Yaklaşık bin 250 metre uzunluğunda bir surla çevrili antik kentlerden birinde yürütülen kazıda ilk olarak Eski Hitit dönemine ulaşılması planlanıyor...<br /> <div class="news_detail_content" style="margin: 0px; padding: 0px 0px 20px; clear: both; font-family: 'Times New Roman'; font-size: medium;"> <div id="news_content" class="content content_14" style="margin: 0px; padding: 0px; font-size: 9pt; font-family: Verdana; line-height: 19px;"> <p style="padding-top: 0px; font-size: 10pt; margin-top: 0px;"><br /> Kazı Başkanı Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gülşehir'e bağlı Ovaören beldesinde bulunan Yassıhöyük ve Topakhöyük'de 2013 yılı kazılarına üniversiteden 20 kişilik teknik ekip ve 30 işçiyle 1 Ağustos'ta başladıklarını söyledi.<br /> <br /> Eylül ayı sonuna kadar sürecek çalışmalarda toprak altındaki mimarileri ve surları gün ışığına çıkarmaya devam edeceklerini anlatan Şenyurt, bu yılki kazılarda yazılı bir belge bulmayı umut ettiklerini dile getirdi.<br /> <br /> Şenyurt, bu yıl çalışmaların sonunda Ovaören'de antik bir kentin önemli kısmının görüleceğini ifade etti.<br /> <br /> <strong>“Kapadokya'nın en eski yerleşimleri”</strong><br /> <br /> Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Atakan Akçay da Ovaören'de bulunan antik kentin geçmişinin milattan önce 8 bin 500 yıllarına dayadığını, bu kentin Kapadokya ve Nevşehir tarihi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.<br /> <br /> Yassıhöyük ve batısında bulunan Topakhöyük kısmındaki kazıların eş zamanlı olarak devam ettiğini belirten Akçay, bu iki antik kentin Kapadokya'nın en eski yerleşim yeri olduğunu ifade etti.<br /> <br /> Bugüne kadar yürüttükleri çalışmalarda eski Hitit dönemine ait M.Ö yaklaşık bin 600, bin 650 yıllarına kadar giden bir dizilimin söz konusu olduğunu dile getiren Akçay, şöyle devam etti.<br /> <br /> "Bunun üstünde Hitit devleti dönemi ve daha sonra Demir Çağ, Erken, Orta ve Geç Demir Çağı olmak üzere milattan önce 250 - 300 yıllarına kadar devam ediyor. Yassıhöyük'ten daha erken döneme bakarsak karşı taraftaki Topakhöyük'ün teras kısmındaki alanda yapılan kazılarda Erken Tunç birinci döneminin başları Geç Çağın bitiminin son dönemine kadar inilmiş durumda.”<br /> <br /> <strong>“5 bin yıl önceye kadar kesin kanıtlar var”</strong><br /> <br /> Bugüne kadar yapılan kazılarda bulunan tarihi eserler hakkında da bilgi veren Akçay, çıkartılan tüm eserleri titizlikle inceleyip, kayıtlarını yaparak, Nevşehir Müze Müdürlüğüne teslim ettiklerini kaydetti.<br /> <br /> Günümüzden yaklaşık 5 bin yıl öncesine kadar kesin kanıtlar olduğunu dile getiren Akçay, şunları söyledi:<br /> <br /> “Kalkolitik dönem başları ve Neolitik Dönem yani günümüzden 8 bin - 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan Nevşehir'in en eski yerleşim alanı içindeyiz. Yassıhöyük kısmı yüzeyden başlamak üzere yaklaşık 3-3,5 metre derinlikte Demirçağ dolgusuna sahip bir kazı alanı. Demir Çağ dönemi millatan önce bin 200 ve bin 300 yıllarına rastlıyor. Burası Orta Demir Çağ'ında, Kapadokya'nın da içerisinde yer aldığı Tabay ülkesinin önemli kentlerinden bir tanesi. Neden kent? Çünkü şehir yaklaşık bin 250 metre uzunluğunda bir surla çevrili. Bin 250 metrelik surun 750 metresi yığma taştan oluşuyor. Kentin üzerinde oluşmuş 5 metrelik toprak tabakada sondaj çalışması yaparak, Eski Hitit dönemine ulaşmayı düşünüyoruz."</p> </div> </div>