Kapadokya bölgesinde  Turizm ve Su Sporları için  bölgenin en elverişli yeri olan Bayramhacılı Barajı, enerji firmalarının kar elde etme isteği uğruna baraj gölüne üzerine yapacakları Güneş Enerjisi Panel santrali ile kurban mı ediliyor?  

20’ye yakın su altı canlı çeşitlerine zarar vereceği ve balık avlanarak geçim sağlayan 100 e yakın insanın işsiz kalacağını, Baraj kenarında açılan kafe ve restoran tarzı işletmelerin atıl duruma geleceğini, turizme açılarak gelişme sağlamanın aksine geri kalınacağını, Barajın üzerinin güneş enerjisi panelleriyle kapatılarak atıl edilmesi yerine su sporları gibi yerli yabancı turizmi canlandıracak projelerin üretilmesinin KAPADOKYA bölgesi adına çok daha faydalı olacağını yetkililer acaba görmezden mi geliyor? 

Kurulacak olan güneş panellerinde bulunan kimyasalların çevreye, balıklara ve kuşlara zarar vereceği ve Bayramhacılı Barajının doğal güzelliğini bozacağı aşikar olarak gözükmektedir. Bölgenin Kapadokya’nın devamı olması niteliğiyle Turizm bölgesi olması gerekirken, şuanda projesi yapılan bu güneş enerjisi santrali panellerinin Hem bölgenin kaya dokusuna zarara vereceği hem de baraj gölünde yaşayan balıklara zarar vereceği yetkililer tarafından görülmemektedir. Aynı zamanda bölgenin nesli tükenmekte olan göçebe su kuşları için konaklama merkezi olduğu da düşünülürse kurulacak bu güneş enerjisi panellerinin bütün belirtilen bu durumlar da telafisi mümkün olmayan bir hal alacağı gün gibi ortadadır. 

Panellerde kullanılan kristal silikonun içindeki silikon tetra klorürün çok zehirli olduğu, bitki ve hayvanları öldürdüğü, insan sağlığını tehdit ettiğini araştırmacıların açıklamalarında mevcuttur. Temiz enerji olarak bilinen güneş enerjisinin bu kirli yanıyla ilgili yönetmelikler olmadığından özellikle Çin’de güneş panellerinin üretildiği yerlerde, zehirli kimyasalların toprak ve havadaki tanecikleri insanların sağlığını tehdit ettiğini araştırmacılar bildiriyorlar. Başta kurşun ve kadmiyum olmak üzere panellerindeki zehirli ağır metallerin önlenmesi gerektiğini ve Türkiye’de pek bilinmeyen ve önemsenmeyen bu konunun ilgililerin dikkatini çekeceğini ve gereken önemin gösterilerek ilgili önlemlerin alınacağını ve yurdumuzun bir de 'Güneş Panelleri Kimyasalları Çöplüğüne' dönüşmeyeceğini umuyor ve çevrecilerin ve devletimiz bu konuda hassasiyet göstermesini istiyoruz.