NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

İletişimin ve ulaşımın  hızla gelişmesi uzak mesafeleri yakın eyledi. Postacıdan beklediğimiz bayram tebrikleri, bayram kartları artık yok. Eskiden çok uzakta yaşayan insanlar sanki birbirine daha yakındılar. Şimdi aynı ev içinde yaşayan insanların birbirine çok uzak olduğunu görmemiz mümkün.

Çocukluğumun geçtiği Kozluca Köyü’nde yaşadığım eski bayramlar daha güzel ve daha samimiydi sanki. Her bayram namazından sonra babamın köyün en yoksul insanını beraber kahvaltı yapmak için bize getirdiğini hatırlıyorum.

Kahvaltıdan sonra annem sayardı Kale Mahalle de İresil Emmin/(Resul Güçlü), Hacı Kümpürcü emmin (Hacı Mehmet Güçlü),Asim emmin (Asım Polatlı), Küllü Ali emmin (Ali Güçlü) ve diğer akrabalar var onlara bayramcı gideceksin.

Kayanın altında Sultan Bibin (Sultan Baraklı),Alişan Emmin(Alişan Güçlü)Lemzi emmin(Remzi Aslan) var, Aşağı Mahallede Ahmet emmin(Ahmet Güçlü), Kamil emmin (Kamil Güçlü) var. Göler mahallesinde Hazime Bibin(Hazime Ulukuş),Dedengil(Şevket Göktaş), Mustafa (Göktaş) dayın, Neşet(Göktaş) dayın var onları unutma.

Komşulardan Berber emmin (Ali Osman Çevik), Şakir dayın (Şakir Yavuz) ve diğer komşuları sakın unutma derdi.

Derdimiz hem şeker toplamak hem de büyüklerden “afferin” almaktı. Dört gözle beklerdik bayramları.

İnsanların tarımdan ve köyden kopuşu,1980 sonrası hızlanan büyükşehirlere göç akraba bağlarını zayıflattı. Birbirine uzak oldu ,yabancılaştı akrabalar.

İmece ve ortaklaşa yaşamla dayanışma içinde büyümüş insanlar büyük kentlerde kapitalizmle ve parayla tanıştılar. Çoğu için artık para akraba olmuştu. Köyünü , akrabalarını unutanlar saymakla bitmezdi.

Kısaca yozlaşma ve yabancılaşma hem akrabalık hem dayanışma duygularını yok etti.

Ahmet Emmin(Ahmet Güçlü) ismini duyduğum anda hala gözlerimden yaşlar gelir. Oysa Ahmet Amcam öleli yaklaşık 46 yıl olmuş. “Karasilav” derlerdi köylüler . Hala o babacan tavrı dün gibi gözlerimin önünde.

Ortaokul, lise, üniversite ,ekmek parası derken bizde koptuk köyden ve akrabalardan. Yılda iki kez bayram hatırlatıyor bize kapitalizme aşık olmanın, paraya tapmanın ne denli kötü olduğunu.

Şimdi köye gidiyorum ne Ahmet emmim kalmış ne diğerleri. Sadece yıkık eski binalar ve bana göz yaşı döktüren mezar taşları.

Çoğu insan gibi bende çocukluğuma dönmek isterim ama nafile..

Herkese, mutlu, huzurlu ve sağlık dolu bir bayram dilerim.