KISIR EMİNE’NİN ÖYKÜSÜ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Zamanın behrinde köy yerinde sigorta yoktu. İnsanlar erkek çocuklarına güvenirlerdi. Erkek çocuk her ailenin sigortası gibiydi adeta. Ocağın yakıcısı, sürdürücüsü, düşmana karşı savaşçı, tarlada ırgat..Kız çocukları uzun süre evlattan sayılmadı zaten..

Kelek Yusuf’la Emine bir sonbahar ayazının hüküm sürdüğü zaman evlendiler. Kelek Yusuf on beş, Emine henüz on iki yaşındaydı. Gel zaman git zaman çocukları olmadı çiftin. Kelek Yusuf’un babası Hacı Amed Ağa erkek torun bekliyordu. Bir gün çağırdı oğlu Yusuf’u..

-Ulan bak çoluk çocuğun olmuyor. Git şu Yalmanlı hocaya okut üfürt gel..Köy yerinde gonu-gomşuya ben ne derim..O

-Tamam baba.. Dedi Kelek Yusuf.Hemen Karısı Emine’yi çağırdı ahırdan..

-Gız Emine bırak gel hayvanları Yalman’a gidiyoh..

-Noldu herif acelen ne..

-Şıh hocaya gidecah..

Karı koca bindiler at arabasına doğru Yalman’a.. Şıh Hoca, Emine’nin göbeğine okudu üfledi..Tamam dedi.. Sonra da tembih etti..

-Duaya güvenip oynaşmayı elden bırahmayın ha..

Kelef Yusuf ve Emine geri köye geldiler. Hacı Amed Ağaya tekmil verip

-Tamam buba.. Hoca okuyup üfledi..

Aradan yine uzun zaman geçti.Çoluk çocuktan ses yok. Aslında Kelek Yusuf ile Emine’de üzülüyorlar hallerine ama birbirlerini sevdikleri için çok da dert etmiyorlar..

Bir gün Hacı Amed Ağa yine damdan haykırdı.

-Ulan Yusuf gel buraya.

-Buyur buba..

-Ulan okuma üflemede kar etmiyor. Şu Hasan Dede türbesine de bir gidin.. Ben torun isteremtorunn..

Hasan Dede Türbesi,Şıh Hoca,eşek sütü içmek, her yol denendi ama çocuk olmadı bir türlü..

Hacı Amed Ağa bir kış günü oğlu Kelek Yusuf’u yanına çağırdı. Karısı Pembe de vardı.

-Oğlum bu garıdan sana hayır yok.. Köylü gısmınagısır garı, çorak toprak iyi gelmez. Sal gelini babasının evine. Bize erkek torun gerek. Dosta düşmana inat.

Kelek Yusuf hık mık etse de itiraz edemedi.

Ağlayarak Emine’ye geldi..

-Emine bubam anam seni istemiyii.

Kelek Yusuf ve Emine birbirine sarılıp ağlaşarak ayrıldılar. Çıkınını alan Emine Düştü Yuva Köyü yoluna.

Hacı Amed Ağa’nın kafasında yeni gelin hazırdı bile Yusuf’a sormadan gitti Zilli Hanife’ye

-Senin gızatalibim.Seningocan öldü dul kaldın gızın da dul galmasın..Bak senin gız iyi eski kocasına üç çocuk bırakıp geldi. Üçü de oğlan.

Zilli Hanife hem kızı vermek istiyor hem de nazlanıyordu.

-Başlık parası isterim. Dedi.

-Gız ne başlığı senin gızıngız oğlan gız değil ki..

-Olsun bereketli durmadan doğuruyor işte..

İkili Nihayet anlaştılar. Çağşak’taki tarla geline hanımla senetlenecekti. Köyün imamı ve Kelek Yusuf’ta çağrıldı.İmam nikahı kıydı.

Artık Kelek Yusuf ,Zilli Hanife’nin gızı Deli Güllü ile evliydi..

Aradan yıllar geçti.

Emine babası tarafından Ağzıkarahan Köyü’nde bir adama ikinci eş olarak verildi. Orada bir oğlan çocuğu oldu.

Kelek Yusuf’un da Deli Güllü’den beş kız çocuğu oldu.

Hacı Amed Ağa durumdan hiç hoşnut değildi. Karısı Pembe’ye dert yandı.

-Bu gelinden de heçbi şey annamadım ben..