“Manevi Başkentten Maddi Aleme”

“Manevi Başkentten Maddi Aleme”

Kazakistan’ın Türkistan eyaletinin, 31 Mart 2021 tarihinde, Türk Konseyi Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’nde alınan kararla Türk dünyasının “manevi başkenti” olmasının manevi düzeyden madde boyutuna, icraatına nasıl katkı sağlayabiliriz onu iyi düşünmek ve iyi ilerletmek gerekiyor.

Türk töremizde, İslamiyet geleneğimizde birlik olmak bizim düsturumuz olmasına karşın tarihe baktığımızda hep bir ayrılık noktasında saplanıp kalmışızdır. Oyun büyük ve küresel arkadaşlar; Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Mescid-i Aksa’da, Kudüs’te, Filistin’de, Afrika’da hedef yerel halk değildir. İslamiyet’in sancaktarı aziz milletimizden inancımızı ayrı düşünemiyorum çünkü Batı’da “Türk” demek, Müslüman ile eş anlamlı kullanılıyor. Bizim tarihi ve kültürel sorumluluğumuz çok boyutludur. Türkistan manevi başkentimiz ilan edildi ise öz kültürümüzü tekrardan yaşayarak, yaşatarak canlandırmalıyız. Hoca AhmedYesevi’ninöğretisinden, manevi mirasından, tarih ve kader birliğimizden öte yolumuz yoktur. Edebiyat, sanat, ilim, kültür, maneviyat alanında Türkçe bizim ses bayrağımızdır. Sesimiz güçlü ve tek olmak zorundadır. Türk dili konuşan ülkelerle işbirliğini ve ortak amaç ülküsünü güçlendirmeliyiz.

Selam olsun Türkmen Dağı’na, Semerkand’a, Buhara’ya, Bakü’ye, Mekke’ye, Medine’ye, Kudüs’e; Allah’ın izniyle Türkiye ayakta durdukça korkmayınız, hakkınız da hukukunuz da hem masada hem de sahada savunulmaya devam edecektir.

Azerbaycan’ın öz topraklarını özgürleştirdiği vatan topraklarının ihyası, inşası ve entegrasyonuyla alakalı can gardaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Dünya barışının, istikrarının, güvenliğinin, refahının teminatı Türkiye’nin başını çektiği Türk devletleridir. Eğer Türk dünyası güçlü olursa; mazlum coğrafyalar ve masumlar güçlü olur, eğer bizler güçlü olursak nizam-ı alem güçlü kurulur. Değerli kardeşlerim, soydaşlarım özünüze güvenin mazlumların gözü sizlerin gözüne bakıyor. Zulüm altındaki coğrafyalar hilalin yüzlerine gülümsemesine hasretlerini dile getiriyor.

Dilimiz acı, gönlümüz katı olursa bu dünyada da öbür dünyada da halimiz haraptır. Birlik olur isek huzur-u mahşerde savunmaya yüzümüz olur. Allah’a yalvarmaya sözümüz olur, mazlumlarla helalleşmeye yerimiz olur. Gayretlerimiz sözde kalır ise hiç şüphesiz sonumuz olur…

Metin SAKINÇ

Eğitimci-Yazar