolm Arnold'ın yorumu. Islıkla çalınıyor; melodik, romantik, bir marş gibi.

Köylerden gelen arkadaşlar haberleşmede ıslığı iyi kullanırlar.

Lise çalkalanıyor ...Herkes Kwai Köprüsü'nü anlatıyor. Görmeyenlere öneriyorlar.

'' Ben gördüm filmi. Uzun. Bir daha seyredeceğim, gidip. ''

Müdür Yardımcısı Hasan Sarıkuzu filmi görmemiş, fakat duymuş...Sevmez öyle ''laübali'' filmleri. Fizik dersinden başka bir şey düşündüğü ( ! ) yoktur onun.

6 A'da bir öğrenci ıslıkla film müziğini çalıyor. Bitirince arkadaşları alkışlıyor, beğendikleri için. Hasan Hoca ( lakabını bilen bilir ), dalıyor dersaneye.

'' Gençler ben filmi görmedim. Bana özetler misiniz ? '' diyor mu ?

Bunu diyebilmek için gençlik psikolojisini bilmek gerekir.

İyi eğitimciler yapabilir bunu .

Ne yapıyor ya Sarıkuzu Hocamız ?

'' Kim çaldı bunu lan ıslıkla ? ''

Islık çalan bir enerji harcıyor. Belli kim olduğu.Yüzü apal.

Yürüyor üstüne...Sille tokat, tepik...

Haftanın ilk günü, ilk saati böyle güzel (!) başlıyor.

Tam o sırada 5 B'den bir ıslık sesi.

Yahu bu öğrenciler çıldırtır insanı.

Bağırıyor Hasan Hoca, geçenekte, tüm çığırtkanlığıyla.

'' Kim ıslık çalarsa okuldan atacağım. ''

Aynı sahne orada da gerçekleşiyor.

Hafta iyi başlıyor. Tam eğitsel bir ortam.

Ardarda ıslıklar...

Bay Sarıkuzu, neden rahatsız oluyorsun, bırak çalsın ıslığını öğrenci, göstersin maharetini, alkışlasın arkadaşları da onu. Bu bir tatmindir, doyumdur. Hiç mi psikoloji kitabı okumadın !.

Islık çalan öğrencileri dövdün de, hiç sordun mu ?

'' Yavrum, sen kahvaltı yaptın mı ? ''

'' Oğlum kahvaltıda ne yedin ? ''

'' Kızım hasta mısın, yüzün pek solgun . ''

Ne gerek var !..Bay Sarıkuzu besili, etli.

Lise müdür yardımcısı değil de, sanki genel müdür, müsteşar havalarında...

........................

Kwai Köprüsü dedik, nereye geldik.

O film, o filmin fon müziği, tutsak askerlerin ıslıkla çaldıkları müzik unutulmaz.

Unutulmaz da, Japon zulmünü anlatan o film, Nevşehir Lisesi'nde de kaç öğrenciye zulüm olarak geri döndü, canını yaktı?

Filmin çevrildiği o ırmağı , o köprünün kalıntılarını acı bir anı olarak, nostaljik duygularla ağlayarak ziyaret eden ABD'li, Britanyalı gezginler, tutsakların çocukları, torunları, suçluluk duygusuyla Japonlar acaba binlerce kilometre uzakta, taa Anadolu'nun ortalarında bir lisede, bu filmin müziğini ıslıkla çaldığı için dayak yiyen öğrencilerin var olduğunu bilebilirler mi ?

Nerden bilecekler ki !

Sayısı bellisiz dayak yiyenlerin .

------------------------------

22 Aralık 25