KALKINMA BALTALAMALARI

     Dr Seyfi ŞAHİN

1839 yılında Baltalimanı anlaşması ile Osmanlının eli ayağı bağlandı.

İngilizlerin, topraklarımızda mal satmalarının önü açıldı.

Gümrüksüz mal soktular.

Ahi teşkilatını kaldırdılar.

Esnafın birliği, dayanışması, tarikatı, malları denetleme hakkı,

Böylece esnafın Müslüman Türk olma mecburiyeti de kaldırıldı.

Bu anlaşmayı, dış işleri bakanı, Mason (İngiliz casusu) Mustafa Reşit paşa yaptı.

Padişah 2. Mahmut zekarette iken, yani ağır hasat iken imzaladı.

Daha sonra, Tanzimat bildirisi açıklandı.

İslam’a aykırı olduğu halde, “Müslüman gavur eşit” dendi.

Böylece gavurlara da ticaret hakkı tanındı.

İngilizler, sahil şehirlerinde( İstanbul, İzmir, İskenderun, Samsun, İskenderiye,

Libya, Selanik, Beyrut) ticaret kolonileri kurdu.

Bu koloniler, sadece Osmanlı tebası, Rum, Ermeni ve Yahudilere mal verdi.

Türk ve diğer Müslüman tebayı dışladı.

Böylece, bütün ülkede ticaret Hıristiyan ve Yahudi azınlığın eline geçti.

Çok zengin oldular.

Müslümanlar ekmek bulabilmek için onların kapısında amele oldu.

***

Sonra Masonlar (İngiliz casusu) devletin bütün organlarına yerleşti.

Bütün makamlar, kadrolar onlara verildi.

Sultan 2. Abdülhamit’in bile sadrazamların çoğu ve bakanlar kurulunu yarısı Masondu.

Sonra devletin içindeki hainler, İttihat ve Terakkiyi koruyup kollayarak devleti yıktılar.

Ayrıca İngilizlerden özellikle Yahudi Röçildden yüksek faizli borç alarak,

Milletin kazancını İngiltere’ye akıttılar.

Asla sanayiye izin vermediler.

Her alanda üretimi engellediler.

Sonra da Balkan ve Seferberlik savaşına soktular.

Bu milletin hem insanlarını kılıçtan geçirdiler. 5 milyon Türkü yok ettiler.

Hem de bütün topraklarını,( % 80) ve nimetlerini İngilizlere bağışladılar.

***

Bu her şeyini kaybetmiş millet, zar zor küçücük bir parçasını kurtarabildi.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, 1. İzmir İktisat kongresinde sanayileşmeye karar verdi.

Gerçekten 10 yılda Türkiye bu gün de dahil en hızlı kalkınmayı temin etti(%20)

Fabrikalar açıldı. Hala bugün bile, tren yollarının % 60 ı o zaman yapıldı.

Atatürk ölünce, bu kalkınma İnönü devrinde sabote edildi.

Uçak fabrikaları, silah fabrikaları kapatıldı.

Türk silahlı kuvvetleri, İstihbarat, Milli eğitim ve pek çok stratejik kurumlar,

İkili anlaşmalarla ABD ye verildi. Çünkü İnönü ta ittihat terakkiden beri,

Amerikan mandacısı Ermeni dönmesi idi.

Ondan sonra artık Türkiye’nin ekonomisini, yıllık kalkınma planını, ABD li uzmanlar yaptı.

Tabii ki, asla kalkınmaya yönelik üretime izi vermediler.

Milli kurumların sermaye biriktirmesine izin vermediler.

Mesela Almanya’daki işçiler ortaklık kurup sanayi tesisi kuruyorlarsa 1970 li yıllarda onları batırdılar.

Çünkü TSK nin başında Ya Sabataist, ya Mason veya CIA ajanları vardı.

Sanayicilerin başında da TÜSİAD gibi Mason kuruluşlar vardı.

Asla motor sanayine uçak ve büyük sanayi tesislerine izin vermediler.

Mustafa Koç un sözünü hatırlıyorsunuz. “otomobil yapmak deliliktir” diyordu.

Hasılı, ne Türkiye’de ne de İslam ülkelerinde kalkınamaya izin vermediler.

Çünkü onlar sömürülmesi gereken kurbanlık kuzulardı.

***

Onun için petrol çıkarmadılar, çıkan kuyuları kapattılar.

Otomobil yapmadılar, yaptırmadılar. Silah hele hiç yaptırmadılar.

Belçika Brownik’in kötü bir kopyası 7.65 lik Kırıkkale tabanca yapıp milleti avuttular.

Şimdi, Türkiye, caydırıcı Silah yapınca, otomobil yapınca, en kaliteli yazılımları yapınca,

Gaz çıkarınca, petrol çıkarınca, Lityum aküleri yapınca emperyalizm ve onun işbirlikçileri,

Toplu olarak bağırmaya başladılar “Tayyip Gitsin!”

Biliyor musunuz, ne Tayyip gidecek, ne de Türkiye emperyalistlere teslim olacak?

Geçti o günler, İnşallah.…

27.12.2022, KAYSERİ.