<span style="font-size:18px">Bizim için bir nefs-i müdafaa hareketi olan Zeytin Dalı Operasyonu, Terör Devleti ABD'nin ve maşası PKK-PYD (ve alfebenin çeşitli türevlerinden meydana gelen) terör örgütlerinin Türk Milleti'nin geleceğine kast edememeleri için gerçekleştirilmektedir. Türk Devleti ve Ordusu, tarihinin her anında mazlumun yanında yer almıştır. Bugünde aynı yerde yer alacak ve bölge halkını emperyalist müdahalelerden koruyacaktır.Kahraman ordumuz, terörle mücadelesinde tek bir sivilin bile canının yanmaması için Türk'ün ve İslamın ahlakına, töresine uygun şekilde hareket etmektedir. Ancak, kamuoyuna yansıyan haberlerde ve sosyal medyada yer alan yorumlarda, Devletimize ve Ordumuza yönelik bir takım karalama kampanyaları karşımıza çıkmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı düşmanlıklarını her fırsatta gözler önüne seren Avrupa ülkelerinin pek çoğunun bile Türkiye'yi desteklemek zorunda kaldıkları bu süreçte, Türk kamuoyunda terör seviciliğine yol açan bu karalama kampanyaları, toplumsal bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür. Ortak özellikleri Türk'e düşman olan bu çevreler, ya “Kızıl Elma” ve “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkurasi” gibi milli ve manevi kavramlarımızı “Şirk” olarak nitelendirmişler ya da “Savaşa Hayır” nidalarıyla kahraman Mehmetçiği bebek katili olmakla suçlamışlardır. Ancak bu kirli çevreler içinde “din” kisvesi altında konuşanlar, kafire karşı vatan müdafaasının her müslümanın üzerine farz olduğunu, hatta Milli Mücadele yıllarında Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi ve Anadolu genelinde ki müftülerin aynı düsturla müslümanları düşmanla savaşmaya çağırdıklarını unutmuşlardır. Ya da, “Halkların Kardeşliği” çerçevesinde sözde emperyalizmin düşmanı olduğunu iddia eden (ve her ne hikmetse medya yüzlerinin emperyalizmin bekçisi bankaların reklamlarında boy gösterdiği) çevreler ise, Zeytin Dalı Operasyonu'nun aslında Kapitalizm ve emperyalizmin bir numaralı hamisi ABD'nin kirli hedeflerine karşı olduğunu dikkate almamışlardır. Söz konusu Türk düşmanlığı olunca her türlü kutsallarını ayaklar altına almaktan geri kalmayan bu gafillere, Muhsin Yazıcıoğlu'nun bir sözü ile cevap vermek farz olmuştur; “Biz Türkler kan dökmeyi seven bir millet değiliz, fakat söz konusu vatansa dünyanın şah damarını keseriz!”<br /> Zeytin Dalı Operasyonu'nun aslında, terörle mücadele noktasında ne kadar geç kaldığımızı ifade ettiğini söylemekte boynumuzun borcudur. FETÖ'nün devletin en mahrem “kozmik” odalarına kadar girdiğini, açılım süreci adı altında PKK ve yandaşlarının devlete meydan okur bir hale geldiklerini de unutmadık. Eksen Eğitim Sen olarak kurulduğumuz andan itibaren tarihe not düşmek adına söylediklerimiz ortadadır. Bu noktada, bugün geldiğimiz hassas durum itibari ile, Devletimizi yöneten makamların terörle mücadele çerçevesinde attıkları adımları olumlu buluyoruz.<br /> Eksen Eğitim Sen olarak,gerek Zeytin Dalı Operasyonu'nu gerekse devletimizin bekası için atılacak her türlü adımı desteklediğizi kamuoyuna saygılarımızla bildiriyoruz. Afrinde şehit düşen Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan ve Piyade Üsteğmen Oğuz Kaan Usta'yı saygı ve minnetle anıyor, ailesine sabır ve baş sağlığı diliyoruz.</span>