Kapadokya'da Çekimleri gerçekleştirilen Aşk ve Mavi dizisinin başrol oyuncusu Emrah, Esquire dergisinin Kasım-2016 sayısına konuk oldu. Ünlü sanatçı Emrah, objektifine Kapadokya'dan pozlar verdi. Ünlü sanatçı Emrah, sır gibi sakladığı 2 yaşındaki oğlu Elyasa'nın yüzünü sonunda gösterdi.

Takvim'de yer alan habere göre şu sıralar eşi Sibel Hanım'ın kızlarını kucağına almak için gün saydığı ünlü sanatçı, ATV ekranlarında yayınlanacak olan 'Aşk ve Mavi' adlı dizisinin çekimleri için Kapadokya'da bulunuyor.

Hayranlarının yüzünü görmek için sosyal medyada mesaj yağmuruna tuttuğu Emrah, çekim arasında Esquire dergisinin sorularını yanıtladı. Derginin çekimleri için oğluyla objektif karşısına geçen Emrah, en özel babalık duygularını hayranlarıyla paylaştı.
Yıllar sonra 'Aşk ve Mavi' ile ekranlara dönmenin mutluluğunu yaşayan ünlü sanatçı, dizinin çekimlerinin keyifli bir şekilde sürdüğünü dile getirdi. Emrah, ayrıca başrolünü güzel oyuncu Burcu Kıratlı'yla paylaştığı dizinin Kapadokya'nın büyülü atmosferinde çekilmesinin hikayeye ayrı bir derinlik kattığını ve dizinin atv ekranlarında görücüye çıkacağı 4 Kasım'ı iple çektiğini söyledi...

AŞK ve MAVİ Başlıyor!

Yıllar sonra baba ocağına dönen Ali, herkesi şaşırtacak!
İmkansız bir aşkın kahramanları, Ali ve Mavi'nin öyküsü...

Aşk ve Mavi | Götür Beni Gittiğin Yere ilk bölümüyle 4 Kasım Cuma ATV de başlıyor...

Esquire Kasım sayısı ile yine dopdolu...

BABA VE OĞUL
EMRAH & ELYESA 
ERDOĞAN
38 derece, 39 dakika kuzey; 34 derece 49 dakika doğu yönünde ve İstanbul'dan yaklaşık 1 saat 15 dakikalık uçuş mesafesindeki büyüleyici bir coğrafyada, 7 kişi, tam teçhizat Elyesa'nın karşısındayız. Biraz kalabalık ve gürültücüyüz; korkma Elyesa! Emrah Erdoğan ise sakin. Tam da beklediğimiz gibi… ATV'de yayımlanacak yeni dizisi 'Aşk ve Mavi: Götür Beni Gittiğin Yere' için harıl harıl çalıştığından olsa gerek, biraz da yorgun.
RÖPORTAJ TOGAN NOYAN
FOTOĞRAF CAN TORUN
MODA EDİTÖRÜ ZEYNEP ŞİMŞEK

Tam 23 yıl sonra ilk kez… Esquire Türkiye tarihinin ilk baba-oğul çekimi. Belki de son. Zira karşı taraf için de ilk ve özel olan böylesi bir proje, ancak 10 veya 20 yılda bir denk gelir. Denenmemiş bir iş var karşınızda. En azından, bizim tarafımızdan. Zorlandık mı? Evet. Ama biliyorduk, kolay olmayacağını. Hatta laf aramızda, şimdiye kadar ki en uzun fotoğraf çekimimizi gerçekleştireceğimizi daha yola koyulmadan tahmin etmiştim. Henüz iki yaşına adım atmamış bir oğul ve onun 46 yaşında olmasına rağmen 30 küsur yıllık sanat geçmişi olan babasını tek bir karede buluşturmayı 'denemek' için yola çıkmıştık. Sonuç, gözlerinizin önünde…

Hakkında yazılacak, çizilecek çok şey var aslında. Durup sadece bir dakikalığına yaptıklarını, geride bıraktıklarını düşündüğünüzde; müzik ve sinema tarihimize bu adamın nasıl önemli notlar düştüğünü anlayabilir, kendinize hatırlatabilirsiniz. Seversiniz, sevmezsiniz; ancak, olana da karşı koyamazsınız. Ben, büyük bir Emrah hayranı değilim. Ama hakkında düşündükçe başarılarını idrak edebiliyorum. 
Dönelim, o ve oğluyla gerçekleştirdiğimiz çekim gününe… Yer, Kapadokya. Emrah ,ATV'de yayımlanacak 'Aşk ve Mavi: Götür Beni Gittiğin Yere' adlı dizinin çalışmaları için bu başka bir gezegenden olması muhtemel coğrafyaya konuşlanmış durumda. Biz ise, yedi kişilik ekibimizle gece ile sabah arasında bir saatte yola koyuluyoruz. Aklımızda bir süredir çekimin detayları var. Ne istediğimizi biliyor ama bebeklikten henüz çocukluğa adım atmış Elyesa'nın bize nasıl tepkiler vereceğini kestiremiyoruz. Emrah'ın set tecrübesi, bizim en büyük güvencemiz. Ama o küçük yakışıklıyla ilgili en ufak bir fikrimiz yok. Hayırlısı… Gün, o gün. İlk buluşma, ilk temas. Elyesa, mama sandalyesinde oturuyor ve karşısına birden dikilen yedi kişiyi şöyle bir süzüyor. Emrah ise tahmin ettiğim gibi çok rahat. Samimi, neyin ne olduğunun farkında ve karşısındaki her sözüyle rahatlatmayı başarıyor. Elyesa ise pek rahat değil. Sözleriyle bizi rahatlatamıyor; çünkü konuşamıyor. Neyin ne olduğunun ise asla farkında değil. Sadece, yakışıklı. Hem de öyle böyle değil.
Fikirlerden bahsetmişken, önyargılara değinmeden olmaz. Emrah'ın önyargılarla sıkça karşılaştığından şüphe yok. Eğer bu şekilde nitelersek, önyargı, belki de insanoğlunun en büyük günahlarından biri. Düşünsenize, devamlı olarak birlerinin hakkınızda bilmeden, görmeden dile getirdiği fikirleri değiştirmeye çalışmak ne zor olmalı… Peki, değiştirmeye çalışmak çok mu önemli ya da gerekli?
"Kendimi bildim bileli, başkalarını önyargılarla yorumlamam. Tanımadığım kişilerle ilgili bilgi sahibi olmadan onlar hakkında yorum yapmam. Ancak oklar bize döndüğünde; yani ünlü isimler söz konusu olduğunda, önyargıların havada uçuştuğuna; bilmeden, düşünmeden konuşulduğuna şahit oluyorum. Bunu yapanlar için üzülüyorum. Başkasının önyargılarını değiştirmeye çalışmak ise çok yorucudur. Özgüvenliyseniz, hiçbir şey umurunuzda olmaz. Beni tanımadan fikir yürütenlerle baş etmeye neredeyse hiç kalkışmadım. Bunun sonu yok çünkü…"
  • Röportajın tamamı Esquire Aralık sayısında.


Kaynak:http://www.esquire.com.tr/ilginc/Bu_Ay_Dergide/2016/10/31/emrah--kasim-2016