Nevşehir de Öğrenci Servisleri Sınıfta Kaldı

 NEVŞEHİR’DE ÖĞRENCİ SERVİSLERİ SINIFTA KALDI
Açık, net ve üzülerek söylemek gerekirse, Nevşehir il merkezinde faaliyet gösteren öğrenci servisi sektörü, daha yeni ders yılı başlamadan sınıfta kalmıştır.
 
Bu konuda hazırladığım ayrıntılı hukuki mütalaayı aşağıda okuyabilirsiniz (EK-1) . Bu çalışmamı önceki gün konuyla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgisi bulunan birçok yetkili ve sorumlu kişi, kurum, kuruluş ve medya organları ile paylaştım.
 
Konunun özü ve özeti şudur:
 
1- Nevşehir il merkezinde faaliyet gösteren bazı okul öğrenci servisi firmaları, açık ya da örtülü biçimde bu hizmet piyasasını (okulları) aralarında bölüşmüşler ve böylece kendi faaliyet bölgelerinde tekelleşmişlerdir. Bu durum rekabeti, fiyat ve hizmet çeşitliliğini ve kaliteyi ortadan kaldırmıştır. Bu sektörden hizmet satın alan on binlerce öğrenci velisi maddi ve manevi anlamda mağdur edilmiştir.  Sektördeki firmaların bu tutumu açıkça 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna aykırı olup, idari ve cezai yaptırımları gerektirir niteliktedir.
 
2- Nevşehir il merkezinde faaliyet gösteren bazı okul öğrenci servisi firmaları, dolaylı yoldan resmi ücret tarifesini aşarak, velilerden haksız olarak fazla ücret almaktadır. Öğrenci servisi sektöründe faaliyet gösteren firmaların azami ücret tarifeleri yetkili kuruluşlarca belirlenmektedir. Ücret tarifesi taşıma mesafesi baz alınarak ve aylık olarak belirlenmiştir. Bu durumda servis ücretleri okulların açık olduğu aylar dikkate alınarak toplam 8,5 ay üzerinden hesaplanması gerekirken, firmalar toplam 9 ay üzerinden servis ücreti hesaplamakta ve talep etmektedir. Bu durumda firmalar, belirlenen resmi ücret tarifesini aşarak, velilerden tamamen haksız ve mesnetsiz bir biçimde 15 günlük fazla ücret talep etmekte ve almaktadır. Binlerce öğrenciyi ilgilendiren bu haksızlık toplamda yüz binlerce liralık havadan ve haksız bir kazanca kapı aralamaktadır. Sektördeki firmaların bu tutumu resmi ücret tarifesinin açıkça ihlali niteliğindedir.  Hukuka aykırı bu uygulama, ücret tarifesini hazırlayan resmi kuruluşların konuya doğrudan müdahil olmalarını ve ilgili firmalar hakkında yasal işlem başlatmalarını gerektirir.
 
3- Nevşehir il merkezinde faaliyet gösteren bazı okul öğrenci servisi firmaları, velilerden teminat niteliğinde bono (senet) almak suretiyle, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal etmektedirler. Bu uygulama hem anılan yasanın 4/5. Maddesine açıkça aykırıdır, hem de tüketici (veli) aleyhine kısa, orta ve uzun vadede bir çok zarara ve hak kaybına yol açacak niteliktedir.
 
Sonuç olarak:
 
Okul öğrenci servisi sektörü bir yönüyle bu alanda faaliyet gösteren işveren, şoför ve personeli, diğer yönüyle de on binlerce öğrencimizi ve velilerimizi ilgilendiren son derece önemli ve hassas bir faaliyet alanıdır. Bu sektörde doğabilecek en küçük bir başıbozukluk, keyfilik ya da suiistimal çok ciddi ve ağır sonuçlar doğurur. Konu, görmezden duymazdan gelinecek, üstü örtülecek ya da “ahbap-çavuş ilişkisi” mantığı ile çözülecek bir husus değildir. Yetkili ve sorumlu herkes, çözüm için elini taşın altına koymalıdır.
 
Bu konuda başta Nevşehir Okul Aile Birliklerini, Nevşehir Milletvekillerini, Siyasi Parti İl Başkanlarını, Nevşehir Valiliğini, Nevşehir Belediye Başkanlığını, İl Milli Eğitim Müdürlüğünü, Ticaret İl Müdürlüğünü, Nevşehir Ticaret Sanayi Odası Başkanlığını, Nevşehir Esnaf Ve Sanatkârlar Odası Başkanlığını, Nevşehir Şoförler Ve Otomobilciler Odası Başkanlığını, Sendikaları, Sivil Toplum Kuruluşlarını, medya organlarını ve yetkili ve sorumlu tüm kişi, kurum ve kuruluşları göreve ve duyarlı olmaya davet ediyorum.
 
Bu konu acil olarak yasalar çerçevesinde, adalet ve hakkaniyete,  objektif kriterlere uygun olarak sivil bir çözüme kavuşturulamazsa, konunun Başbakanlığa, Ulaştırma Bakanlığına, Rekabet Kurumuna, Tüketici Hakem Heyetine ve Tüketici Mahkemelerine intikali kaçınılmaz olacaktır.
 
Bu vesile ile tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve eğitim camiasına hizmet eden, emek verenlere başarılı, huzurlu ve hayırlı bir eğitim ve öğretim yılı diliyorum.
 
13.09.2014
Mehmet BİÇER
avmehmetbicer@gmail.com
  
 
EK-1
HUKUKİ MÜTALAA
 
OKUL ÖĞRENCİ SERVİSİ HİZMET SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN
BAZI FİRMALARIN HUKUKA AYKIRI EYLEM VE İŞLEMLERİ
VE BU NEDENLE ÖĞRENCİ VELİLERİNİN YAŞADIĞI
MEVCUT VE MUHTEMEL MAĞDURİYETLER
 
            1- 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna Muhalefet:
           
            İl merkezinde faaliyet gösteren bazı okul öğrenci servisi firmalarının, açık ya da örtülü biçimde okul öğrenci servisi hizmet piyasasını aralarında bölüştükleri, böylece rekabetin engellendiği, her firmanın kendi faaliyet bölgesinde tekelleştiği ve firmaların faaliyet alanı, fiyat ve hizmet kalitesi açısından veliler aleyhine olacak biçimde “uyumlu eylem” içinde bulundukları açıkça anlaşılmaktadır.
 
            Bu anlamda hangi firmanın hangi okulun öğrencilerini taşıyacağını aralarında belirleyerek piyasayı bölüştükleri ve tekelleşmeye gittikleri hususunda güçlü bulgular vardır. Örneğin il merkezindeki (X) okuluna öğrenci servisi hizmetini sadece (A) firması yapmakta; (B) ve (C) firmaları ise bu okullara servis hizmeti vermemektedirler. Yine (A) firması, (X) okulu yönünden tekelleştiği için, hem belirlenen resmi servis ücretini azami hadden veliye dayatmakta hem de öğrenci velilerinin sosyal, ekonomik ve güvenlik gibi nedenlere dayalı haklı talebine rağmen öğlen arası okuldan eve, evden okula öğrenci taşıma (yemekli servis) hizmeti vermemektedir.
           
            Bu yanlış uygulamalar 4054 sayılı Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun’a açıkça aykırılık teşkil etmekte ve uygulayanlar hakkında ciddi cezai müeyyideleri gerektirmektedir.  Çünkü anılan Kanun’un 1. Maddesine göre “Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır.” 
           
            Yine aynı yasanın 4. Maddesinin 1. Fıkrasına göre “Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” 
        
            Aynı Yasanın 4. Maddesinin (b) bendine göre “Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü” yasaklanan faaliyetlerdendir.
           
            Yasanın 4. Maddesinin (f) bendine göre “Bir anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı durumlarda piyasadaki fiyat değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine benzerlik göstermesi, teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduklarına karine teşkil eder.”
 
            2- Belirlenen Resmi Ücret Tarifesinin Dolaylı Olarak Aşılması:
           
            İl merkezinde faaliyet gösteren okul öğrenci servislerinin alabilecekleri aylık azami ücret miktarı ilgili kuruluşlarca resmi olarak belirlenmiştir. Firmalar, aralarındaki örtülü anlaşma ve “uyumlu eylem” yoluyla, tarifedeki azami miktarın altına hiç inmeden, öğrenci velileri ile hep azami miktar üzerinden sözleşme yapmaktadırlar.
           
            Diğer yandan resmi Ders Yılı Takvimine göre 2014-2015 ders yılı 1. dönemi 15 Eylül 2014 Pazartesi başlayıp, 23 Ocak 2015 Cuma günü sona ermekte; 2. Dönem ise 9 Şubat 2015 Pazartesi günü başlayıp, 12 Haziran 2015 Cuma günü sona ermektedir. 23 Ocak-9 Şubat arasındaki iki haftalık yarıyıl tatili dikkate alındığında, firmalar ½ ay taşıma hizmeti yapmayacağından, bu eğitim ve öğretim yılında toplam sekiz buçuk ay taşıma hizmeti vereceklerdir. Buna rağmen taşıma sözleşmesi yaparken, yarıyıl tatilini de hizmet sürelerine ekleyerek, velilerden 9 ay üzerinden servis ücreti talep etmekte, sözleşme, tahsilat ve borçlandırıcı işlemlerini 9 ay üzerinden yapmaktadırlar.
            Örneğin şehir içi kısa mesafeli servis ücreti aylık azami 90,00 TL ise, firma servis ücretini 90 TL X9 Ay= 810,00 TL olarak belirlemektedir. Hâlbuki bu durumda alabileceği azami servis ücreti 90 TL X 8,5 Ay = 765,00 TL. olması gerekir. Burada resmi azami ücret tarifesi dolaylı yoldan aşılmak suretiyle öğrenci velilerinden fazladan 15 günlük ücret talep edilmektedir. Bazı uzak mesafe servis ücretlerinin aylık 100, 120, 130 TL olduğu ve binlerce öğrencinin servislerle taşındığı gerçeğinden hareket edersek, ilk etapta küçük gibi gözüken bu 15 günlük haksız ve fazla ücretin, firmalar lehine yüzbinlerce liralık haksız bir kazanca dönüşebileceği görülmektedir. 
            Firmaların resmi azami ücret tarifesine aykırı bu uygulaması, idari yaptırım ve cezaları gerektirir niteliktedir. Resmi azami tarifeyi aşan nitelikteki bu tür ödemelerin firmalar tarafından velilere iadesi gerektiği gibi; velileri borç altına sokan bu tür sözleşme ve işlemlerin de azami miktarı aşan kısımlarının yasal olarak iptali mümkündür.
           
            3- Öğrenci Velilerinden Senet (Bono) Alınması Suretiyle 6502 Sayılı Tüketicinin             Korunması Hakkında Kanun’un İhlal Edilmesi
           
            Bazı firmalar, matbu olarak tek yanlı hazırladıkları servis sözleşmesinin altında yer alan bölümdeki senet (bono) kısmına bakiye servis ücreti tutarını yazarak, velilere imzalatmakta; bu bonoyu imzalamak istemeyen velilerle sözleşme yapmaktan imtina etmektedirler ve senetin “teminat amacıyla” alındığı iddia edilmektedir. Zaten piyasayı bölüşerek tekel durumuna gelen firma ile sözleşme yapmaktan ve firmanın tüm hukuka aykırı dayatmalarını kabul etmekten başka çaresi kalmayan veli, bu bonoyu imzalamak zorunda bırakılmaktadır. Hukuka aykırı, tek yanlı ve zorlayıcı bu uygulama veliler yönünden mevcut ve muhtemel birçok mağduriyeti ve sakıncayı da beraberinde getirmektedir. Şöyle ki,
           
            a) İmzalatılan bonolar Türk Ticaret Kanunu’na göre kambiyo senedi niteliğinde bir kıymetli evraktır. Kural olarak kambiyo senetlerindeki borç kayıtsız ve şartsız bir ödeme taahhüdünü içerir. Bu tür bonolarda sebepten mücerretlik ilkesi caridir. Bono ile taşıma sözleşmesi arasında bir ilişkinin varlığı protokole bağlanmadığı için, kötü niyetli bir firma bu bonoları üçüncü kişilere vermek suretiyle gerçekte firmaya hiçbir borcu olmayan, ya da borcunun vadesi gelmemiş olan velileri telafisi imkânsız zararlara uğratabilir. Sözleşmeye istinaden yapılan ödemelerin, söz konusu bonolara istinaden yapıldığı da ispat edilemez.
           
            b) Bonoyu imzalayan bir veli, tüketici hakları kapsamında sözleşmeden caysa veya firmanın hizmetinden memnun kalmadığı için ya da tayin vb sebeplerle sözleşmeyi feshetse bile imzaladığı bono sebepten mücerret olduğu ve sözleşmeyle irtibatı bir protokolle kurulamadığından, kötü niyetli firma, söz konusu senet bedelinin tamamının ödenmesini veliden talep edebilir ve aleyhinde icra takibi başlatabilir. Böyle bir icra takibi tehdidi altında kalan veli ise firmaya karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un lehine olan hükümlerinden yararlanma yoluna gidemez. Böylece 6502 sayılı yasa ile belli bir mal ve hizmeti satın alan tüketiciye tanınan yasal haklar, firma tarafından veliden alınan bono yoluyla fiilen etkisiz hale getirilebilir ve bir çok hak kaybına ve telafisi imkansız zararlara yol açabilir.
 
            6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 1/1. Maddesine göre “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.”
 
            Aynı yasanın 4/5. Maddesine göre “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.”
                                                                                                                                                    12.09.2014
                                                                                                                         Avukat Mehmet BİÇER